Yıl boyunca beklenen on bir ayın sultanı Ramazan, tüm bereketiyle geldi evlerimize. Şehirdeki hava ise tam anlamıyla değişti diyebiliriz. Tatilci kesim, erkenden yaptıkları otel rezervasyonlarıyla birlikte şehirden valizleriyle ayrıldı. Kulaktan kulağa yayılan sohbetlere göreyse Fethiye, Çeşme ve Bodrum ön plana çıkıyor tatil bölgeleri olarak. Peki şehirde kalan İstanbullular ve turistler neler yapıyor? Bu aralar aşağıda belirteceğim popüler mekanlarda iftar ve sahur için buluşuyorlar. Eğlenceye Ramazan boyunca ara veren İstanbul, yerini sıcak pide kokularının olduğu şık masalara bıraktı diyebiliriz.
TARABYA’NIN YENİ RENGİ
Bölgenin en kaliteli lezzet durağı olarak ön plana çıkıyor The Grand Tarabya. Muhteşem deniz manzaralı konumuyla önce göze hitap eden otelin, The Brasserie bölümünde adeta karnaval havası var.
Ramazan ayına özel kıyafetler giyen garsonlar, kurulan neşeli ve renkli yemek standları, İstanbul’da keyifli bir iftar yemeği olasılığı sunuyor.
KENDİ MÜZİĞİNİ KENDİN SEÇ
2013 yılında açtıkları ‘Ali Ocakbaşı’ markasıyla Amsterdam’a kadar genişleyen Volkan - Okan Akkaş kardeşlerin Gümüşsuyu’ndaki şubeleri bu aralar çok popüler. 80 kişilik mekanın en büyük özelliği babalarının yarattığı ‘Köşebaşı’ markasının devam lezzetlerini sunmaları. Mekanın ilginç bir özelliği de var. Masalarda bulunan özel listeden, daha önce belirlenmiş şarkılardan birini istek olarak iletebiliyorsunuz yetkililere. Onlarda sizin için tüm mekanda şarkıyı çalıyorlar. Listede kimler yok ki; Zeki Müren, Tarkan, Yalın ve bir sürü önemli ses... Farklı bir yaklaşımla marka değerini yükselten yetkililerin yakın zamanda Viyana’da şube açmak için gün saydıklarını öğrendim.
RUH DOYURMA HAVASI
Şehrin bitkin hale soktuğu ruhu arındırma çabasından bahsetmek istiyorum sizlere. Metropol denilen milyonluk şehirlerde popüler olan, benim tabirimle ‘kendini dinlendirme’ mekanları, İstanbul’da da yavaş yavaş oluşmaya başladı.
Bu aralar İstanbullular arasında dilden dile yayılan Akatlar’daki ‘İnsana Güven’ adlı sosyal yaşam merkezini ziyaret etme fırsatı buldum. Organik olarak yetiştirilen marullardan yapılan salataların eşliğinde ‘İlişkilerin Matematiği’, ‘Dans Terapisi’ ve ‘Grup Aile Dizimi’ gibi konularla verilen özel dersleri inceledim.
İnsanların yüzlerindeki gülücüklerle kasvetli şehir havasından kurtulduğunu gördüm. Umarım bu gibi sosyalleşme fırsatı veren merkezler, daha da çok açılır.