Ne zaman yemek sohbetleri açılsa; “Asıl bunu yerinde yiyeceksiniz” diyen birileri çıkar. Ama hiçbir zaman o yere gidilemez...
Geçenlerde yine bu muhabbet açılınca; Habertürk’teki yakın arkadaşım Tayfun Topal “Hadi o zaman hafta sonu Antep’e gidelim” dedi. Bir anda gaza geldik, hemen program yaptık.
Cumartesi akşamı Şirehan Hotel’e valizleri bırakır bırakmaz, hemen yanındaki Sahan Meyhanesi’ndeki fasıl gecesine dahil olduk. Sadece yemeğe odaklandığımız için, gözümüz başka bir şey görmez oldu.
ANTEP'TEKİ ÇİĞ KÖFTENİN TADI
Çiğ köftenin tadına bakar bakmaz, gerçekten bazı yemekleri yerinde yemek gerekiyor diye düşündük. Bugüne kadar çiğ köfte diye başka bir şey yemişiz.
Fasılın bile tadı bir başkaydı...
Midemde tatlıya yer kalmamıştı ama öyle bir kadayıf geldi ki, dayanamadım onu da yedim. O kadar yemekten sonra uzun bir süre gözlerime uyku girmedi. Tam her şeyi hazmettik derken; sabah 07.30’da çorbacının yolunu tuttuk. Azimliyiz; Antep’in neyi meşhursa hepsinin tadına bakacağız.
BEYRAN ÇORBASININ PEŞİNDE
Antepli’ler sabah çok erken saatte Beyran çorbası içiyor. En iyi Beyran’ı Metanet yapıyormuş... Haşlanmış pirinç, et, kuyruk yağı ve et suyuyla hazırlanan çorba, ilginç bir deneyim oldu bizim için. Gerçekten ağır bir çorba; herkesin harcı değil...
EN ESKİ KAHVEYE GİTTİK
Çorba sonrası menengiç kahvesi içmek için Antep’in en eskisi Tahmis Kahvesi’ne gittik. Meğer müdavimleri de mekan kadar eskiymiş. Kahvedeki şık giyinmiş bir amca dikkatimizi çekti. Duvarlar fotoğraflarıyla süslüydü. Meğer 34 yıldır her gün Tahmis’e gidermiş. Her müdavimin bir yeri varmış, kimse kimsenin yerine oturmazmış...
KATMERLE DEVAM EDELİM
Antep’e gidilir de, katmer yenmez mi? Katmerci Zekeriya Usta, şehrin en iyisi...
Sabah erken bir saat olmasına rağmen yer bulmakta zorlandık. Bu arada katmerin yanında mutlaka süt içiyorlar.
ANTEP’İN EN TEHLİKELİ YERİ
Antep’in en meşhuru; İmam Çağdaş... Adını bilmeyen yoktur...
Burhan Çağdaş, mekanın dördüncü kuşak sahibi... Dedelerinden kalan mirasa öyle bir sahip çıkıyor ki, tüm hayatı orada geçiyormuş.
İmam Çağdaş, aynı zamanda Antep’in en tehlikeli yeri. O kadar yedik ki, antiasitle kendimize geldik.
Fındık lahmacundan bıraksalar dahay epey yerdim!
Sonra öyle bir Ali Nazik geldi ki, hızımı alamadım eşimin tabağına da çöküverdim. Sonra karışık kebap tabağı geldi, en iyisi hiç anlatmayayım. Kuzu şiş mevzusuna girmek bile iste- miyorum. Doyduğumuzu, baklavalar gelince anladık. Daha masadan kalkmadan herkes antiasit çiğniyordu.
ŞİREHAN HOTEL’DE KALMALI
Böyle bir lezzet turu için mutlaka Şirehan Hotel’de kalın. Böylelikle her yere yürüyerek gidebilirsiniz. Devasa bir hanın içindeki Şirehan’ın odaları şahane, Antep’te olduğunuzu sonuna kadar hissettiriyor. Eski taş yapıdaki lüks de görülmeye değer...
ALIŞVERiŞ ZAMANI
- Her köşe başında mutlaka Antep fıstığı satan bir dükkan var. Çeşit çeşit fıstık var. En iyisinin kilosu 47 TL.
- Antep’ten biber almadan dönülmez. Biber için Saçı Beyaz’a gittik. Tahta sandıktaki ev yapımı kırmızı pul biberin kokusuna hayran kaldım.
- Salça almadan olmaz... Salçayı al; ekmeğe sür ye, o kadar!
- Cevizli sucuğun içinde gram şeker yok. Üzümdeki şeker neyse o...
- Dolmalık biber turşusuyla Sahan’da tanıştım. Durur muyuz, taa oralardan turşu bile aldık.