23.12.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:
Efendim, çok ama çok yorucu bir hafta sonu geçirdim. Bildiğiniz gibi değil. Konyadaydım. Mevlananın Şeb-i Aruz törenleri vardı, biliyorsunuzdur sanırım. O nedenle pek çok randevum üst üste geldi, yorgunluktan bittim. Önümüzdeki günlerde Konyadan bol bol söz edeceğim ama şimdi Konya öncesi yaptığım İstanbul turundayız. Sevgili arkadaşım Aslı Altanın Safranını bilmeyeniniz yoktur her halde. Geçen yıl Safran, Karaköyde Liman içindeydi. Safran müdavimleri buraya pek ısınamadı. Bunun üzerine iki yıllık aradan sonra Beyoğlu ve müdavimleri için bir efsane olan Safran yeniden Beyoğluna döndü. Genç arkadaşım Murat Özalp ile birlikte Safrana uğradık. Uğradık diyorum, yemek sonrası şöyle bir drink alalım istedik. Barda Altanın sağ kolu ve müdürü Mine duruma hakimdi. Altan ise DJ kabininde yine coşmuştu. Beni görünce kulaklıkları atıp geldi. Biraz sohbet ettik. Altan "Bir gün Beyoğluna geri döneceğimi biliyordum. Ama bu kadar erken olacağını sanmıyordum. Gezinti kısa sürdü. Bence Beyoğlu, İstanbulun kalbi" dedi. Mekanın dekorasyonu Buz-Safran ve yazın Kuruçeşmedeki Safran Salomanje dekorasyonlarına imzasını atan eğlence dünyasının harika çocuğu ünlü mimar Mahmut Anlara ait. Anlar ve Altan ilk defa birlikte bu projede çalışmışlar. İkili, bu mekana, Balo Sokaktaki Safranın izlerini taşımak istemiş. Bu yüzden burada o Safrandan kalan kapı boncukları, tabureler, aynalar, mozaikli büyük masa ve Matisse tablosu gibi eşyalar var. Mahmut daha önce üç oda olarak kullanılan mekanı, tasarladığı barla iki oda haline getirmiş. Bunlardan biri lokanta olmuş, diğeri de bar-kulüp. Mekanın duvarlarındaki orijinal İznik çinileri çok dikkat çekiyor. Işık sistemi de çok farklı. Koridorda, yerden verilen ışıkların renkleri sürekli değiştiği için kendinizi podyumda yürüyor gibi hissediyorsunuz. Tuvaletlerdeki ışıklar da bir turuncu, bir pembe, bir yeşil, bir mor oluyor. Altan mekandaki tüm ışıkları çaldığı müziğe ya da kafasına göre istediği hızda, renkte, parlaklıkta ve loşlukta değiştirebiliyor. Safranda artık klasikleşmiş Safran lezzetlerinden pazı dolma, patlıcanlı mantı, Safran kebabı, pazı sufle var. Gece geç saatlerde acıkanlar ve kulüp saatinde ise meyhane köftesi gibi hazırlaması kolay yemekler sunuluyor. Safrandan, kişi başı 35-50 milyon lira arasında bir hesap ödeyerek ayrılabilirsiniz. Ocak ayında öğle yemekleri başlayacak. Müzik bugüne değin açılan bütün Safranlarda olduğu gibi yine Altandan soruluyor. Saat 03.00den sonra Orhan Gencebaydan başlayarak rahmetli sanat güneşimiz Zeki Mürene ve günün hit Türkçe parçalarına geçiliyor. Safranın telefon numarası (0212) 251 26 24. Can dostum İzzet Çapanın Cahide On5ine gidip kalabalıkta nefesim tıkanınca biraz soluklanmak istedim. Açılalı bir ay olan Gourmelit Perada yer alan Rumeline şöyle bir uğradım. 