Erkan Petekkaya: Çok haksızlığa uğradım! Biraz sahipsiz kaldım
01.03.2023 - 07:10 | Son Güncellenme:
Aybüke SENGİR/ Milliyet.com.tr
Kanal D’nin sevilen dizisi 'O Kız'da rol alan Erkan Petekkaya; doğum kazası yüzünden aklı da kalbi de 5 yaşından fazla büyüyememiş 'Kadir' karakteri, kariyeri, ailesi ve Türkiye’yi hüzne boğan depremler hakkında konuştu. Birçok ünlü isimle birlikte 'Türkiye Tek Yürek' ortak yayınına katılıp, bağış toplayan oyuncu, "Bu çok uzun bir süreç" diyerek, yardımlarda 'süreklilik' çağrısı yaptı. Farklı farklı rolleri oynamayı sevdiğini vurgulayan Petekkaya, hayatının dönüm noktasını ve sektörde yaşadığı zorlukları anlattı.
Erkan Petekkaya, şu sıralar ‘O Kız’ dizisiyle evlerimize konuk oluyor. Başrolü Sezin Akbaşoğulları, Cengiz Orhonlu ve Dilin Döğer’le paylaşan oyuncu, doğum kazası yüzünden zihni 5 yaşında kalmış 'Kadir’i canlandırıyor. Rolün ilk başta kendisini korkuttuğunu ifade eden Petekkaya; ‘O Kız’, çocukluğu, ailesi ve birçok ünlü gibi kendisinin de il günden itibaren tek yürek olduğu deprem felaketi hakkında Milliyet Cadde’ye röportaj verdi.
“NASIL MERHEM OLACAĞIZ BİLMİYORUM”
Nasılsınız bu günlerde?
Türkiye’deki herkes gibiyim. Gerçekten büyük bir afetle karşı karşıya kaldık. İnsanlarımız çok zor durumda. Üzgünüm, elimiz kolumuz bağlı. Elimizden ne geldiyse yaptık, yapıyoruz. Yine de oradaki acıyı yaşayan insanlara nasıl merhem olacağız onu da bilmiyorum. Orayı gördükten sonra İstanbul’da korkuyoruz.
Elazığ doğumlusunuz. 11 ilde yıkıma neden olan depremler Elazığ'ı da derinden etkiledi. Deprem haberini aldığınız ilk an neler hissettiniz?
Evet, Elazığ doğumluyum. Elazığ, Malatya, Edirne, Kars, İstanbul, Antalya fark etmez ki. Ülkemiz toprakları içerisinde çok ciddi bir acı yaşadık. İlk haberi aldığımda 'Allah'ım inşallah çok bir şey olmamıştır' dedim. Dilerim başımıza böyle bir şey gelmez.
“YARDIMLARIN SÜREKLİLİĞİ ÖNEMLİ”
Siz de depremzedeler için yardım çağrısında bulundunuz. Yaraları sarmak için 'Türkiye Tek Yürek' yayınına da katıldınız.
Türkiye’deki herkes gibi ben de elimden ne geliyorsa yapmaya çalıştım tabii ki. Ne derece yapabildik, ne derece merhem olduk bilemiyorum. Bu çok uzun bir süreç. Asıl birçok şey şimdi başlıyor. Depremzedelere nasıl yardım edeceğiz? O çocuklar nasıl okuyacak? Bundan bir ay önce evlerinde oturuyorlardı. Şimdiki duruma bakın! Bu yardımların sürekliliği önemli. Sürekliliğe önem verip, doğru noktalara odaklanmak gerekiyor. Çalışmaların ciddi bir organizasyon ve koordinasyon içinde yapılması gerekiyor. Bence her şey yeni başlıyor. Allah bir daha bize böyle bir şey göstermesin inşallah.
“O KIZ’DAKİ ROLE ÇOK ZOR İKNA OLDUM”
Kırmızı Oda'da 'Delikanlı Sadi rolünden sonra O Kız’da zihinsel engelli bir baba olan Kadir ile izleyici karşısına çıkıyorsunuz. Birçok oyuncu konfor alanından uzaklaşmayı tercih etmez, sevilen bir karakter yakaladığında kariyerinde çok da farklılık istemez. Erkan Petekkaya'yı ise bambaşka rollerde izlemek bilinçli bir tercih mi?
Farklı farklı rolleri oynamayı seviyorum. Çünkü o zaman daha fazla şey öğreniyorum. Her rolden başka bir şey öğreniyorum. Keyifli ve yaratıcı yoluyor. Ama bu rol çok zordu. Çok zor ikna oldum. Lale abla beni ikna etti. Dilerim insanlar beğenmiştir. Ben de çok şey öğreniyorum bu rolden.
