Ersin Süzer

Ersin Süzer

esuzer26@gmail.com

Tüm Yazıları

Tarkan ve Kenan Doğulu, bu yazın öne çıkan isimleri. İki şarkıcının Bodrum’da verdiği konserlerse gergindi. Sorunun kaynağı, iki konserin de kulüp ortamında verilmesiydi

Bu yaz İstanbul’dan Bodrum’a Türkiye yıldızlar geçidine sahne oldu. Öne çıkan iki isim Tarkan ve Kenan Doğulu’ydu. İstanbul’da sorun yoktu ancak Güney’e inince işler biraz sarpa sardı. Kenan Doğulu ve Tarkan güneyde iki farklı mekanda, birer hafta arayla sahneye çıktı. Bu konserlerde en çok dikkat çeken her ikisinin de seyirciyi beğenmemesiydi. Hem Tarkan hem Kenan Doğulu hemen ilk şarkıda “Neden alkışlamıyorsunuz?” diyerek konseri izleyenlere tepki gösterdi. Hatta Tarkan sahneden “Bir daha Bodrum’a gelmem” diyecek kadar sinirlendi.

Haberin Devamı

Sorun localar
Her ikisi de Bodrum’da localı kulüp ortamında sahneye çıktı. Loca ve stantlarda sarkıcıları dinlemeye gelenler bir konser atmosferinden çok eğlenmeye gelir. Yani beklentiler farklıdır. Çünkü hatırı sayılır bir ücret ödeyerek (300-bin TL arasında) gelenler, sahnedeki ismin isteklerinden çok kendi isteklerinin yerine getirilmesini bekler. Durum böyle olunca şarkıcılar sahnede ilk şarkıdan sonra “Hani benim alkışım” deyince soğuk rüzgarlar esti. Kenan Doğulu konserinde bir izleyici; “Dört kişi için 2 bin TL para verdik. Bu sıcakta seni dinlemeye geldik. Önce siz bizi alkışlayın. Buraya kadar geldiğimiz için teşekkür edin” diye tepkisini açıkça ortaya koymuş. Bu tür kulüp ortamında sahneye çıkan şarkıcı ilk önce seyircisine hoş geldiniz diyerek tüm orkestrasıyla birlikte seyirciyi alkışlarmış öğrendiğime göre. Sanırım genç starlarımız bu geleneğin farkında değil. Kenan Doğulu ve Tarkan mı seyircisini alkışlasın, seyirci mi bu yaz sıcağında o kadar para vererek dinlemeye gittiği sanatçıyı mı bilemedim.

Alkışlayın yoksa giderim


Bodrum’da neler oluyor?
Geçen hafta Bodrum’daydım. Mini turumda uzun süredir gitmediğim yerlere gittim. Tango, merkezin popüler restoranlarından biri olmuş. Önce bir yer krizi yaşadık ama. Caddede oturacak yer bulamayınca terası olduğunu fark ettik. “Yukarıda yer var mı acaba?” diye sorduk. “Çıkın bir bakın” dendi. Hoş geldin Bodrum! Çıktık, masaya oturduk. Üzerine etlerin dizildiği bir tahta geldi. Garson çiğ etleri tanıtmaya başladı. Fakat hava sıcak olunca etlerin etrafa yaydığı kokudan rahatsız olmamak elde değildi. Neyse ki etler şahaneydi. O sıcakta o kadar eti nasıl yedim bilmiyorum. Mutfağından bu kadar iyi yemek çıkan bir yerin servisi, bir o kadar kötü olmamalı. Tango’dan çıkıp bir zamanların efsanevi barı Küba’ya geçtim. Sistem yine aynı: Küba’nın duvarına tünemece moda. Servis süper, keşke müzikler öyle olsa... Setin başındaki DJ, onca kalabalığı içeri sokup kimsecikleri eğlendiremediğini nasıl göremiyor, anlamadım. Bence Bodrum Merkez’in gezilebilecek en güzel yeri ise Marina olmuş, benden söylemesi.

Ve Cenk Eren...
Bodrum finalini Cenk Eren’le yaptım. Kafasını boşaltmak isteyen herkese şiddetle tavsiye ediyorum. Aynı zamanda sahibi olduğu My Pavyon’da sahneye çıkan Cenk Eren sabaha kadar şarkı söylüyor. Sonuna kadar eğlendiriyor, coşturuyor. Cenk Eren’li My Pavyon’da gece hiç bitmesin istedim.