İzmir’in Selçuk İlçesi’ndeki Efes Antik Kenti’nin Dünya Kültür Mirası Asıl Listesi’ne dahil olması
21 yılı aldı. Efes hak ettiği ve bana göre çok geç kaldığı haklı değeri nihayet kazandı.
Evet, ülkemizin çok önemli antik kentlerinden Efes, artık UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde. Zaten ilgi çekiyordu ama dünyanın her yerindeki örneklerde yaşandığı gibi, Efes’e de ziyaretçi ilgisi arttı.
Ben de yaz sezonunu kapatıp Bodrum’dan İstanbul’a otomobille dönerken Efes’e uğradım. Çocukluğumda ailemle çok kez gitmiştim; her sene yolum düştükçe
uğrar, o büyülü atmosferden geçerim.
Giriş ücreti 35 TL. Bence makul; hatta uluslararası listeye girince ücretin artmasını bekledim. Fiyat değişmemiş. Sordum; nisandan nisana değişirmiş. Önümüzdeki nisanda da değişim beklenmiyormuş. Şaşırdım.
Nedeni; ülkemizin iç ve dış gündemden olumsuz etkilenmesiyle turizm sektörünün sekteye uğraması. Zaten durum kötü; seneye de fiyat artışı düşünülmüyormuş.
Bence yanlış. Efes’e gelen turist aylar önceden plan yapıp Türkiye’ye geliyor.
Efes’in kapısına gelip de burayı gezmeye giriş ücretine göre karar vermeyecek.
Dünyanın pek çok yerindeki antik kentleri ve turistik yerleri gezdim. Giriş ne ise
ödüyoruz. En son Ürdün’de Petra’yı gezdim; Dünyanın 7 Harikası’ndan biri seçildikten sonra giriş ücretlerini artırmışlar ve herkes giriyor. Ülke olarak kendimize güvenmeliyiz. Sürümden kazanma politikası uzun vadeli kazanç değil. Üstelik, Kuşadası Limanı’na günübirlik yanaşan gemilerdeki turist sayısındaki artış nedeniyle Efes en kalabalık günlerini yaşarken…
Öte yandan, beni rahatsız eden bir durum var. Böylesine kadim bir mekanın girişindeki hediyelik eşya dükkanlarının arasında sahte saat satan yerler olmamalı! Kocaman yazılarla reklamlarını yapıyorlar. ‘Gerçek sahte saatler’ diye bir tabelayı görünce epey sinirlendim.
Ne işi var bu tarz ürünlerin burada?
Olanın değerini bilmemiz ve korumamız dileğiyle…
FARK YARATAN KADINLAR
‘Yaşam Boyu Onur Ödülü’nün Ümit Boyner’e verildiği etkinlikte başarı hikayeleriyle örnek 14 kadın lider ortaya çıkarken, hem sahnede hem dinleyici koltuğunda gördüğüm birbirinden değerli vizyoner kadınlar içime umut serpti.
Fütürist Marian Salzman’ın sunumunda şekillenmekte olan yeni toplum düzeninde, kadının rolleri konusunda verdiği ipuçları beklediğim gibi.
Türkiye’de kendi seçtiği eşle evlenen kadın oranı yüzde 49; yani kadınların ancak yarısı eşini kalbiyle seçebiliyor.
18 yaş altında evlendirilen kızların oranı maalesef yüzde 28 gibi bir rakam.
Diğer yandan dünyada ‘gri boşanma’ denilen, 50 yaşından sonra boşanıp istediği hayatı yaşamaya başlayan bir akım var. Orta yaş artık 50 - 70 yaş arası kabul ediliyor. Güçlü kadınların sayısı artmakla beraber, kadının üzerindeki baskı da artıyor. Günümüz kadınının hem işte, hem evde, hem sosyal yaşamda, hem de sporda iyi olmalı algısı var.