“MELEKLERLE TANIŞTIM”
'O Kız'da çok zor bir rolü oynuyorum, en zoru diyebilirim' demiştiniz. Kadir karakterine nasıl hazırlandınız?
Öncelikle dizide yaşadığım rahatsızlığı yaşayan arkadaşlarımızın yanına gittim. Gerçekten meleklerle tanıştım. Onlar içlerinden kötülük geçmeyen melekler. Bir melek oynamak çok zordu. Bu konuyla ilgili doktorlardan da bilgi aldım.
"BÖYLE BİR ÇARŞAMBA GÖRÜLMEDİ"
İstenen reyting gelmeyince sürekli günü değişen, bu da çare olmayınca 6-7 bölümde final yapan diziler var. O Kız kendi gününde istikrarlı şekilde ilerliyor, 22 bölümü geride bırakıyor. Nedir bunun sırrı?
Seyirci tuttu bu işi. Reytinge yansımayan bir seyircisi olduğunu görüyorum. Dışarıda gördüklerimizle reytinglerde gördüğümüz bir değil. 8 dizi geldi karşımıza. Tabii ki onlara da üzülüyoruz ama önce canan. Televizyon tarihinde böyle bir çarşamba görülmedi.
“BU İŞİN EMEKLİLİĞİ YOK”
Sette çalışma ortamınız nasıl? Motive olmak için kendinize özgü bir yönteminiz var mı?
İşimi seviyorum, seyirciye de saygım var. Seyircilerimiz sabah saat 6’da kalıp tüm günün stresinin içinde bizi izliyor. Akşamlarını ayırıyorlar bize. Bu büyük bir sorumluluk. Dipsiz bir kuyu bizim işimiz. 'Ben oldum' diyemezsiniz. Öyle bir şey yok. Hep daha iyisi var. Bir emekliliği yok benim işimin.
“OĞLUMLA ARKADAŞ GİBİYİM”
Dizide beş yaşında bir çocuğun saflığıyla kızınıza babalık yapıyorsunuz. Gerçek hayatta nasıl bir babasınız?
Onu oğluma sormak lazım. İyi bir baba olduğumu düşünüyorum. Aileme düşkünüm. Arkadaş gibiyim oğlumla. Benim babam da annem de öyleydi.
Oğlunuza meslek tercihinde tavsiyeniz var mı?
Neyde mutlu oluyorsa onu yapsın. İleride yaşamını kuracağı işi sevmiyorsa o zaman çok tehlikeli. Mutsuz bir hayat onu bekliyor demektir. Önemli olan işini sevmesi ve saygı duyması.
“ABSÜRT KOMEDİYİ ÇOK SEVİYORUM”
Komedi, aksiyon, dram, romantik... Birçok farklı projede, bambaşka karakterlere bürünmüş bir oyuncu olarak en keyif aldığınız tür hangisi?
Absürt komediyi çok seviyorum. Serseri diye dizim vardı. Hala ara sıra açıp izliyorum. Çok daha fazla şey üretebilirsiniz. Bunun da bir felsefesi olması gerekiyor yoksa şarlatanlığa dönebilir.
"ÜSTÜME ÇOK GELDİLER!"
Bir röportajınızda 'İnsanlara sevgi gösterdikçe kazık yedim. Tanıştığım her insana 10 puan veriyorum. Sonrasında canım yansa da pişman olmuyorum' demiştiniz. Erkan Petakkaya geçen yıllar içinde insanlara karşı puan kırdı mı?
Enteresan bir meslek hayatının içerisindeyim. Kötüler de var iyiler de. Çünkü ucunda şöhret ve para var. Ben çok haksızlığa uğradım. Basın danışmanım ve menajerim hiç olmadı. Sahipsiz kaldım biraz. Dobra bir insanım. O yüzden üstüme çok geldiler. Kendini göstermeye çalışan biri bana laf atıp bir anda TT oluyor. Bunu kullanıyor insanlar. Temizleyemiyorsun. Çünkü karşında ahlaksız, terbiyesiz bir insan var. Buna karşı bir şey yapamıyorsun. O yüzden susmayı tercih ediyorum. İlk başlarda üzülüyordum ama artık bakmıyorum.
“BÜYÜKELÇİ YA DA F16 PİLOTU OLMAK İSTİYORDUM”
Hayatınız dönüm noktası veya mesleğinizdeki kırılma anı neresiydi?
