Ülkemizde ve dünyada yoğun bakım hizmetlerinin kalitesi arttıkça; travma, felç ya da ameliyat geçiren hastalar hayata daha sıkı bağlanıyor
Birçok yoğun bakım hastası solunum desteğine ihtiyaç duyar. Bu hastalara bir hafta yatıştan sonra gırtlak bölgesinden ‘trakeostomi’ denen hava yolu açılarak mekanik hava yolu desteği verilmeye başlanır. Bu dönemde yoğun bakım doktorlarının ve hemşirelerinin hastayı yakından takip edip hava yolu desteğinden ayrılacağı zamanın tespit edilmesi önemlidir. Tıpkı bütün organlarda olduğu gibi solunum sisteminde de en iyi yol, vücudun doğal sistemini kullanmasıdır.
Kontrollü öksürük
Mekanik destekten ayrıldıktan sonra solunum rehabilitasyonu ön plana çıkar. Öksürük refleksi, akciğerdeki havalanmayan bölgelerin havalanmasının sağlanmasında, biriken sekresyonun (balgam ve diğer sıvılar) atılmasında önemli rol oynar. Hastalara kontrollü öksürük denilen manevra öğretilir. Bu manevrada hastalar sabahları kalktıktan sonra yataklarında doğrularak iki kez kuvvetli bir şekilde öksürür. Ancak sadece öksürükle akciğerler tam kapasiteyle çalışamaz. Hastalara ana solunum kası diyaframın ve diğer yardımcı kaslarını nasıl kullanılacağı öğretilmelidir.
Akciğeri temizleme yolları
Akciğerde biriken sıvıların diğer bir boşaltma tekniğiyse ‘postüral drenaj’ diye adlandırılan yöntemdir. Bunda yerçekiminden yararlanılarak hastaya yatakta değişik yatış pozisyonları verdirilir ve bu şekilde akciğerde biriken sıvılar daha rahat şekilde atılabilir. Fakat postüral drenaj uygulanırken hastanın tansiyonu çok iyi takip edilmeli ve kafa içinde basınç artışı varsa baş aşağı pozisyonlar verilmemelidir. Başka bir teknikse ‘glossofaringeal yutkunma’dır. Bu teknik de akciğerde atelektazi denilen havalanması bozulmuş alanların tekrar çalışmasını sağlar. Bu solunum yönteminde kişi büyük lokmalar yutuyormuş gibi soluk alır ve bu sırada ses tellerini kontrol eden kasların da yardımıyla yüksek basınçlı hava akciğerlere iletilir. Akciğer rahatsızlığı olan küçük çocuklarda anne ve babalarına öğretilen titreşimli masaj tekniklerinin de akciğerin havalanmasına katkısı olabilir. Ancak bu yöntemlerin seçilmiş hastalarda ve çok dikkatli bir şekilde uygulanması gerekir.
Lokmaların takibi
Hani bir deyim vardır: ”Lokmamı sayıyorsun” diye. Diyet yapanların yakınları tarafından sıkı bir şekilde takip edildikleri zaman şakayla karışık bu deyim kullanılır. Aslında bu deyimin karşılığı yutma rehabilitasyonudur. Çünkü yutma rehabilitasyonunda hastanın lokmayı ağzına koyup çiğnemesi, yutması ve yutma sonrası yaşadıklarının hepsi not edilir. Yatak başında yapılan yutma değerlendirmeleri çok önemlidir. Hastanın sıvı mı yoksa katı gıdalarda mı zorlandığı tespit edilir. Yutma sonrasında öksürük, seste kısılma, ağız içinde lokma parçaları kalması yutmanın sağlıklı olmadığının göstergesidir. Bu tür durumlarda korkulan aspirasyon dediğimiz lokmanın yutak borusundan değil de soluk borusundan geçmesi ve akciğere giderek oradaki küçük soluk borularını tıkamasıdır. Aspirasyon bazen bulgu verebilir, bazı hallerde de gözden kaçabilir.
Solunum ve yutma rehabilitasyonu diğer tüm rehabilitasyon uygulamaları gibi bir ekip işidir. Bu ekibin başında fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanları bulunurken ekipte göğüs hastalıkları, KBB uzmanları, konuşma pataloğu, solunum fizyoterapisti ve iş uğraşı terapisti de yer almalıdır.