Özellikle sol kola vuran ağrılarda -hastanın yaşı da göz önüne alınarak genelde 20 yaş sonrası- ağrının kalple ilişkisi var mı yok mu ayırt edilmelidir. Burada sadece bir EKG (elektrokardiyografi) kâfi değildir. Hastanın hikâyesi ve daha ileri tetkiklerle bu düşünce desteklenmelidir. O açıdan EKG’nin eforlu çekilmesi önerilir. Eğer sonuç pozitif değilse 64 kesit BT (bilgisayarlı tomografi) ile kalp damarlarına kabaca bakılır. Bu da bir fikir vermezse en kesin teşhis Koroner Anjio’dur. Bunun yanında yine kalp ile ilgili laboratuvar tetkiklerinin yapılması zorunludur. Şayet yapılan bu işlemler kalp hastalığı yönünden olumlu sonuçlar vermez ise diğer nedenler araştırılır. Kalp hayati merkez olduğu için önemi de fazladır.
Kol ağrısında en fazla düşünülecek sebeplerden birisi de boyun fıtığıdır. Hastalarda yanlış bir anlayış var. Ağrı şayet kola vuruyorsa, “Bende boyun fıtığı yok” diye düşünüyorlar. Bu bakış açısı doğru değildir. Boyun fıtığında ağrı kola vurmayabilir, sadece boyunda olabilir yine sadece omuzda olabilir. Kolun belli bir bölümünde olabilir, ellere vurabilir. Genelliklede uyuşuklukla birlikte görülür. Bazı boyun fıtıklarında hiç ağrı da olmayabilir. Yüz binlerce insan boyun fıtığı olduğunu bilmeden yaşamaktadır. Ne zaman ki bir belirti verir o takdirde fark edilir. Kolda güç kayıpları oluşur. Ağrı çok şiddetli ve yakıcı tarzda olur. Bazen de parmaklarınızı dahi hareket ettiremez hale gelebilirsiniz.
‘Tuzak nöropatileri’
Koldaki ağrılar boyun fıtığı ve kalple ilgili şikâyetlerin dışında dirseklerdeki sorunlara veya el bileğindeki sorunlara yada eldeki sorunlara bağlı olarak da oluşabilir.
Dirsek ekleminin temel görevi el bileğini uygun pozisyonda tutabilmektir. Dirsekteki eklemlerin dirseğin sabit tutulmasında yüzde 50 oranında katkısı vardır. Diğer yüzde 50’lik bölümü ise dirsekteki yumuşak dokular tarafından sağlanır. Dirsekteki bağlar, kaslar vb.
Dirsek bölgesinde kemiğe ve oradaki ekleme ait sorunlardan ağrılar oluşabilir. Diğer bölgelerden dirseğe yansıyan ağrılar da olabilir. Burada romatizmal hastalıkları da göz ardı etmemek lazım. Ayrıca çok sık görülen Tuzak Nöropatileri dediğimiz yatış pozisyonuna göre o bölgeye direkt veya indirekt basınçlar sonucu da oluşabilir.
Ayrıca dirsekte hareket kısıtlılığı, kas zaafları ve kilitlenmeler de görebiliriz. Bu ağrılardan hastanın yaptığı sporlar veya mesleki çalışmalar (özellikle kolunu kullananlarda) sorumlu olabilir. Bu tür problemlerde diyabet ve alkolizmi de göz ardı etmemek gerekir. Dirsekteki şişkinliklerin lokal veya yaygın olup olmadığına da bakılır. Her iki kolun dirseğine birlikte baktığınız zaman bunu ayırt edebilirsiniz. Dirsekteki kırıklarda bu şişlik genelde yaygın şekilde olur.
Dirsekte ağrıya yol açan hastalıklara kabaca bakarsak; tenisçi dirseği veya golfçü dirseği bir de bursitler vardır.
Romatizmal hastalıklar da ağrı yapar. Gut hastası olanlarda dirsek ağrıları görülebilir. Ayrıca kırıklarda ve kemik tümörlerinde bu ağrılara rastlanır.
