İstanbul artık Antalya’yı aratmıyor. Sıcaklar bunaltınca, İstanbullular tıpkı Antalyalılar gibi gece denize girmeye başladı. Hem de ne deniz keyfi. İstinye-Rumeli Hisarı arasında binlerce insan kendini Boğaz’ın derin sularına bırakıyor
Geçen gece İstinye’den Ortaköy’e geliyordum. İstinye-Rumeli Hisarı arası bildiğiniz beach olmuş. Hem de ne beach, gece saat 12 ve binlerce insan Boğaz’a akın etmiş. Bir dalıyor, bir çıkıyor. O gece dünyanın en uzun beach’ine şahit oldum. Öyle beach dediysek aman yanlış anlamayın. Giriş parası, havlu servisi, Happy Hour partileri, SPA’sı, lüks restoranları yok içinde. Arabanın bagajında şort ve havlunun olması yeterli. Uygun bir yere araba park ediliyor. Bagajdaki havlu alınıyor ve şort giyiliyor. Doğru Boğaz’ın serin sularına. Köfte ekmek, ayran arabaları sıra sıra dizili. Bakırköy, Havalimanı sahiliyse gündüz piknik alanı olarak yüzlerce mangal tütmekte. Canınız piknik isterse Bakırköy’e, canınız yüzmek isterse Boğaz’a. İyi de sayın yetkililer Boğaz’da denize girilebiliyor mu? Hani su temiz mi? Boğaz tehlikeli değil mi?
Kos’a karşı Xanadu Adası’ndayım
Hafta sonu Xanadu’nun Bodrum’daki adasını ziyaret ettim. Bodrum’un en ucundaki burnunda hani elinizi uzatsanız Kos’a değeceksiniz gibi. Limandaki tekneleri bile görebiliyorsunuz. 2000’de gelmiştim buralara o zamanlar Tempo dergisinde yazıyordum. “Tarık Akan’ın bir balık restoranı var mutlaka gitmelisin” dediler, düştük yola. Bodrum için uzun bir mesafe git git bitmiyor. Sonunda Deniz Feneri’ne ulaştık. Restoranın adıda aynı, fenerin hemen bitişiğinde, orada çalışan aile işletiyor. Meğer Tarık Akan buradan çıkmazmış. O zaman gittiğimiz yoktu. Ama kocaman tavaların içinde fırında tekir yapıyorlardı. Mehmet Yaşin’in dediği gibi “Damak çatlatıyordu.” Xanadu Adası da işte tam bu fenerin baktığı burunda. Yani Akyarlar’da. Burası Bodrum’un en batı ucu. Daha çok yazlık siteleriyle meşhur. Sessiz sakin, Bodrum’un eğlencesinden uzakta, tam kafa dinlemelik bir köy. Hele bir iskelesi var ki Kos’a karşı. Adına ‘Dek 2’ diyorlar. Tüm gün sadece denizin sesini duyabileceğiniz ender noktalardan biri. Adada yok yok, her türlü konfor düşünülmüş. Odalar geniş, ferah, deniz odaların içinde sanki. SPA‘ya meraklıyımdır. Xanadu’nun SPA’sı tamamdır. Benden tam not aldı. Xanadu Adası epey büyük, bu yüzden mini club araçlarıyla dolaşabiliyorsunuz. Önümüzdeki aylarda içime sindire sindire ziyaret edeceğim burayı. Xanadu Adası’nda kalınır. Huzur içinde geri dönülür. Bende söylemesi.
KURUÇEŞME ARENA OTEL Mi OLUYOR?
“Dünyanın en güzel konser alanı neresi?” diye sorsanız hiç düşünmeden Boğaz’daki Kuruçeşme Arena derim. Nedeni basit. Boğaz’ın nefis manzarası eşliğinde starlarımızı izlemenin keyfine doyum olmuyor. Bir tarafta İstanbul Boğazı, sahnedeyse Ajda Pekkan, Kenan Doğulu, Tarkan ve daha kimler kimler. Ayrıca İstanbulluların Boğaz’la buluştukları sosyalleştikleri ender alanlardan biri. Buraya otel yapılacağını duydum. Ne kadar doğru bilinmez, ama her yere de otel yapmasak. Halkın sosyalleştiği, keyif aldığı yerlere dokunmasak nasıl olur?
1995 YILINDAN BU?YANA MiMOZA
Bodrum’un simge yerleri vardır. Gitmeden olmaz, kendinizi eksik hissedersiniz. Bodrum’a gidip de Barlar Sokağı’nda yürümemek olmaz. Gençliğinde buraya gelenlerin anıları tazelenir bir anda. Türkbükü’ndeyseniz Ship A Hoy’a uğramadan edemezsiniz. Siz istemesiniz de ayaklarınız sizi Ship A Hoy’a götürür. Gümüşlük’teki Mimoza da öyledir. Bodrum’un neresinde olursanız olun, Mimoza çağırır sizi. İstanbul’a geri dönüş yolunda havalimanına diye yola çıktık, Mimoza’nın bembeyaz tertemiz masasında bulduk kendimizi. İki saatliğine de olsa müthiş bir balık keyfi yaptık. Mimoza’da tanıdık yüzleri her daim görürsünüz. Ayşe Özyılmazel, Mimoza’ya demir atmış. Hatta Mimoza’nın evlerinde kalıyor. Denizin hemen dibindeki Mimoza’nın evleri alternatif bir deneyim olabilir. Hani “Akşam Mimoza tamam da gündüz ne yapacağız?” derseniz Tavşan Adası‘na yürüyerek gidebilirsiniz. Gümüşlük’teki Tavşan Adası belki de denizin üzerinden yürüyerek gidebileceğiniz dünyadaki tek yer. Mimoza’nın sahibi Fikret Alphan, her daim sizi karşılar. En rahat edebileceğiniz yere oturtur. Mimoza’ya gittiğinizde bırakın balığınızı sizin yerinize Fikret Alphan seçsin. Mimoza bembeyaz masaları, kabaktan yapılmış avizeleri ve taptaze yemekleriyle uzun yıllar Bodrum’un simge restoranlarından biri olmaya devam eder.