40 kişilik salonunda tamamen Egenin sıcaklığını çağrıştıran renk ve dekoruyla çok ama çok keyifli bir yer. Evinin salonunda hissediyor insan kendini. Mekanın Rum kökenli olan işletmecileri Kostas Eftimiyadis ve Vasil Klimantakis konuklarını kendi evlerinde ağırlar gibi düşünmüşler konsepti zaten. Mutfağın idaresinden, Vasil Klimantakisin annesi Madam Tasula sorumlu. Annesinden, hatta 1900lü yılların başında dönemin büyük bir konağında aşçıbaşı olan anneannesinden öğrendiği en özel ve değişik Rum mezelerini hazırlıyor. Çarşambadan cumartesi akşamına kadar saat 19.00dan itibaren servis açık. Rumeli Meyhanesi fiks menü uygulamasını tercih ediyor. İlk olarak domates, beyaz peynir, salatalık, zeytin, tereyağlı ançuez ve sfinaki olan bir ouzo tabağı geliyor. Sfinaki, Yunan rakısı ouzo ile yapılan iştah açıcı bir içecek. Ardından Türkiye Barmenler Kralı Vefa Zatın önerisiyle tereyağlı ançuez geliyor. Onu, zengin bir soğuk meze ziyafeti takip ediyor; Börülce, Yunan usulü cacık, İzmir fasulyesi, mayonez soslu kereviz, mercimek salatası, patates ezmesi, sarımsaklı yoğurt eşliğinde patlıcan, fasulye pilaki, sardalya balığı, tavuk ezmesi ve yaprak dolması. Sonra sunulan peynirli börek, kabak mücver ve sahanakiden oluşan ara sıcakların tadı damağınızda kalacak. Sahanaki, hellim peyniri ve susamla sahanda hazırlanan olağanüstü bir tat. Tüm bu mezelerin yanında rakı ve şarap da unutulmuş değil tabii ki. İster rakı olsun, ister şarap, adabına uygun kadeh ve tamamlayıcı aksesuarlarla servis ediliyor. Belli ki Rumeli Meyhanesini organize edenler bu işten fazlasıyla keyif alıyorlar. Atasözünün dediği gibi "İnsanoğlu yemekten çok, yedirmekten hoşlanır". Meyhane ortamının vazgeçilmezi olan rebetiko müziğinden örnekler, Vasilin DJliğinde kulaklarınıza ulaşıyor. Gecenin ilerleyen saatlerinde su gibi servis edilen Bulgar şarabından veya rakıdan olsa gerek, yerlerinde duramayıp hareketlenen konuklar için sirtaki, halay, kasap havası ve zeybekler birbirini kovalamaya başlıyor. Gecenin sürprizi ise Bay Yaninin okuduğu şarkılar. Havuç ve kırmızı lahanadan oluşan salata, ana yemek olarak meyhane pilavı ve ev tipi tatlılar farklı oldukları kadar leziz de. Eski bir Rum evine misafir olmak isterseniz yapacağınız tek şey Rumeli Meyhanesine rezervasyon yaptırmanız. Telefon numarası (0212) 244 38 01 ve 02. Perada Rumeli keyfi Efendim, benim prenslerimden sevgili Ergun Yıldızın kardeşi Ertün Yıldız da eğlence sektörünün olmazsa olmazlarından biri oldu. Ertün bu kez Garamide benim sevdiğim iki isimle, mutfakta Sabri Alaca, sahnede Cihan Doğan ile yine harikalar yaratıyor. Hafta sonları yer yok. Benim köşemin sizlere şık bir şekilde ulaşmasında etkin olan sevgili Filiz Sunci geçen hafta sonu oradaydı. Öyle eğlenmiş ki. Anlata anlata bitiremeyince benim de uğramam şart oldu. Ama Cihan çıkmadan kaçtım. Fakat en kısa süre içinde gidip kurtlarımı dökeceğim. Üstelik burada eğlence 20.30da başlayıp saat 03.30a kadar bütün hızıyla devam ediyor. Garami nerede mi? Gayrettepede. Açılalı henüz bir ay oldu. Mezeleri ve yemekleri ile eğlence muhteşemmiş. Filiz ısrarla söyledi. Garamide gece, 20.30da fasıl eşliğinde başlayan yemeğin ardından 23.00de oryantal Serapın çıkması ile hareketleniyor. Yarım saat sonra ise Cihan Doğan sahne alıyor. Cihanın sesini Dedikodulu Meyhaneden bilmeyeniniz yoktur sanırım. Yakışıklı çocuk da üstelik. Türk Sanat Müziğinden popa kadar okumadığı tür yok. Eğlence doruk noktasına, Filizin dediğine göre, Cihanla ulaşıyor. Sınırsız yemek, sınırsız içki, sınırsız eğlence hafta içi 45-50, hafta sonu ise 50-60 milyon lira. Ertün her ayın belli günlerinde farklı sanatçıları konuk edeceklerini söyledi. Garaminin iki ortağı ise Uğur Salman ve Kemal Ak. Mönü Arap ve Ermeni mezelerinden oluşuyor. Garamide 3 çeşit ara sıcak ve seçmeli ana yemek var. Surke, Ermeni