Aylardır yatıp kalktığımız hastalıklar var. Kanamalı kırım kango ateşi ve domuz gribi gibi...
Birkaç gün önce bir sanatçı arkadaşımızı kaybettik; Aykut Oray. Allah rahmet etsin, kederli ailesine ve dostlarına başsağlığı diliyorum.
Aykut’un hangi şikâyetleri olmuş? Etrafındakilerin anlattığına göre “Böbreklerimde ve sırtımda ağrı var, biraz istirahat edeyim geçer” demiş ve odasına çekilmiş. Ve kaybedilmiş.
Bu konudaki uzmanların düşüncelerini basından okuduk. Çoğunluğu bunun aort anevrizmasına bağlı aortta bir yırtılma sonucu olduğunu söylediler. Bu insan kurtarılabilir miydi? Evet, kurtarılabilirdi. Zamanında bir aort incelemesi yapılmış olsa tehlikenin farkına varılır ve gerekli cerrahi müdahale uygulanıp sağlığına kavuşurdu.
Genellikle belirti vermez
Ülkemizde ve dünyada zaman zaman sebepsiz ölümler olur. Genellikle de teşhisi öldükten sonra konur. Bunları “kalp krizi” diye nitelerler. Halbuki bir çoğu “aort anevrizması”, aort damarının balonlaşmasıdır. Çünkü aort damarı genişlemeye, balon yapmaya başladığında genellikle belirti vermez.
Aort kalpten çıkan ve vücudun tüm atardamar ağının kaynak aldığı ana arterdir. Aort anevrizması ise vücudun en büyük atardamarı olan aortun duvar yapısının zayıflaması ve çapının genişlemesi anlamına gelir. Yani bir bisiklet lastiğinin balon yapması gibi.
Damar duvar yapısındaki elastik liflerin dejenere olması aort anevrizmalarında en sık rastlanan etkendir ve çoğu kez genetik eğilimle birlikte oluşur. 65 yaşın üstündeki hipertansiyon hastası erkeklerin yüzde 5-10‘unda görülen aort anevrizması hayatı ciddi bir biçimde tehdit etmektedir. Yani insan vücudunda pimi çekilmiş bir bomba gibidir. Aort anevrizmasının yaklaşık yüzde 80’i hipertansiyona bağlı çıkmaktadır. Aortun çeşitli bölgelerinde görülen anevrizmalarda damar çapı normalin iki katına ulaştığında damarın çatlaması, yırtılması ya da damar cidarındaki tabakaların ayrışması biçimindeki tehlikelere sık rastlanır.
Bu nedenle anevrizma tespit edilen hastalar yakından takip edilmeli, aort çapının iki katına çıktığı durumlarda veya 5 cm’i aştığı durumlarda bu konudaki gerekli tedavi uygulanmalıdır.
Aort anevrizmasını nasıl anlarız?
Genellikle aort yırtılmaya başlamadan vücutta bir belirti vermez. Onun için vücut taramalarında tesadüfen ortaya çıkar. Yeni çekilen bir röntgen, MR, ultrasonografi veya bilgisayarlı tomografi (BT) incelemelerinde bunu görebilirsiniz. Onun için belli yaşın üstünde hipertansiyonu olan diyabetiklerde (şeker hastaları) ve sigara içenlerde bu incelemeleri zaman zaman yapmakta yarar vardır. Şayet aortta damarın bir veya birkaç yerinde genişleme varsa bunlar daha sık aralıklarla ve daha ciddi biçimde takip edilmelidirler.
Patlama riski yüksek ve ameliyat endikasyonu konmuş hastalarda, bu konuda iyi yetişmiş bir kalp damar cerrahının müdahalesi sonucu ölüm oranı yüzde 1-2’ye kadar düşmektedir. Yani ülkemizde çok sık yapılan koroner bypass ameliyatlarındaki ölüm yüzdesine...
Bunlardaki müdahale şekli ya kasıktan girilerek yapılan ve damar içi müdahale dediğimiz kansız (endovasküler) müdahale veya açık cerrahi müdahaledir.
Doğru teşhis hayat kurtarır
Demek ki 30-35 yaşın üstünde şikayeti olmasa da genetik risk taşıyanlarda, hipertansiyonlularda, sigara içenlerde, aşırı alkol kullananlarda, ileri derecede stresli kişilerde ve travmatize edici spor yapanlarda aorta ileri tetkikler yapmak şarttır. O takdirde hayatınızı kurtarabilirsiniz. Aortta yırtılma başladıktan sonraki saniyeler, dakikalar çok önemlidir. Çünkü şiddetli ağrı, karın bölgesinin üst tarafında olduğu zaman mide ağrısı ile yemek borusundan kaynaklanan sorunlarla çok karıştırılabiliyor.
Rahmetli Prof. Dr. Oktay Yeğinsü’nün ölümünde olduğu gibi... Oktay, kız kardeşimin eşi ve çok değer verdiğim arkadaşımdı. Ayrıca ölen insan, tıp camiasının en değerli bilim adamlarından biriydi. O anda hastaya yapılması gereken basit bir bilgisayarlı tomografiyle yapılacak olan aort incelemesiydi. Maalesef yapılmadı...
Ülkemizde başına leblebi düştüğü zaman bile yapılan inceleme; Oktay’a fazla görüldü veya düşünülemedi. Oktay gitti ve iki küçük çocuğu yetim kaldı.
Ötede üç - dört gün önce Trakya Üniversitesi’nde bir pratisyen doktor bu teşhisi koyabiliyor. Ve hasta İstanbul’da bu konuda başarılı bir merkezde hayata döndürülebiliyor. Günümüz tıbbı, organlar düzeyinde çok parçaya bölündü. Bazen bütünü göremez hale gelebiliyor. İleri düzeyde spesifik ihtisaslaşma bazen insanları yanıltabiliyor. Koroner arterlere bakan doktor aort ana atar damarını göremeyebiliyor...
Kötü sürprize karşı ne yapmalı?
Bir yaşın üstünde genetik olsun diğer riskler olsun (hipertansiyon, alkol, sigara, diyabet...) sizde varsa doktorunuzdan aort damarınızı incelemesini isteyiniz. Sonu ölüme varacak kötü sürprizler yaşamayın. Şunu unutmayın; sadece İstanbul’da bu aort yırtılmasından yılda ölen kişi sayısı en az 200. