Hastaların birçoğu bize panik içinde geliyor. Özellikle bel fıtığı ve boyun fıtığı hastaları.
Sorumlu ağızlardan duydukları olumsuz cevaplar telaş ve paniklerini artırıyor. Ayrıca çekilen MR veya bilgisayarlı tomografi raporlarını okudukları zaman, ki bu raporlar Latince tıbbi terimlerle dolu, daha da endişeleniyorlar.
İnsanların bu konudaki bilgisizliğini ve çaresizliğini kullanan, bundan istifade eden ve bu işi acımasızca yapan çevrelerin de var olduğunu düşünürsek hastaların bu telaşını anlamak mümkün olur.
Bel fıtığı ve boyun fıtığı hastaları bize müracaat ettikleri zaman önce yaşadıkları bu psikolojik travmadan onları kurtarmak gerekiyor. Onun için sürekli her doktorun biraz da hasta psikolojisini bilmesinin gerektiğini ifade ediyorum. Çünkü size geldiklerinde peşinen inanmama eğilimindeler. Bu inandırıcılığı sağlayıp ondan sonra tedavi safhasına geçebiliyorsunuz.
Halbuki toplum içinde birçok insan bel fıtığı ve boyun fıtığını olduğunu bilmeden ve hissetmeden yaşamını sürdürüyor. Rapordaki Latince tıbbi terimlere takılıyorlar. Komşudan yalan yanlış şeyleri dinliyorlar. Ve kendilerini karanlık bir hayata mahkum ediyorlar. Sonrada doktora gittiklerinde ya inanmıyorlar ya da inanmak istemiyorlar.
Fıtıktan felç olmazsınız
Bu konuda hepinizin içini rahatlatan şeyler söylemek istiyorum. Bel ve boyun fıtığı rahatsızlığınız varsa tekerlekli sandalyeye düşecek şekilde felç olmazsınız. Neden? Çünkü fıtığın olduğu yerde, boyunda veya belde sinire bası vardır. Bu sinir bütün kolu veya bacağı idare etmemektedir. Belli kas gruplarını kontrol etmektedir. Demek ki sorun sadece o kas gruplarında yaşanacaktır veya yaşanmayacaktır. Yani bir kolunuzun veya bacağınızın tamamen felç olması söz konusu değildir. Basıya uğrayan sinirin idare ettiği kas gruplarında güçsüzlük ve zayıflama olacaktır. Bu da fizik tedavi ve rehabilitasyon programlarıyla rahatlıkla yerine halledilebilir.
Yalnız bu sorunun tedavisinde hasta acele etmemelidir. Çünkü kaslar pompayla şişmez. Kas güçlendirici programların sonrasındaki iki ayda sonuç alabilirsiniz.
Sporcuları düşünün. Onların adale yapıları sizlerden kat kat üstündür. Bir sakatlanma sonucunda o kas grubunun tekrar gücünü kazanması en az iki ay sürmektedir.
Cerrahi, kas gücünü yerine getirmez
Bir sporcu değilsiniz. Dolayısıyla kaybettiğiniz kas gücü kaybının iki aydan önce yapılan tedavilerle geri gelmesi mümkün değildir. Burada yapılan cerrahinin de yararı yoktur. Çünkü uygulanacak cerrahi girişim kas gücünü geri getirmez.
Sonuç olarak tekerlekli sandalyeye düşmezsiniz. Bel veya boyun fıtığından felç olunsaydı tekerlekli sandalye sıkıntısı çekerdik. Trafikte ne kadar araç varsa o kadar da tekerlekli sandalye olması gerekirdi. Gördüğümüz kadarıyla yok. Demek ki tekerlekli sandalye sözü yalan.
Fakat yanlış yapılan işlemlerin ve girişimlerin sonucunda komplikayonlar oluşabilir. O açıdan özellikle bu hastalarda hekimlerin daha duyarlı davranmaları gerektiğini düşünüyorum.
Tedavide başarı oranı yüksek
Bel veya boyun fıtığı olduğunuzda telaşa kapılmayın. Ciddi yapılan fizik tedavi ve rehabilitasyon programlarıyla bu hastalıklar takip edilebilmekte, tedavi hiçbir sakatlık kalmadan sonuçlanmaktadır. Fakat bu işi ciddiye almazsanız, gerekli istirahati yapmaz, fizik tedavi ve rehabilitasyon programlarını uygulatmazsanız ileride daha büyük kayıplarla karşılaşırsınız. Özellikle burada rehabilitasyon uygulamasında teknik donanımı olan üniversite mezunu fizyoterapistlere ihtiyaç vardır.
Başından konuyu iyi bilen bir fizik tedavi uzmanı ve fizyoterapistlerden oluşan bir ekip ve modern tıp teknolojisinin sunduğu cihazlarla bu tedavi mümkündür.
İçiniz rahat olsun.