Tiyatro bölümüne girmeye karar verdiğim zamandı. Çünkü ben büyükelçi olmak istiyordum. Ondan önce de F16 pilotu olmak istiyordum ama babam izin vermedi. Lise sonda hayatıma tiyatro girdi. Bir tesadüf sonucunda tiyatroya karıştım. Mesleğimi çok seviyorum.
“DÜNYA HARİTASINI ÇEVİRİP PARMAK BASIP GİDİYORUZ”
En büyük tutkularınızdan biri de ailenizle birlikte farklı kıtalarda ülkeleri gezmek. Kaç ülke oldu ve şu ana kadar gittiğiniz yerler arasında bir numaraya hangi tatilinizi koyarsınız?
38 oldu herhalde. Yaz başı çıkıyorduk 3 ay gelmiyorduk. En sevdiğim yerler Bahamalar, Mauritius, Zanzibar, Serengeti. Serengeti’de büyük göçü gördüm. Doğanın içinde olmayı çok seviyorum. Kolay değil o kadar ülkeyi sırt çantasıyla gezmek. Orada her şey gerçek. Dünya haritasını çeviriyoruz parmak basıp gidiyoruz. Tek taraflı bilet alıyoruz. Bu yapılması çok zor bir şey değil. Her bütçeye göre yerler var.
“TERS DÖNMÜŞ TERLİKLERİ HALA ÇEVİRİRİM”
Küçüklüğünüzden beri sahip olduğunuz bir takıntınız, ilginç bir alışkanlığınız veya fobiniz var mı?
Fobim gençken vardı. Hırsızdan korkardım. Yan komşumuzun evine hırsız girmişti. O evin dağınık halini görmüştüm. Bahçeli bir evde büyüdüm ben. Sabah ezanına kadar uyuyamazdım. Sonra geçti. Takıntım var ama. Ters dönmüş terlik ve ayakkabıları hala düzeltiyorum. Kötü bir düşünce geldiğinde aklıma ‘iptal iptal’ diyorum. Anneannem yapmıştı onu. ‘Terlik ters döndüğünde annen baban ölür’ demişti. Yerleşti kafama. Asıl komik tarafı 5'nci katta oturuyorduk, yukarı çıkana kadar ne kadar ters terlik ayakkabı varsa düzeltip çıkıyordum.
“İNSAN HER GÜN BİR ŞEY ÖĞRENİYOR”
Kendinizle barışık mısınız? Değiştirmeye çalıştığınız bir yönünüz var mı?
Genelde barışığım. Kızdığım yanlarım da var. Mümkün olduğunca iyi bir insan olmaya çalışıyorum. İyi yanlarım daha ağır basıyor. İnsanları gördükçe kendimle onur duyuyorum. İnsan her gün bir şey öğreniyor.
“EN HASSAS NOKTAM SAFLIĞIM”
Sizi tanımayan insanlar için sanki iki farklı profil mevcut. Oynadığınız karakterler nedeniyle de olabilir. Birinde samimi, güler yüzlü, esprili. Diğerinde ise mesafeli, ağır başlı, sessiz. Erkan Petekkaya nasıl biri, en hassas noktası nedir?
En hassas noktam saflığımdır. Herkese inanırım. İnsanlarla uğraşmak çok zor. Genelde neşeli bir adamım. Haksızlık olduğunda sinirliyimdir. Sinirim de çabuk geçer. Haksızsam özür dilerim.
“CİDDİ BİR ALACAĞIM VAR”
Geçtiğimiz ay bir mahkeme haberi ile gündeme geldiniz. Başrolünde yer aldığınız dizinin yapım şirketi ile uzun süredir devam eden bir süreç var. Son duruşmaya da katıldınız. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?
Beş sene oldu sanırım. Buradan kaçmak istediler ama izin vermedik. Kazandık tüm davaları. Şirketi yabancı bir firma satın almış. Ciddi bir alacağım var oradan. Alamadığım beş bölüm ve yurt dışı paylarım var. Ne kadar olduğunu ben de tahmin edemiyorum. Emeğim benim o, alnımın teri. Eskiden sabah olur iş biterdi. Şimdi 12 saatten fazla kimse çalıştırılamıyor. Sendikalarımıza da teşekkür ediyoruz.
Türkülere olan sevginiz biliniyor. Erkan Petekkaya bir şarkı olsaydı hangisi olurdu?
Geniş yelpazeli bir müzik dinleyicisiyim. Led Zeplin, Jim Morrison hep aklımdan geçer. İbrahim Tatlıses, Tarkan…
