KENYA’DA SAFARi!
En iyi safari Kenya’da yapılır. Tsavo Milli Parkı’nda tepesi yarı açık özel aracın içinden inmeden vahşi doğayla bütünleşmek mümkün...
Ekvator çizgisine yakın olduğum seyahatte farklı mevsimleri ve çeşitli dünyaları yaşadım. “Kenya neleriyle ünlüdür deseler?”; Safari turları, Masai yerlileri, Kilimanjaro Volkanik Dağı, Tsavo ve Masai Mara Ulusal Parkı, Nairobi ve Mombasa şehirleri, Malindi Sahili ve Nakuru Gölü, Rift Vadisi’ni sayabiliriz. Türk Hava Yolları, İstanbul’dan direkt Kilimanjaro’ya ve Mombasa’ya uçuyor.
Modern hayatı reddeden kabile
Bölgede vahşi hayatın içinde doğup büyümüş Masai yerlileriyle tanıştık. Kenya’da 40 farklı etnik grup olmasına rağmen en ünlüleri nüfusun yüzde 2’sini oluşturan Masaililer. Doğal hayatta, geleneklerine bağlı yaşayan Masai Kabilesi, modern hayatı reddediyor. Küçük dal parçaları ve sığır dışkılarıyla yapılan tek gözlü kulübelerde yaşayan ve hayvancılıkla geçinen Masaililer, kırmızı et, süt ve büyükbaş hayvanların kanıyla besleniyor.
Kabile, turistlere belirli ücret karşılığında (10 euro) köylerini gezdiriyor. Konuklarına geleneksel dans gösterileri sunan Masaililer, avlarda kullandıkları aletleri tanıtıyor, ilkel şartlarda ateş yakmayı gösteriyor. Kenya ve Tanzanya’da yarı göçebe yaşayan Masaililer, uzun boylu, zayıf ama güçlü vücut yapılarıyla dikkat çekiyor. Renkli kumaşlardan yapılmış özellikle kırmızı renk giysiler giyiyorlar. Kulak memelerini kesen Masaililer, tahta parçasıyla deliği genişletip renkli küpeler takıyor. Yaşadıkları kulübelerde tek bir oda ve küçük bir boşluk bulunuyor. Anne ve baba ayrı yatıyor. Kulübenin ortasına yaktıkları ateşle yemeklerini pişiriyor, elektrik kullanmıyorlar. Duman, açılmış bir delikten dışarı çıkıyor; aynı yerden ışık giriyor. Erken yaşlarda evlenmeye başlayan gençler, çok eşli olabiliyor. Erkekler büyüdüklerini kanıtlamak için mızrak ve ucu tokmak olan sopayla aslan avlıyor.
Afrika’nın küçük İtalya’sı
Afrika’nın Hint Okyanusu’na bakan doğu kıyısında genelde İtalyanlar’ın rağbet ettiği bembeyaz kumsalıyla turistik cennet ‘Malindi’de güneşlendim, denize girdim.
Portekizli kaşif Vasco De Gama’nın 1498 yılında Atlas Okyanusu’ndan Hint Okyanusu’na geçmesinden önce gittiği Malindi Limanı burası... Ekvator çizgisi üzerinde bir ülke olduğundan, Kenya’da yıl boyu sıcaklık 22 - 28 derece arasında değişiyor. Çok yakıcı olmayan güneşi, bunaltmayan havası var. 40 yıldır İtalyanlar’ın uğrak tatil yeri olan Malindi, İtalyan yatırımcılar tarafından geliştirilmiş...
Berlusconi, Alonso, Naomi Campbell’in de evi var
İtalya’nın eski başbakanı Silvio Berlusconi, Formula 1 pilotu Fernando Alonso ve Naomi Campbell de burada ev alanlardan. Naomi Campbell’in ayrıca Bratiore’nin gizli ortağı olduğu da konuşuluyor. Şehir merkezinde sizi yoksul Afrika ortamından bir anda sıyıran şık restoran ve butik oteller şaşırtıyor. ‘La Malindina’ ünlü ve zengin İtalyanlar’ın rağbet ettiği 15 odalı, saklı bir cennet olmasına rağmen oda fiyatlarının 60 - 80 euro olması çok cazip. ‘Rosada’ ve ‘Pata Pata’ en popüler gece kulüpleri... Bembeyaz kumlar, yemyeşil ağaçlar, gel - gitleriyle ünlü, gün içinde kaybolup geri gelen uçsuz bucaksız okyanus... Zengin Avrupalılar villalar satın almış; böylece yılın 365 günü sıcak iklimli yazlık yere gelebiliyorlar.
Vahşi doğayla iç içe
En iyi safari Kenya’da yapılır; biz de vahşi hayvanları yakından görmek için büyük heyecanla gittik Tsavo Milli Parkı’na.
Masai Mara Parkı dünyaca ünlü olsa da Kenya’nın en büyük milli parkı 13.747 km alanıyla Tsavo.
Bir gece, Afrika’nın sarı bozkırları Savana’da konaklamalı turumuz için ödediğimiz 200 euro’yla tepesi yarı açık özel aracın içinden inmeden vahşi doğayla bütünleşmeye çalıştık. Saatlerce süren yolculuğumuzun yarısı derin çukurlarla dolu, doğal patika yolda geçti. Sonraki bölüm, farklı hayvanları görmek için mecburen saatlerce araçta beklemek durumunda kaldığımız safari tecrübesiyle devam etti. Araçtan tek inebildiğimiz an, göldeki timsahları yakından görmek içindi.
Şanslıydım ki leopar hariç neredeyse tüm hayvanları ilk safari deneyimimde gördüm. Fil, aslan, bufalo, su aygırı, zürafa, zebra, maymun, ceylan, impala, antilop türleri, gergedan, çakal, kartal, flamingo... Kimine çok yakındık, kimine uzaktan baktık. Tembel tembel uyuyan ve bizi gördüğünde yerinden bile kıpırdamayan ‘ormanların kralı’ aslan beni şaşırttı. Safari jargonunda; leopar, aslan, fil, gergedan ve bufalodan oluşan beşliye ‘Büyük 5’li’ deniyor. Bu beş hayvanın hepsini gördüğünüzde safariyi başarıyla tamamlamış sayılıyorsunuz. Ben de leopar hariç ‘Büyük 5’liyi tamamlamak üzereydim.
Gece kaldığımız kamp oteli, safari konseptini müthiş tamamlıyordu; uyuduğum odanın birkaç metre ötesinde dev filler vardı. Artık ağaçta gezinen maymun ve ayağımın üzerinden geçen iguana sıradan sayılıyordu.