Dr.Eser Alptekin

Dr.Eser Alptekin

dreseralptekin@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bir romatizmal hastalık olan ankilozan spondilit, bel, sırt ve boyundaki omurların kireçlenmesi ve sonunda köprüleşmesi sonucu omurgada giderek hareketlerin kısıtlanması şeklinde seyreder.
Vakaların çoğu erkektir. Kadınlardaki oranı ise yüzde 10 - 15’tir.
Hastalığın başlangıcı genellikle kalça içindeki eklemlerde oluşur. Daha sonra tüm omurları içine alan tutulumlar gösterebilir. Bazen omurların belli bir bölgesinde durabilir. Bazı hastalarda kalça içinde ve bel omurlarında tutulma varken diğerlerinde tüm omurga tutulabilir.
Hastaların yüzde 50’sinde kalça eklemleri, yüzde 33’ünde ise omuz eklemleri tutulur. Olay burada eklem kıkırdağının tahribi ile başlar, daha sonra bu tutulan eklem birbirine kaynar (ankiloz) ve eklemin hareket imkânı tamamen kaybolur.
Romatoid artrit’le çok benzerlik gösterir, fakat ikisini birbirinden ayıran çok tipik bulgular vardır:
- Genel olarak erkeklerde görülmesi
- Eklem dışı belirtilerinin çok görülmesi
- Romatoid faktörün bulunmaması

Laboratuvar bulgusu
Bu bulgular nedeniyle ankilozan spondilit, romatoid artrit’ten farklı kabul edilir. Laboratuvar tetkiki olarak da kanda HLA - B27’nin pozitif olması da ankilozan spondilit’te görülen çok önemli bir farktır.
Hastalığın erken zamanlarında hastalar kalça içi bölgelerde yayılan bel ağrısından şikâyet ederler. Bu ağrı sabah erken saatlerde çok fazladır ve hastaları uykudan uyandırabilir. Beldeki eğim (lumber lordoz) düzleşmeye başlar ve belde spazm görülür.
Burada en önemli tutulumlardan biri de kaburgaların göğüs kemiğine tam yapışmalarıdır. Göğüs kafesi genişlemeyeceğinden ankilozan spondilit’li hastalar solunum hastalıklarına sık yakalanır. Bu hastalar için akciğer hastalıkları büyük tehdittir. Hastalar için öldürücü gelişme de bu tutulumlar sonucu ortaya çıkar. O açıdan hastalık teşhis edilir edilmez hastada karın solunum egzersizlerine başlanması gerekir. Bu solunum şeklinin hastaya öğretilmesi ilk yapılması gerekendir.

Güneşe ve aya bakamazlar
Boyun omurları da etkilenirse baş ve boyun hareketleri kısıtlanır, bu hastalar başlarını kaldırıp güneşe veya aya bakamazlar.
Yıllar süren hastalığın ilerlemesinden sonra hastalarda ağrılarda azalma görülebilir. Önemli olan hastalığın ilerleme safhalarında hastalarda oluşacak bu eklem hareket açıklıklarını olabileceği en iyi düzeyde tutmaktır. Bu da ancak fizik tedavi ve rehabilitasyon programları ile mümkün olur. Hastalığın ileri dönemlerinde sırt omurları öne doğru eğilmeler gösterir (kifoz).
Baş ve boyun hareketsiz hale gelir. Tutulan kalçalarda ağrı vardır ve hareketleri kısıtlıdır. Hasta bir yere bakacağı zaman tüm vücuduyla dönerek bunu yapabilir. Hastalığın ilk dönemlerinde kanın çökme hızı (sedimentasyon) yüksektir. Ayrıca hastalarda hafif bir kansızlık görülür.
Kalça için çekilecek grafi, hastalığın ilk tespit edilebilecek bulgularından biridir. Daha sonra tüm omurların birbirine kaynaması (ankiloz) röntgende kolaylıkla tespit edilir.
İlerlemiş dönemlerinde hastaların yüzde 10’unda kalpte problemler yaşanabilir. Çok ilerlemiş vakalarda her iki gözde ortaya çıkan problemler görme kaybına bile neden olabilir.

Ankilozan spondilit’te tedavi
Hastaların bir çoğunda tutulmalar bittikten sonra ağrıda azalma görülür. Hastalık kalça ve belden başlayıp omurganın üst kısımlarına giderken belin belli bir yerinde durabilir. Bu tutulmalar hareketi engeller. Fakat önemli olan hastaların göğsünün şişip tekrar eski haline gelebilmesidir. Onun için hastalara karın solunumunun öğretilmesi şarttır.
Bazı hastalara bir tek aspirin yeterken bir kısmında romatizmal ilaçlar kullanılmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken en az ilaçla hastalığın takibidir. Kortizon diğer romatizmal ilaçların etki etmediği dönemler için saklanır.
Hastalığın erken dönemlerinde kesin istirahat, sert yatak ve arkası yüksek sert koltuk kullanılmalıdır. Omurga kalçalar ve omuzlar için sıcak uygulamaları ve eklem hareket açıklığını koruyacak rehabilitasyon programları çok önemlidir. Egzersizler çok önemlidir ve hastalara gerçekten verilebilecek en önemli tedavi desteğidir.
Bu hastaların takiplerini fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezleri bir romatoloğun desteğiyle birlikte yapmalıdır... Gerekirse ortopediye müracaat edilebilir.
Yine bu hastaların tutulmalarında stres faktörü çok önemlidir. Ankilozan spondilit’li kişi, bu hastalığıyla yaşayacağı için ona günlük yaşam kalitesini artıran her türlü destek verilmelidir.
RESİM: FRANK H. NETTER, M.D. KAS İSKELET SİSTEMİ