Tam 3 milyon dolara mal olan İstanbul’un ilk Azeri restoranı, Quzu önümüzdeki hafta Etiler’de hizmet vermeye başlıyor
İstanbul’da gıda sektöründe yatırımlar hız kesmeden devam ediyor. Sadece bizim ünlü işadamları değil, yabancılar da İstanbul’da gıda işine giriyor. Etiler’in hemen girişindeki iki katlı binada İstanbul’un ilk Azeri mutfağını servis eden restoran açılıyor. Azeri mutfağından çok çakmam ama açılmadan önce restoranın sahibi Elşan İbrahimov, test yemeğine davet etti. İlk Azeri yemekleri deneyimlemem çok eğlenceli geçti. Daha önce adını hiç duymadığım meyvelerden hazırlanan içecekler, yemekler masaya geldikçe hem Azerilerin yemek kültürünü keşfettim hem de ilginç ritüellerini öğrendikçe bu mutfağı çok sevdim. Mekanın kocaman bir bahçesi var. Meğer sadece restoran olarak değil, kafe ve bar olarak da hizmet verecekmiş. Ayda birkaç kez de özel partilere ev sahipliği yapacakmış.
Etler Azerbaycan’dan
Adından anlaşıldığı üzere et konusunda çok iddialılar. Özellikle de kuzu eti konusunda. Etler Azerbaycan’dan özel olarak getiriliyormuş. İbrahimov; “Et konusunda çok iyiyiz. Çünkü bu eti başka yerde yeme şansınız yok, burası sadece Azeri restoranı değil, İstanbulluların sosyalleşeceği önemli bir adres olacak” diyor.
Elşan İbrahimov, gayrimenkul işiyle uğraşan Elibra Grup’un da sahibi aynı zamanda. Yemeğe olan merakı ve yakın çevresinin ısrarı üzerine İstanbul’da Azeri restoranı açmaya karar vermiş. Bu yatırım için de 3 milyon doları gözden çıkarmış. Ben Quzu’yu daha açılmadan denedim, çok sevdim. Merakla açılmasını bekliyorum.
FLAMiNGO TAMAMDIR
Geçenlerde Ceylan Otel’in girişindeki Flamingo’da uzun bir akşam geçirdik. Tam “Yemekler bitti, başka bir yere geçelim” derken, müzik hızlandı ve ses yükseldi. Bir DJ şahane çalınca tüm geceyi Flamingo’da geçirdik.
Flamingo’ya neden gidilir?
* İstanbul’un en popüler şefi Emer Şen’in hazırladığı şahane yemekleri yemek için.
* En kuşağın fine dining restorana giderken nasıl özene bezene hazırlanıp, sosyalleştiğine tanık olmak için.
* Süper bir yemek sonrası, müzik ritminin değişimiyle nasıl bir restoranda çakılı kalınırı yaşamak için.
* Unutulmaya yüz tutmuş bar kültürünün nasıl canlandığını görmek için.
* Kendinizi İstanbul’da değil de yurt dışında hissetmek için.
MIDPOINT’ÇiLER PASAJI ALMIŞ
Tünel Pasajı’nın tamamımı Midpoint grubu satın almış. Tünelin hemen başında House Cafe var. “Burası da Midpoint olacak” diye düşünürken, meğer yepyeni bir marka açacaklarmış. Midpoint’çiler bu işi biliyor vallahi.
KAPANACAK DENEN REINA KIŞI GETiRDi
Her yıl olduğu gibi kışlık tadilatı sona eren Reina geçen perşembe günü yeni haliyle kış sezonuna girdi. Herkesin “Acaba kapanacak mı?” dediği Reina, kış sezonuna girince dedikoduların da önü kesildi. Reina’nın ilk gecesi oradaydım. Kimselere haber vermeden sessiz sedasız açılan mekana yemek saatinden sonra gitmeme rağmen restoran bölümü tıklım tıklım doluydu. Restoranda oturacak yeri zar zor bulabildik. Gece kulübü bölümünün aşırı kalabalığına daha fazla dayanamadan Reina’dan ayrıldım. Allah’tan sessiz sedasız bir açılış yapmışlar. Bir de ahalinin haberi olsa kim bilir nasıl olacaktı.
LA BOOM’CULAR CANLI MÜZiĞE EL ATIYOR
İstanbul’daki tek gündüz-gece kulübüne dönüşen La Boom’da her hafta cumartesi günleri özel partilere imza atılıyor. Öğlenden sonra mekan karartılıyor ve gündüz vakti geceye dönüyor. Partide sadece şampanya içiliyor. La Boom’un sahibi Umut Evirgen ikinci bir yer açmaya hazırlanıyor. Emirgan’daki La Boom’un hemen üzerine bir canlı müzik performans yeri açacakmış. Açılış, 27 Kasım’da olacak.