Bu haftaki yazıma bir yol ayrımı hikayesiyle başlamak istiyorum. Damak zevkine düşkün İstanbul gece hayatı müdavimlerinin, Nişantaşı’nda markalaşmış olan ‘Nişantaşı Köşebaşı’ adlı Türk Anadolu mutfağına sahip mekanı bildiklerine adım kadar eminim. Ancak yolunuz bu sıralar Nişantaşı’na düşerse ve akşam yemeği için bu mekanı tercih edeceksiniz, karşınızda başka bir marka olan ‘Nişantaşı Başköşe’yi göreceksiniz. 2002 yılından beri Nişantaşı’nda hizmet veren ‘Köşebaşı’ markası, bölgedeki marka ortaklarıyla yol ayrımına gitti.
Şu anki ‘Nişantaşı Başköşe’ye sahip olan yetkililer, ‘Köşebaşı’ markasının yıllar içerisinde çok sayıda şube açması ve damak zevkinin gün geçtikçe kendi tatlarından uzaklaştığını düşünerek markalarını yarattı.
Yeni restoranın sadece menüsünde ‘köşebaşı’ ifadelerinde değişime gidilirken; ekip, dekorasyon ve yemeklerin lezzetleri tamamen korudu. 2008 yılında Kırklareli’nde kendi çiftliklerini kuran ‘Nişantaşı Başköşe’ ekibi, kıvırcık kuzu ve süt danası etleriyle hazırlanan özel tatları, odun fırından çıkan lahmacun ve pideleri, meşe odunu kömürüyle pişirilen et ve kebap çeşitleriyle sunduğu yemek deneyimini kusursuz hale getiriyor. Yerli ve yabancı şarapların kaliteli markalarına sahip kavıyla dikkat çeken mekanın en çok tercih edilen lezzetleri olarak ise ‘Tarsusi Kebap’, ‘Yoğurtlu Başköşe Kebap’ ve ‘Künefe’ ön plana çıkıyor.