Ersin Süzer

Ersin Süzer

esuzer26@gmail.com

Tüm Yazıları

Her Eskişehir seyahatimde çok şaşırıyorum. Yenilenmeyi resmen ilke edinmiş şehre, sadece belediye değil işadamları da şahane katkılarda bulunuyor.
Şehrin ortasından geçen Porsuk Çayı öyle bir değerlendirilmiş ki, çocukluğumda pislikten geçilmeyen çay bugün altın değerinde. Artık kanalda tıpkı Venedik’teki gibi gondolla gezmeniz mümkün. Venedik’te 50 Euro’ya yaptığınız bu keyif burada sadece 10 TL.
Şehrin dört bir yanına devasal parklar yapılmış. Kentin içinde de sanat galerisi tadında, her yerde heykeller karşınıza çıkıyor. En ufak alanlar bile, mini parklara dönüştürülmüş. Tramvay ise şehri sarmalamış durumda; belediye otobüsü göremiyorsunuz. Öyle bir yerli turist akını var ki, her köşe başında bir tur otobüsüne denk geliyorsunuz.
Bu şehirde çocuk olmak var. Öyle bir masal şatosu yapmışlar ki, fotoğraf çektirdiğinizde kimse, Eskişehir’de olduğunuza inanmaz. Memleket öyle bir hale gelmiş ki, burayı hiç görmeyen birine rahatlıkla Avrupa’nın bir şehri diye söyleyebilirsiniz.

60 BİN ÖĞRENCİ DEVRİM YAPTIRIYOR
Şehirdeki öğrenci sayısı yaklaşık 60 bin olunca, sosyal hayat almış başını gitmiş. Yemekler öylesine makul ki, gelen hesaplarda bir yanlışlık olduğunu düşünmeden edemiyorsunuz. Her yer kafe, restoran ve bar dolu.
Burası kışın neredeyse hiç uyumuyor. Porsuk Çayı’nın kenarındaki tüm kafelerde çay
1 TL, kahve 3 TL. Tüm bunlar sizi şaşırtmaya yetmiyor. Bir de şehrin hemen dışında Porsuk Çayı’nın üzerinde resmen ada yapmışlar. Adaya köprüyle ulaşıyorsunuz. Feneri bile var. Burada deniz varsın olmasın; Porsuk Çayı varsa ada da olur, plaj da...

EĞLENCE KRALI: GÜRDAL ABACI
Şehirde ne kadar lüks restoran, kafe ve gece kulübü varsa hepsinin altında Gürdal Abacı’nın imzası var. Eskişehir Sanayici ve İşadamları Derneği Yüksek İstişare Kurulu Başkanı olan Gürdal Abacı’nın kahvaltıcıdan kafeye, gece kulübünden butik oteline ve adaya kadar birçok yatırımı var. Deniz olmayan şehirde adası olan Gürdal Abacı, buraya GA&GA adını verdiği bir restoran açmış. Mekan, sabahları 20 TL’ye açık büfe kahvaltı servis ediyor. Restoranında ise deniz ürünleri ağırlıklı bir menü var. Istakoz bile servis ediliyor.

BALMUMU MÜZESİ’Nİ ATLAMAYIN
Şehirde devrim yapan ve bozkırın orta yerinde bir Avrupa şehri yaratan Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in açtığı Balmumu Müzesi’ni mutlaka gezin.
Müzenin hemen üstünde tarihi Odunpazarı Evleri dekore edilince, ortaya şahane konaklar çıkmış. Bu konakların dört tanesini de butik otele dönüştürmüşler. Otel sahibi yine;
Gürdal Abacı. Abacı resmen burada belediye başkanı gibi çalışıyor. Şehirde iyi adına ne varsa, altında onun imzası var.

Haberin Devamı

ESKİŞEHİR’E GİDECEKLERE 10 ŞAHANE TÜYO

Haberin Devamı

1- Kesinlikle termal suyun olduğu hamamlara gidin. Şahane bir terapi oluyor. Hemen
uyarayım hamamda
lüksü aramayın.
2- Geleneksel yemeklerden ‘Çibörek’in tadına bakın. Kent Park’taki ‘Kırım Çibörekçisi’ iyidir.
3- Odun fırınında pişen haşhaşlı çöreklerden alın; her yerde karşınıza çıkar.
4- Taşbaşı’ndaki ‘Balkan Helvacısı’nı uğrayın. Böyle helvayı hayatınız boyunca yememişsinizdir.
5- Sıcaksular’daki ‘Kara Kedi Bozacı’sında bir bardak boza için. Farklı bir lezzetin tadına varın.
6- Hamamyolu’ndaki tarihi ‘Balaban Kebapçısı’nda kemik suyuyla hazırlanan, ev yapımı yoğurtla servis edilen Balaban kebabtan mutlaka yiyin.
7- Tren garının hemen karşısındaki ‘Köfteci Ali’, şehrin en iyi köftecisi. Eskişehir Köftesi’nin nasıl olduğunu merak edenlere...
8- Barlar Sokağı’nı turlayın; üniversiteli gençlerin nasıl eğlendiğine şahit olun.
9- Gondol sefası yapın; kendinizi Venedik’te hissedin.
10- “Nehirde ada olur mu hiç?” demeyin GA&GA’da ya kahvaltı yapın, ya da
akşam yemeğine gidin.