Kola gelen sinirlere ait patolojilerde özellikle tuzak nöropatilerinde dirsekte ağrı görülür.
‘Tenisçi dirseği’
Halk arasında çok sık dile getirilen tenisçi dirseği dediğimiz sorun, dirsekteki tendonlarda (bağlar) meydana gelen dejenerasyondur. Bu hastalığın ileri dönemlerinde bağların belli bir bölümünde ya da tamamında tendon yırtığı oluşabilir. Toplumda görülme sıklığı 40- 60 yaşları arasında yüzde 1-yüzde 3 olarak tespit edilmiştir. İlk olarak tenis oynayanlarda tespit edildiği için ismi tenisçi dirseği olarak kalmıştır. Halbuki bu hastalıkta tenis oynayanların oranı yüzde 5’tir ve de hatalı servis atma sonucu oluşur. Diğer yüzde 95’lik grup ise dirseği zorlayan işler sonucu olanlardır. Sanatçılar (dirseği zorlayan enstrüman kullananlar), işçiler ve ev kadınları...
Bu hastalıkta röntgende herhangi bir şey görünmez ve tedavisinde başlangıçta fizik tedavi ve rehabilitasyon programları uygulanır. Ayrıca antienflamatuar (romatizmal) ilaçlar, lokal kortizon enjeksiyonu uygulamaları yapılır ve hastaya gerektiğinde istirahat ateli verilir.
Golfçü dirseği sorunu ise tenisçi dirseği sorununa göre 15 kez daha az görülür.Bunun tedavisinde tenisçi dirseğindeki tedavi arasında büyük değişiklik yoktur.
Bazen dirsekte şişlikler görülür. Bunlara da bursitler diyoruz. Bu da ani olarak dirseği çarpma ve burkmalara bağlı veya yavaş yavaş ilerleyen, tekrarlanan sürtünmelere bağlı oluşabilir. Çarpmalara bağlı bursitler de dirseğin istirahat splintiyle hareketsiz halde tutulması önerilir. Ayrıca bursitin içindeki sıvı boşaltılarak o bölgeye kortizon enjeksiyonu da yapılabilir.
Tuzak Nöropatiler’inde ise ele giden bütün sinirler dirsekten geçtikleri için dirseğin belli bölgelerinde sıkışabilirler. Buradaki sorun EMG (elektromiyografi) ile tespit edilir. EMG bize bu sıkışmanın yerinin tespitinde yardımcı olur. Buradaki ağrılar sinirin yayılımına uygundur. Yayılma sinirin kontrolünde olan kaslara göre değişir.
‘Cubital tunnel sendromu’
Kola gelen üç sinir vardır: Radial sinir, median sinir ve ulnar sinir. Bu sinirlerin hepsi ayrı ayrı sıkışabildiği gibi hepsi birlikte de sıkışabilir.
En sık görüleni de ulnar sinir sıkışmalarıdır. Biz buna ‘Cubital tunnel sendromu’ diyoruz.
Uygunsuz dirsek pozisyonları, dirseğin aşırı zorlanmaları, kronik travmalara ve kırıklara bağlı oluşabilir. Bu da eldeki dördüncü ve beşinci parmaktaki uyuşma ve karıncalanma ile kendini gösterir. Bu hastalarda da kas erimeleri oluşur ve el pençe eli görünümü alabilir. Burada da yine fizik tedavi, istirahat atheli ve ilaç tedavisi yapılır.
Başarılı olunmazsa cerrahi önerilir.
HAFTANIN SÖZÜ:
Şehitlerimize;
Çocuktunuz, gençtiniz, umutlarınız vardı.
Yüksek makamlara inat, vatan için en yüce makamı seçtiniz. Nurlar içinde yatın.
Rahmetli annemin en yakın arkadaşını kaybettim. Bu dünyada komşuydular, mezarlıkta da komşu oldular. Mekânınız cennet olsun Meliha Kantek Teyze, Hatice Ana...