BUGÜNE KADAR YEDİĞİM EN AKADEMİK YEMEK?

Geçtiğimiz pazartesi akşamı Yıldız’daki Bahçeşehir Üniversitesi’nin Gastroart’ında ilginç bir yemeğe katıldım. İlginç diyorum çünkü; Burada Uygulamalı Bilimliler Yüksekokulu Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü varmış. Yalan değil ilk kez duydum. Bölümün Dekanı Doç. Dr. Dilistan Shipman, direktörü ise David Shipman. Baya baya üniversiteli şefler yetiştiriyorlar. O akşam İsviçre Konsolosluğu’yla birlikte İsviçre Günleri’nin başlangıç yemeğini öğrencilerle birlikte hazırlamışlar. Yetmemiş bir de Michelin Yıldızlı şef Jean-Marc Soldati’yi de mutfağa sokmaya başarmışlar. Üniversitenin BAUGastroart adını verdikleri halkla açık restoranında önce levrek, ardından tavuk yedik. Bu mönüyü burada eğitim gören şef adaylarıyla birlikte gözümüzün önünde hazırladılar. Öğrencilerin heyecanı görülmeye değerdi. İsviçre Konsolosu Julien Thöni de o gece oradaydı. Yaklaşık 30 yakın davetli David Shipman ve Soldati’nin yönetiminde hazırladığı yemeklerin tadına baktıktan sonra öğrencileri ayakta alkışladık.

Neden mi? Hiç elleri titremeden büyük bir profesyonellikle çalıştıkları için. Bir ara sizde bir uğrayın Yıldızdaki Gastroart’da üniversiteli öğrencilere bir destek olun. Bu arada İsviçre Günleri’nin devamı Bomonti Ada’da bu hafta sonu devam edecek. Bir sürü etkinlik var. Uğrayın derim.

HERKESİN DİLİNDEKİ FİŞEKHANE

Zeytinburnu’ndaki Fişekhane, bugünlerde herkesin dilinde desem abartmış olmam. Üç yıl önce gittiğimde bir tek Ömür Akkor’un restoranı Zennup hizmet veriyordu. Bugün Fişekhane’ye birçok restoran ve kafe açılmış. Önümüzdeki günlerde Fişekhane’ye bir uğrayacağım. Bakalım dedikleri kadar bir gelişim göstermiş mi? En çokta Gizia ve Muutto’yu merak ediyorum.

VADİ GALLİARD’IN BAŞINA GELENLER

Vadi İstanbul’daki The Galliard Brasseire’de geçtiğimiz gün gündüz vakti talihsiz bir olay yaşandı. Yabancı iki grup tartışmaya başlıyor. Tartışma büyüyor sonra birden silahlar konuşuyor. İki grup birbirine giriyor. Olay sonrası, olan mekanın adına oluyor. Hiçbir suçu günahı yokken birden böylesi bir olay yüzünden adı gündeme geliyor. Acaba artık gündüz tüm mekanlara dedektör mü koyulmalı? Ne yapmalı bilemedim. Yazarken bile tüylerim diken diken oldu.

BİR ÇIRPIDA İSTANBUL’UN LEZZET DURAKLARI

Madem şehre dönüldü gelin biraz size İstanbul’daki lezzet duraklarını söz edeyim.

Ümraniye Lider Pide; Karadeniz usulü üstü kapalı tereyağlı ve yumurtalı pide seviyormusunuz? Cevabınız evet ise, nokta atışı yapıyorum.

Kemerburgaz’daki Kardeşler Lokantası; Kemerburgaz’a giderken yolunuzun üzerinde Kardeşler Lokantası var. Aslında tam bir esnaf lokantası ama bir döner yapıyorlar. İki saat içinde bitiyor. Döner düşkünlerine duyurulur.

Kadıköy’deki İnegöl Express Köfte; Tam 25 yıldır Kadıköy Çarşı’nın içinde, gerçekten ekspres servis veriyorlar. Daha köfte demeden masanıza geliyor. Gerçek İnegöl Köfte sevenler için biçilmiş kaftan. Bendeniz arada sırada mutlaka gidip yiyorum.

Karaköy’deki Fasuli; Tarihi bir lokanta desem olur. İspir fasulyesiyle bol tereyağlı kuzu etli fasulye önünüze geliyor. Yazın çok ağır gelse de bugünlerde iyi gider. Lezzeti şahane, canınız fasulye çektiyse doğru Karaköy’e derim.