Hatırı sayılır bir aradan sonra ‘Gecenin Temposu’yla yeniden yayındayız. Abone olun, çanı tıklayın, beğenin, yorum atın gibi bir beklentimiz yok. Ricacı değiliz. Okuyun, okutun, paylaşın kafidir.
Her şeyin değiştiği, dijitalleştiği şu ortamda neleri paylaşacağız gelin bakalım…
Şimdilik salı ve cumaları buradayız.
En iyi, en gözde yerleri hep birlikte turlayacağız. Neler oluyor, ahali nerede konuşlanıyor, ne yiyor, ne içiyor, ne dinliyor, ne giyiyor, gündemlerinde ne var hep birlikte bakacağız.
Kıyıda köşede kalmış yerleri keşfedeceğiz.
Damağımızda iz bırakan lezzetleri ballandıra ballandıra, anlatıp ağzımızın suyunu akıtacağız.
Ünlüler nereye akın ediyor diye gıybet yapacağız.
Malum yaz, güneyden sağlam tüyolar vereceğiz.
Uzun süredir kimseler tarafsız kritik edemiyor. Tarafsız gözlemlerimizi buraya taşıyacağız. Peşinen söyleyeyim, küsmece darılmaca yok.
Bu kadar detaydan sonra hızlıca girelim mevzulara…
Tanesi 300 TL, yok satıyor
Denizden babam çıksa yerim deyimini sorgulatacak yemek; istiridye Nişantaşı’ndaki Spago’da şehrin havalı mekanlarından. Manzarası şahane, canlı müzik de var. Yemekleri takdire şayan. Burada öyle bir yemek var ki yok satıyor geceleri. Kabuklu familyasından midyenin bir türevi, istiridye tanesi 300 TL’ye burada yok satıyor. Çok alışkın olmadığımız bir kabuklu. Çiğ tüketiliyor. Şu günlerde Beşiktaş’taki Balık Pazarı’nda bile var. İşte bu istiridye şehrin havalı mekanlarının en gözde yemeği olmuş durumda. Bodrum’daki lahmacunu her yaz temcit pilavı gibi yıllarca gündeme getirenler şehirdeki efsaneleri kaçıyor. Spago’daki istiridye yok satıyor. Şu sıralar gecelerde midye ‘out’, istiridye ‘in’...
Bu arada demedi demeyim. Istiridyenin fazlası zarar.
‘Yabancılar olmasa dükkan kapanır’
Bendeniz bu kadar zaman içinde evde pineklemedim. Sokaktaydım, her daim dere tepe dolaştım. Çok yer keşfettik birlikte. Pandemi nedeniyle gece hayatına çok uzun bir süre ara verildi. İstanbul’un ünlü gece kulüpleri yeni yeni kendine geliyor. Peki bu süreçte İstanbul’un geceleri ne durumda. Hadi bakalım. İstanbul gece hayatını resmen yabancılar teslim almış.
Nasıl mı?
Soluğu Boğaz’da aldım. Ortaköy’deki Ruby’nin sahibi Ali Ünal’la görüştüm. İçerisi yabancı turistten geçilmiyor. Meğer uzun bir süredir mekanında ödenen hesapların yüzde 90’ını yabancılar ödüyormuş. Ünal, “İhracatçı oldum. Yabancılar olmasa kiramı ödeyemem” diyecek kadar gerçekçi. Haklı o gece mekanındaydım, o kadar çok yabancı vardı ki garsonlar bile Türkçe konuşmayı unutmuşlar. Yemek ve eğlence sektörü yabancı turistlerin eline kalmış durumda.
Şehirdeki olağan dışı manzara
Yer Büyükada, hazır ada demişken İstanbullular adaları es geçmeyin, gidin görün gezin havanız değişsin.
Büyükada’da yürüyoruz, hedef adadın arka tarafı. İtiraf ediyorum ayaklarım su topladı. Arkadaşım o kadar yürümeyi seviyor ki iki saat boyunca yürüttü beni. İyi ki de yürütmüş. Adadın arkasında öyle bir yer bulduk ki, resmen aşık olduk. Öyle bir manzarayla karşılaştık ki, akşamüzeri oturduk, son vapura zar zor yetiştik. Eskibağ Restaurant, yer bulmak imkansız, hele ki bizim gibi çat kapı gelenler için. Zar zor yer bulduk. Yemekler manzaranın ihtişamına çok eşlik etmese de servis mükemmeldi. Bir yere burayı not alın. Eskibağ’a gidin. Keyfiniz yerine gelsin. Gitmeden arayın. Bizim gibi şanslı olmayabilirsiniz.
Miami’li Esnaf
Tam yazmayı bıraktığım zamana denk geldi, Maslak’taki Esnaf (şu an Çeşme’deler), bizlere unuttuğumuz özgür eğlenceyi hatırlattılar. Yer uzak mı, harbi uzak. Gittiğinize değiyor mu? Gerçekten değiyor. Yemekler vasat üstü, ama özenli, aç kalmak mümkün değil. Ekip masayı hiç boş bırakmıyor. Tıka basa doyuyorsun. Mesele yemek değil zaten, bir su alayım dediğin garsonla bir anda halaya kalkıyorsunuz. Uzun zamandır tüm mekanın eğlendiği bir yer hatırlamıyorum. Bu kadar interaktifliğin tek sorumlusu Atilla Bingöl.
Aslında turizmci bir gezgin, bir bakmışsınız Miami’de, bir bakmışsınız Afrika’da safaride kendisi. Şahsına münhasır karakter, iş insanı kimliğini bırakıp, DJ kabininde ‘Erik Dalı’ çalıyor. Kendisi öylesine eğleniyor ki, tüm enerjisi mekana yayılıyor. Helal sana Bingöl, ama siz siz olun Bingöl’le çok samimi olmayın, evin yolunu zor bulursunuz.
Bir çırpıda İstanbul
Dönerci Şahin Usta; çok turistlik olmuşsun.
Etiler’deki Çamlık Ocakbaşı; lezzetin tamamdır. Samimiyetiniz şahane.
Arnavutköy’deki Şişko Perihan; tam bir dost meclisi, kokorecin ve ciğer tava tamamdır.
Karaköy’deki Akın Balık; çok salaşsın ama müziklerin şahane.
Bostancı’daki Hatay Restoran; buram buram tarih kokuyorsun. Öyle kal.
Bebek Stay Hotel; ambiansın şahane, ama sürekli yer yok demekten bıkmadın mı?
Lucca; hâlâ klasiksin, ilk fırsatta geliyoruz bekle.