Sıfır kilometre, yepyeni bir yıl başlıyor. Yeni yıl için planlar çoktan yapıldı sanırım. İstanbul yeni yıla çoktan girdi bile. Her gün bir yerde parti var. Şehirde yeni yıl en çok hissettiğimiz bölge her zamanki gibi Nişantaşı
Büyük bir çoğunluk yeni yıla evde eş dostla girecek. Televizyon izlenecek. Bol bol yemek yenilecek. Bazılarınız mekânlarda gireceksiniz yeni yıla. Peki yeni yılı Nişantaşı’nda sokakta kutlayacaklar ne yapmalı?
Nişantaşı saat 22.00’den sonra dolup taşacak. Size tavsiyem caddedeki mekânların birine demir atın ve kalabalık akın etmeye başladığında yerinizden kımıldamayın. Nişantaşı tavsiyelerim; Biber, Brasserie, Kav Butik, Hardal ve Lilu olacak. Herkese sağlıklı mutlu, huzurlu, sevgi dolu bir yıl diliyorum.
Bu arada Nişantaşı’nda yılbaşı akşamına kadar her akşam doğal bir yeni yıl partisi havası esiyor. Yeni yıl gecesine kadar Nişantaşı’nın bu enerjisi kaçırmayın derim.
Karla buluştuğum yer: Drop
İstanbul doğanın tüm nimetlerinin çileye dönüştüğü tek kent sanırım. Çocukluğum kar ve buz kaplı bir şehirde geçti. Kış koşulları memleketteki (Eskişehir) yaşamını hiç değiştirmezdi.
İstanbul öyle mi? Kar yağacak diye ödümüz kopuyor. Peki ne yapıyor İstanbul ahalisi? Karın keyfini çıkarmak için dağlara çıkıyor. Karın keyfini buralarda sürüyor. Benim için de kar keyfi Kartalkaya’daki Drop’ta başladı.
Drop herkesin buluştuğu bir noktada, özenle dekore edilmiş, yoğun kış şartlarına uygun en ideal mekân. Sahipleri Ünal Kardeşler, işletmenin başında Erkan Ünal var. Bu kış yol gözüktü bana, Yerim hazır. Şöminenin hemen başında kestane pişiren birini görürseniz şaşırmayın, o benim. Kestane keyfi yapmak isterseniz oradayım.
Arayıp da bulamadığım meyhane: Kydonia
Kuruçeşme La Mancha şahane barına bayıldığım bir yerden ibaretti. Taa ki Kydonia’da yemek yiyene kadar. Her zaman derim. Günümüze uygun meyhane ve balıkçı yok denecek kadar az diye. La Mancha’dan çıkarken gözüme ilişti Kydonia’nın mezeleri.
İlk fırsatta meze dolabının başımdaydım. Seçtikçe seçtim mezeleri, hepsi kışkırtıcıydı. Mezeleri yanı sıra ambiansına da hayran kaldım.
Bir ara Aslı Pasinler’e “Burası yukarıdan daha güzel” bile dedim. İşte günümüzün meyhanesi böyle olmalı. Rahat, ferah, sohbete uygun müzik, gurme mezelerle birleşince, haftada bir gün mutlaka uğrayacağım bir yer Kydonia.
İlk fırsatta biraz Boğaz havası alıp, sohbetleri mezeyle şenlendirmek için siz de uğrayın.
Çok mekân gezilirken bir bilene danışmalı
Baştan söyleyeyim de; Cengiz Semercioğlu’yla hiçbir alıp veremediğim yok. Sadece yaptığı haberedir eleştirim.
Geçen pazar günü, ‘1 gecede 10 mekân’ haberinin alt spotu “Mercek altına aldık” olunca, daha bir dikkatli okudum. Semercioğlu; geceleri mercek altına almayıp, sadece otopark ücretini yazmış. Güzel. Ama gittiği 10 mekândan3’ü kapalı, 1’inde gece bitmiş gitmiş. Nasıl 10 mekân gezmek bu anlamadım.
5 saat içinde 10 mekân demek, ışınlanırsanız hepsinde yaklaşık 30 dakika geçirebilirsiniz. Bu kadar kısa zamanda geceden sadece verilecek not vale ücreti olur. Işınlanma yöntemiyle 30 dakika kaldığın bir mekânı kritik etmek zor zanaat. Rica edeceğim şu yeme-içme ve eğlence sektörünü bu kadar da hafife almayın.
Gidilen yerlerin yıllık ciroları milyonlarca TL iken. Cengiz Semercioğlu’na naçizane tavsiyem, yanına geceleri bilen birini alması olacak.