Vücudun yenilenme kapasitesi, yaşlanmayla insanlara ihanet etmeye başlar. Azalan kas yapısı, iştahsızlık ve depresyon gibi hastalıklar, yaşlıların peşini bırakmaz
Yaşlanma sürecinde hücrelerimizin geçirdiği değişimler vücuda yansımaya başlar. Örneğin hücrelerdeki sıvı azalır, bunun etkilerini deride kırışma olarak görürüz. Ya da kol kaslarında sarkmalar olur. Önemli değişimlerden birisi de kas hücrelerinin yağ hücrelerine dönüşmesi. Hatta bu durum yaşlılık bilimi geriatride, ‘kas kitlesi azalması’ olarak adlandırılıyor. Yapılan çalışmalarda 45-90 yaş arasındaki sağlıklı bireylerde kas kitlesinin hiçbir hastalığa bağlı olmadan azaldığı tespit edilmiştir.
Vücudun enfeksiyonlarla savaş için kullandığı bazı moleküller, aşırı artarak yaşlıların iştahının kapanmasına sebep olur. Bu iştahsızlık durumu kas kitlesi kaybıyla birleştiğinde en korktuğumuz durum, ‘düşkünlük’ ortaya çıkar. Düşkün kişi, depresyona da gireceği için yaşamla bağlarını kaybeder ve de içine kapanarak ölümü düşünmeye başlar. Aile yakınlarının kaybı da bu ölüm düşüncesini tetikler.
Egzersiz doğal antidepresan
Çoğu zaman böyle depresyona sürüklenmiş yaşlı hastalara antidepresanlar tavsiye edilir. Ancak bu ilaçlar sadece depresyonu maskeler. Halbuki bu hastaların ihtiyacı olan psikoterapi ve düzenli egzersizdir. Düzenli yapılan egzersiz sonucunda vücudumuz ‘endorfin’ denen ‘mutluluk hormonu’ salgılar. Bu hormon sadece depresyondan kurtarmakla kalmaz, insülin direncini azaltarak şeker hastalığına yakalanma riskini düşürür. Başka bir etkisiyse iyi kolesterol ‘HDL’yi artırıp, kötü kolesterol ‘LDL’yi azaltması. Egzersiz kolesterol üzerinde o kadar etkilidir ki, kan vermeden önce yaptığınız kısa süreli bir egzersizin bile kan tablosu üzerindeki etkisini kolayca görülür.
Uzun ömür, sağlıklı beden ve ruhla mümkün
Bilimadamları insan ömrünün 120 yıllara kadar ulaşabildiğini saptadı. Dünyanın çeşitli bölgelerindeki uzun ömürlü insanlar incelendiğinde hepsinin farklı mutfaklardan beslendikleri tespit edildi. Peki bu insanların ortak özellikleri var mıydı? Anlaşıldı ki, bu kişiler stresle baş etme yöntemlerini çok iyi uyguluyor ve bedenlerine özen gösteriyor. Bu özeni de fazla yemek yemeden yani düşük kalori alımı ve her gün düzenli egzersizle yapıyor.
Ruh ve beden uyumu yakaladığında ‘tam sağlık’ haline kavuşuruz. ve yaşlanma etkilerini geciktirebiliriz. Sonuçta yaşla beraber tüm eklemlerimizde kireçlenme ve bozulma olacaktır. Bu durumun sonuçlarını kaslarımızı egzersizlerle güçlendirerek ve belli bir gerginlikte (tonus) koruyarak en aza indirebiliriz. Dikkat etmemiz gereken bir diğer noktaysa bedenimize kaldırabileceği oranda yüklenmektir. Kişiye özel egzersiz programlarının yapılması, bu egzersizlerin deneyimli fizik tedavi uzmanları ve fizyoterapistler tarafından düzenlenmesi çok önemlidir.