24.05.2014 - 09:44 | Son Güncellenme:
Dünya Sağlık Örgütü Sağlık İstatistikleri ve Enformasyon Sistemleri Direktörü Ties Boerma, bu gelişmeleri, BM’nin sağlık alanındaki Milenyum Kalkınma Hedefleri’nin elde ettiği büyük başarılara bağlıyor.
Boerma’ya göre, ”Çocuk ölümleri, 1990 yılından bu yana yüzde 47, anne ölümleriyse yüzde 45 oranında düştü. HIV, verem, sıtma gibi hastalıkların neden olduğu ölüm ve enfeksiyon vakaları azaldı. Ancak şunu kabul etmeliyiz ki birçok ülke, Milenyum Kalkınma Hedefleri’ni yakalayamayacak. Bu nedenle çok daha fazla çaba harcanması gerekiyor.” 2014 Dünya Sağlık İstatistikleri 194 ülkeyi kapsıyor. Veriler, kadınların, tüm ülkelerde erkeklerden daha uzun yaşadığını gösteriyor. Zenginlerle yoksullar arasındaysa yaşam süresi açısından büyük bir uçurum var. Tütün kullanımının azalması da bazı ülkelerde yaşam süresinin uzamasına katkıda bulunuyor.
Yaşam süresinin en çok uzadığı altı ülke Liberya, Etiyopya, Maldivler, Kamboçya, Timor-Leste ve Ruanda. Rapora göre erkeklerin en uzun süre yaşadığı ülke, ortalama 81 yılla İzlanda. Japonya ise ortalama 87 yılla kadınların en uzun süre yaşadığı ülke. Ancak Afrika’da Sahra Çölü’nün güneyinde yer alan dokuz ülkede kadınlarla erkeklerin ortalama yaşam süresi 55 yılın altında.
İnsan ömrünü kısaltan en önemli nedenlerden bazıları iskemik kalp hastalığı, zatüree ve inme. Bunları erken doğumdan kaynaklanan komplikasyonları, ishalli hastalıklar ve AIDS izliyor. Rapora göre, enfeksiyonel hastalıklar, 22 Afrika ülkesinde erken doğumların yüzde 70‘inin ölümle sonuçlanmasına neden oluyor.
Öte yandan bulaşıcı olmayan hastalıklar ve yaralanmalar, gelir düzeyi yüksek 47 ülkede insan hayatını yüzde 90 oranında kısaltıyor.
Doktor Boerma, hükümetlerin güçlü liderlik yaptıkları ülkelerde sağlık hizmetlerinin artmasıyla büyük ilerleme kaydedildiğini söylüyor.
Boerma’ya göre, ”Alınan derslerden biri, siyasi istikrarsızlığın sona erdiği ülkelerde çok büyük atılımlar yapıldığı. Örneğin Liberya’da, en büyük gelişimi gösteren Ruanda’da ve Kamboçya’da.” Doktor Boerma, aile planlaması, kadınlara doğum sırasında iyi sağlık hizmeti sağlanması ve aşı kampanyalarının bu ilerlemeye büyük katkıda bulunduğunu söylüyor.