ciğeri, muammara, Lübnan humusu, Arap dolması, kaya koruğu, tarama mezelerden bazıları. Sıcaklarda ise mücver, mititi köfte ve paçanga böreği. Ana yemek olarak tavuklu Arap tavası veya tepsi köftesi seçilebilir. Telefon numarası (0212) 347 66 71. Cihan Doğan ile Garamide eğlence Efendim, size ara sıra yeni adresler vereceğimi söylemiştim. Malum, yılbaşı geliyor. Her keseye uygun mekanları önümüzdeki günlerde köşemde sunmaya devam edeceğim. Bunlardan biri de Etilerde yeni açılan Candela Cafe&Restaurant. Mönü, dünya mutfağı. Dev ekranda maç keyfini de yaşatıyor mekan. Candelanın diğer bölümleri eğlence anlayışıyla da farklı bir konsept yaratıyor. Özel okey ve tavla masaları, scrable, tabu gibi ev oyunları ile kalabalık arkadaş grubunuzla eğlenceli vakit geçirebileceğiniz alternatifi de var. Havalandırması büyük bir titizlikle yapılan nargile salonu da dikkat çekici. 4 ayrı bölümden oluşan mekanın en gözde yeri ise VIP salonu. 10 kişiye kadar olan toplantı, iş yemekleri, doğum günü ve özel davetleriniz size özel hizmet ile beğeninize sunuluyor. Park sorunu olmayan Candela haftanın 7 günü 10.00-01.00 arası hizmetinizde. Candela Cafe Restaurantın telefon numarası (0212) 257 47 97. Etilerde yeni bir adres Sibel Can, Petek Dinçöz, Gülben Ergen gibi ünlülerin menajeri olan sevgili Orhan Alkan ve ekran yıldızı Hamdi Alkanın kardeşleri sevgili Sadri yazımı yazarken aradı. Sadriye geçmeden Petekle ilgili bir haber vereyim size. Geçenlerde Peopleda yemekteydik. Petek çok önemli bir dizi projesine imza atmaya hazırlanıyor. Tesadüf aynı yemekte TV dünyasının bir duayeni Faruk Bayhan da vardı. Faruk abi, Interstarda çalıştığı zaman Peteke yaptığı dizinin büyük reyting aldığını söyledi. Petek aileler tarafından çok seviliyormuş. Yine atladık. Gelelim Sadriye. "Abla, sizi benim işlettiğim Mezze Ocak başına davet etmek istiyorum" dedi. Anadolu yakası turumda uğrayacağıma söz verdim. Ama öncesinde Sadrinin bilgileri doğrultusunda Mezzeye bir bakalım. Anadolu yakasının denizle buluştuğu, Adaların ve eşsiz deniz manzarasının doyasıya tadının çıkarıldığı bir mekan Mezze. Kapıdan girip tablolarla ve şamdanlarla zenginleşmiş geniş koridoru geçerek salona girdiğinizde şaşırıp kalabilirsiniz. Alışık olduğunuz kebap salonlarından çok farklı bir dekor bekliyor sizi. Dev ekran barkovizyon ve barı olan bir mekan Mezze Ocak başı. Sahibi olan iş adamı Doğan Yıldırım uzun süren titiz çalışması sonucu şık bir mekan yaratmış. Servis bol yeşillik, tereyağı, tulum peyniri, susamlı ve çörek otlu sıcacık lavaşla başlıyor. Seçiminizi kolaylaştırmak için bol seçenekli meze tepsisi ardından geliyor. Ara sıcak olarak fındık lahmacun, kuru patlıcan dolması, içli köfte ve Mezzeye özel közde pişmiş kaşarlı patlıcan var. İlk akla gelen özel yemekler ise şunlar; Babaganuş ve diğer kebap çeşitlerinden fıstıklı kebap, küşleme, kaburga, pirzola... Midenizde enfes tatlılara yer ayırmayı unutmayın. Özellikle de dondurmalı irmik tatlısına, çikolatalı sufleye, dondurmalı incir tatlısına veya kaymaklı ayvaya. Finalde ikram olarak çayınız veya kahveniz, Mezze kokteylle beraber sunuluyor. Kişi başı ortalama 30-40 milyon arası hesap geliyor. Telefon numarası (0216) 464 36 71. Evet efendim, bugünlük de bu kadar. Her gününüz bayram sevinci içinde geçsin, hoş kalın, sağlıklı yaşayın. sdudek@simge.com.tr Anadolu yakasında Mezze