Ekranı ünlüler bastı

Çünkü 15 dakika dediğin nedir ki! Göz açıp kapayıncaya kadar geçer.Ama bizde "ünlü" olmak bitmeyen bir servet.Vakti zamanında bir şarkıyla, bir filmle, bir diziyle ya da bir şekilde şöhret olmuş insanlar, o çıkıştan sonra sanat adına başarılı olmuş hiçbir yeni üretim yapmamalarına karşın bir türlü çıkmıyorlar hayatımızdan...Bir kısmı ha bire eski defterleri karıştırıp, "Az daha unutuyordum. 10 yıl önce falanca tecavüz etti bana" ya da "O şarkıdaki kadın benim" şeklindeki "çok şoktan açıklamalar"la gündeme tutunmaya çalışıyor, kimileri de sabahın köründe "O kanal senin, bu kanal benim" diye turlayanlarla polemik peşinde...Çoktan jübile yapıp tribüne çıkmaları gerekirken sürekli sahadalar. Sahanın hakkını verseler eyvallah. Onu da yapamıyorlar.Açın gençlerin önünü, "Yok olmaz". Niye?"Bana tecavüz ettiler."Tamam da bizim günahımız ne?Çekilin kameraların önünden de biraz da başkaları nasiplensin, ona da izin yok.Show TV'deki "Şarkı Söylemek Lazım"da yarışmacısından jürisine tam 30 ünlü var.Star TV'de "Acemi Birlik" başladı. Oradaki ünlü sayısı 13...Fox'taki "Bir Dilek Tut" yarışmasında da 13 ünlü var.Nisan'da atv'de başlayacak "Starlar Sirki"nde 18 ünlü ekranda olacak.Aynı dönemde Star TV'de de "Ünlüler Sirki" ekrana gelecek. Orada da 10 yarışmacı, 5 jüri üyesi, iki sunucu görev yapacak.Dizileri hesaba katmıyorum. Dört kanaldaki beş programdaki ünlü sayısı 100'ü buluyor.Peki Kanal D'nin başı kel mi? Popüler kanallar arasında bir onlarda yok "Ünlüler Geçidi"...Yeri gelmişken "Ünlüler BBG'si"ni yapmaktan son anda vazgeçen Kanal D yöneticilerini kutlamak istiyorum.Ünlüler kampı, ünlüler sirki, ünlüler düeti derken bir de "Ünlüler BBG'si" çekilmezdi... 1987'de öldürülen ABD'li ressam, film yapımcısı ve yayıncı Andy Warhol'un "Gelecekte herkes 15 dakikalığına ünlü olacak" kehaneti gerçekleşse bile neticede bu katlanılabilir bir şeydir. Televizyonlarda iş tutturmak artık ciddi bir mesele haline geldi.Çünkü her kanal bir köşe başını tuttu. Dizi tutkunları da saflarını çoktan belirledi.Yeni işler şayet çok özgün bir şey değilse 3-5 reyting alabiliyor.Bu reytingler de ne kanalı kurtarıyor ne de yapımcıyı...Olaylara bu pencereden baktığımda gördüğüm manzara şu: Kanal D'de Saran Prodüksiyon yapımı format bir dizi var.Belli ki pahalı bir prodüksiyon ama "bizden" değil.Başrollerinde Mehmet Ali Erbil ile Berna Laçin gibi iki yıldız olmasına karşın "Yıldızlar Savaşı" ne kanalın ne de yapımcısının yüzünü güldürdü.Ne yapacaklar taraflar?"Zararın neresinden dönsek kardır" deyip "Yıldızlar Savaşı"nı sonlandıracaklar. Bu haftaya mı olur, yoksa gelecek haftaya mı bilemem. Bilet kesildi hem de tek yönlü.Yani gidiş "open" ama dönüş yok. Yıldızlar Savaşı, savaşı kaybetti Nihat Doğan, Kanal D'de programa başlamadan önce "Dobra Dobra"ya çıkıp 07.07.2007 tarihinde memleketi Muş'ta kır düğünü yapıp Seda Sayan'la evleneceklerini açıkladı.Bu açıklamanın üstünden çok geçmeden Seda Sayan, "Muş'ta kır düğünü" konusunda şunları söyledi:"Tokatlılar isyan etti. 