Taa Kızıldeniz’e gidip o meşhur sularda dalmayıp ülkeme döndüğümde yanıbaşımdaki İstanbul Akvaryum’da dalış yaptım. Birbirinden renkli, çeşit çeşit balıkları ve deniz canlılarını yakından görmek, yeryüzünden uzaklaşıp su altındaki hayatı hissetmek, beni bu dalış eğitimini almaya ve bir ilke de imza atmaya sürükledi.
Show TV magazin ekibi, benimle Türkiye’nin ilk su altı röportajını gerçekleştirdi. Tabii maskelerle ve basınçla sohbet etmek kolay olmuyor. Hatta tanka dalabilmek için iki saat eğitim aldım. Yüzümü kapatan maskedeki mikrofona kısa cevaplar verebildim. Heyecanımı, ürkekliğimi ve mutluluğumu paylaştım.
Köpek balıklarıyla yüzdüm!
Dünyanın en büyük tematik akvaryumu olan Florya sahilindeki İstanbul Akvaryum’da Karadeniz, Çanakkale gibi ortamlar olduğu gibi Pasifik ve Atlantik Okyanusu deneyimi de yaşanabiliyor. Dalış yaptığım ana tank 20 derecelik su ısısıyla Atlantik Okyanusu’ydu. İçinde köpek balıkları da olan! Rehber dalgıç, ellerimi çok oynatmamamı; balıkların yem verdiğimi düşüneceklerini hatırlattı. Birkaç çeşit köpek balığı gördüm; hatta birine yaklaştığımızda balığı işaret edip yaklaşmaya çalıştım. Ne heyecan!
150 türde bin 500 çeşit canlının yaşadığı dalış havuzunda köpek balıklarıyla birlikte yüzebilirsiniz.
Çekim yaparken okul grupları, öğrenciler ve çocuklu aileler de vardı. Burası, her yaştan ziyaretçiye eşsiz bir deneyim sunuyor.
Sağlık ve güzellik tanrıçası