Romatizmal hastalıklarda çok çeşitli sistem problemleriyle karşılaşıla-bilmektedir. Cerrahi ekibin buna göre önceden planlama yapması gerekir
Yaşam süresinin artmasıyla eklemde dejenerasyon riski de artmaktadır. Bu da dejeneratif ve romatizmal hastalıklarda uygulanan cerrahilerin sayısını artırmaktadır. Kireçlenme nedeniyle yapılan operasyonların en önemli nedeni ağrıdır. Hareket ve fonksiyonların ne kadarının düzelebileceğini ameliyat öncesi kestirmek güçtür. Hastanın yürüyüş kısıtlılığı başlamışsa bu operasyon için önemli bir nedendir. Ancak bu yürüyememe süresi 3 ayın üzerindeyse hastanın sonradan yürüme olasılığı düşüktür. Romatizmal hastalıklarda çok çeşitli sistem problemleriyle karşılaşılabilmektedir. Cerrahi ekibin buna göre önceden planlama yapması gerekir. Örneğin hava yolu problemi olan hatalar anestezi ekibi tarafından dikkatlice değerlendirilmeli, çürük dişler ve idrar yolu enfeksiyonları ameliyat öncesi tedavi edilmelidir.
Kansızlık olumsuz etkiler
Sürekli kullanılan ilaçların yan etkilerinden dolayı operasyon öncesi kesilmeleri gerekebilir. Örneğin aspirinin operasyonlar öncesi kanama bozukluğuna yol açmaması için bir hafta önceden kesilmesi gerekmektedir. NSAID denilen steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlarınsa yarı ömürlerine göre 2-5 gün öncesinden kesilmeleri uygundur. Özellikle romatizmal hastalıklarda kullanılan metotreksat denilen ilaç yara iyileşmesini bozmaktadır. Bu ilacın operasyondan 2 hafta önce kesilmesi ve yara iyileşmesi tamamlanana kadar tekrar başlanmaması gerekmektedir. Romatizmal hastaların çoğunun kansızlık problemi bulunmaktadır ve bu durum da yara iyileşmesini kötü yönde etkiler. Bu yüzden kansızlık probleminin operasyon öncesinde en az düzeye indirilmesi önemlidir.
Ani hareketlerde kırıklar
Tüm bu genel problemlerin yanında hastalığa özgün problemlere de rastlanmaktadır. Örneğin Romatoid artritli olgularda ağır akciğer hastalıkları nedeniyle operasyon sonrası ölüm riski artmıştır. Romatoid artritli hastalara osteoartritli hastalardan 10 yıl kadar önce protezler uygulandığı için bu hastalarda protezlere bağlı eklem iltihaplarında artış vardır. Uzun süreli kortizon kullanan hastalarda deri ve yüzeyel kan damarları hassas hale gelmiştir.
Ankilozan Spondilit’li hastalardaysa boyun ve sırt bölgesinin tutulumu kişiye anestezi pozisyonunun verilmesini zorlaştırır. Ayrıca boynun ani hareketlerinde kırıklar oluşabilir. Göğüs genişlemesi bu tür hastalarda kısıtlandığı için operasyon öncesi ve sonrası dikkat edilmelidir.
Ekip çalışması önemli
Hastayla ilgili operasyon öncesi bakım kadar operasyon sırasındaki pozisyonlama da önemlidir. Operasyon bölgesi kalp seviyesinin üzerindeyse bir hava kabarcığı beyne giden damarları tıkayabilir. Gerilme ve kötü pozisyonlamaya bağlı toplar ve atar damarların tıkanıklıkları gelişebilir. Koltuk altındaki damarın tıkanmasının engellenmesi için operasyon öncesi bölgeye bir rulo yerleştirilir. Kalça cerrahilerinden önce de kalça bölgesinden geçen damarların sıkışmaması için yine kasık bölgesine destekler yerleştirilmelidir. Kötü pozisyonlamaya bağlı sinir hasarları da gelişebilir. Operasyon sırasında kolun arka kısmı bası altında kalırsa el bileğinin güçsüzlüğe bağlı düşmesi oluşur. Göz küresinin üst sinirine aşırı bası olması sonucunda alında hissizlik, dizin dış alt kenarına bası olması sonucundaysa ayak kuvvetinde azalmaya bağlı olarak düşük ayak gelişebilir.
Operasyonlarda turnike denilen çeşitli damarların bağlanması uygulanabilir. Bu sürenin 30 dakikayla 4 saat arasında olmasına ve 1-2 saatte bir 5 dakika turnike basıncının indirilmesine dikkat edilmelidir.
Operasyon sonrasındaysa hastalar erken rehabilitasyona alınarak iyileşme süreçleri hızlandırılmalıdır. Akut dönemde akciğer enfeksiyonları, bası yaraları, pıhtı atması gibi sorunlar ekip çalışmasıyla önlenmelidir.