'Böyle bir düğün yapılacaksa burada olacak' diye. Ben de düşündüm ki önce Muş'u ziyaret ederiz, sonrasında Tokat'ı ziyaret ederiz. Oralarda konserlerimizi veririz, ama düğünü İstanbul'da yaparız." Aslına bakarsanız Seda Sayan'la Nihat Doğan'ın evlenip evlenmemesi onların ve birinci derecede akrabalarının sorunu, kime ne?Bizi ilgilendiren sözlerinde durup durmayacakları.Kendi evlilikleri konusunda ha bire "Çevir gazı yanmasın" yapan Doğan - Sayan ikilisi bu pazar ne yapacak biliyor musunuz?Daha önce evlenip ayrılan Sezer Güvenirgil ile Yunus Bülbül'ü yeniden evlendirecekler.Nerede mi? Nihat Doğan'ın Kanal D'deki canlı yayınında.Nikâhta şahitlik yaptıktan sonra Sayan, nisan ayında çıkacak yeni albümünün en güzel aşk şarkılarını Doğan için söyleyip sevgilisinin programına bir güzel reyting desteği de verecek. Sayan, aşkına destek vermeyecek de kime verecek?Ancak Doğan ve Sayan, bu numaralarla bizleri kandıracaklarını sanıyorlarsa fena halde yanılırlar. Geri sayım sürüyor.07.07.07'ye şurada kaç gün kaldı?105 gün sonra Muş'ta kırda, Tokat'ta bayırda mı evlenirler bilemem. Ama bildiğim bir şey var ki 08.07.07'ye nikâhsız girerlerse ayıp ederler. Artık "hayvan terli" başka yem yemez! Başka nikâhlarla bizi kandırmayın! Mehmet Ali Önel takdir ettiğim bir televizyoncu. Ama bu hafta yaptığı şu haberi ona yakıştıramadım. Haber, üniversite eğitimi için İstanbul'a geldiğini söyleyen bir kızı "Seni Özcan Deniz'le aynı dizinin başrolünde oynatacağım" vaadiyle kandıran bir sahtekârın yaptıkları üzerine kurulu. Kızın iddiası o ki, sahte yönetmen bu uğurda ondan 5 bin YTL'ye yakın para almış.Önel, mağdur kızın yüzünü mozayikleyip ekrana getirdi ama görünenlerden anlaşılan o ki hanımefendi kısa boylu ve de göbekli. Sizin anlayacağınız Özcan Deniz'le başrolü ancak rüyasında görebilecek biri.Bunlar bir yana asıl işi prodüksiyon amirliği ama kıza kendini yönetmen diye tanıtan şahıs, "Özcan Deniz, konservatuvar mezunu birini arıyor. Sana bir diploma ayarlamamız lazım" diyor ve bu hizmet için 2 bin dolar istiyor. Üniversitede okuduğunu söyleyen hanımefendi de Hacettepe'den sahte diploma için çıkarıp o parayı veriyor, ondan sonra da "Üniversite harçlığımı kaptırdım, kandırıldım, dolandırıldım" diye ağlıyor. Üniversitede okuyan bir genç kız, bir dizide başrol oynama uğruna parayı sahte konservatuvar diploması almak için uğraşıyorsa orada durup şu soruya yanıt aramak gerekmez mi?Sahte diploma için insan dolandırmak ahlaksız bir şey, eyvallah... Sahte diplomayla rol kapmaya çalışmak dürüst bir davranış mı? Bence değil. O habere itirazım da işte bu yüzden... Sahtekârlık başrolde! Eski dünya güzeli Azra Akın, yakında yeni bir diziyle bu kez Kanal D ekranında olacak. "Oyun Bitti" adlı dizinin yapımcısı Erler Film. Azra Akın dizide başrolü Berk Oktay ve Mert Öcal'la paylaşacak. "Oyun Bitti", Yeşilçam filmlerinde türevlerini çokça seyrettiğimiz bir konuyu ekrana taşıyacak. Azra Akın dizide Güneydoğulu zengin bir ailenin kızını oynayacak. Bebekliğinde bölgedeki bir ağanın oğlu ile evlendirilmek üzere beşik kertmesi yapılan kız, üniversite eğitimini yurt dışında yapıp geldiğinde bu gerçeği öğrenir. Beşik kertmesiyle evlendirilmek istenen kız, bir köşkte tanıştığı gence aşık olur. Kız, beşik kertmesi ile aşık olduğu genç arasında kalır. Dünya güzeli ağa dizisinde Televizyoncu Oylum Talu'nun evlenip ayrıldığı kişi Mert Çelet olmasına karşın arşivlere Barış Çelet diye girdi. Biz de oradan alıp yanlışı sürdürmüşüz. Bu vesileyle düzeltip taraflardan özür dileriz. Öte yandan Talu, prime time kuşağında yeni bir programla HABERTÜRK'e dönecek. aeyuboglu@milliyet.com.tr Barış değil Mert Çelet