Dr.Eser Alptekin

Dr.Eser Alptekin

dreseralptekin@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sağlık insanın yaşamının çok büyük bir parçası. Sağlıklı olmak ve sağlıklı yaşayabilmek insanoğlunun en doğal hakkı. Eğer bu hakkı sana çok görüyorlarsa sorgulamalısın. Hesap sormazsan, bunlara da katlanırsın.
Bir sektör düşün, dünyada ticari olarak en büyük üçüncü sektör; sağlık sektörü. Bu sana malını pazarlarken “şunda bu riskler vardır, bunda da bu   tehlikeler vardır” şeklinde bir uygulama yapar mı? Yapmaz...
Çünkü o malının pazarlamasına bakacak. Daha büyük kitlelere nasıl ulaştırabileceğini düşünecek. Acaba yeni hastalıklar nasıl icat edebilirim veya eski bir hastalığa yeni bir isim koyarak nasıl yaygınlaştırabilirim ve satışımı nasıl artırabilirim kaygısı içinde olacaktır. İşin içine ticari düşünce girmeye başladı mı orada sağlıktan, insan sağlığından söz etmek ister istemez zor hale geliyor.
Ben bu konuda içten düşüncelerimi sağlığınız için sizlerle paylaşmak istiyorum:
Geçen hafta bildiğiniz gibi talihsiz bir kaza yaşadım... Düştüm ve bel omurlarımın birinde kırık oluştu. Şiddetli ağrılarım var, özellikle hareket ettiğimde. Hareket ederken de gerekli korseyi takıyorum. Kullanılması da oldukça zor bir korse. Yine de ağrılarım devam ediyor. Özellikle ağrı kesici ilaçları fazla kullanmamaya çalışıyorum. Nedeni yıllardır inanarak savunduğum “Çok yoğun ağrı kesiciler kullanırsanız, vücudun kendini korumasını ortadan kaldırırsınız ve bedeniniz zarar görürken siz bunun farkına varmazsınız” tezi...

Michael Jackson örneği
Çünkü vücudun kendini koruma kalkanı olan, sizi yanlış hareket etmekten alıkoyan ve 24 saat size çok üst düzeyde hatta bizlerin algılayamayacağı şekilde bekçilik yapan organizmanın duyarlılığını göz ardı ederek veya görmeyerek, yaşamayarak bir tedavi yapamazsınız.
Bugün ülkemizde ve dünyada leblebiden çok ağrı kesiciler ve diğer ilaçlar tüketiliyor.
Bu ilaçları kullanırken bir çoğunun ölümler ve sakatlıklar yaptığını duymuşsunuzdur veya okumuşsunuzdur. Yalnız bunların gündeme gelmesi büyük bir şöhretin ölmesiyle mi oluyor?
Kaç Michael Jackson ölecek ki insanların aklı başına gelsin. Dünyada çok fazla değiller, toprağı bol olsun...
Uzun yıllardır yoğun biçimde kullanılan parasetamol gurubu ağrı kesiciler vardı. Bunlar bebeklerde dahi kullanılıyordu. 40-50 yıl insanlar bunları leblebi gibi kullandıktan sonra Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi  (FDA-U.S. Food and Drug Administration) “pardon” dedi. Bunların yüksek dozu ölümlere ve karaciğer sorunlarına neden oluyormuş.  

Günaydın...
Ancak 50 yıl sonra  farkına varabiliyorlar. Bu 50 yıl içinde zarar gören insanların zararlarını ve yaşadıkları sorunları kim karşılayacak? Çünkü şimdi bilmeden kullandığımız x ilacın  20 - 30 yıl sonra hangi negatif etkileri insanlığın önüne konacak. Yine “pardon” denecek.
Yurtdışından gelen bazı hastalarımın reçeteleri beni şaşırtıyordu. Bu reçetelerde günde 4 defa 2’şer tablet parasetamollu ilaçlar görüyordum. Ve bunu nasıl yazabildiklerini düşünüyordum. Çünkü hekimlik hayatımın hiçbir döneminde bu kadar fazla ağrı kesiciyi bir günde vermedim ve kullandırtmadım. Kullanılmasını da tavsiye etmiyorum.
Yurtdışı ve yurtiçindeki bilim-sel çalışmaları sağlıkla ilgili ticari faaliyette bulunan ve ilaç üretici firmaların sponsorluklarından kurtarmak lazım ki gerçek bilimsel çalışma özelliğini kazansınlar. Yoksa bu firmaların arzu ettikleri sonuçları çıkaran ve bundan kişisel menfaat sağlayan bilim olmaktan kurtulmaları mümkün değil. 

Ciddi takip gerekiyor
Gerçekten yapılan bilimsel çalışmaları bunların dışında tutuyorum. Diğer yapılanlara da kendi adıma ve insanlık adına saygı duymuyorum, ciddiye almıyorum.
O açıdan ülkemizde özellikle yapılan ilaç sanayiindeki araştırma ve geliştirme çalışmalarının çok ciddi biçimde takip edilmesini öneriyorum. Parasız insanlarımızın kobay yerine konmasına da gönlüm razı değil, toplum vicdanının da razı olacağına inanmıyorum.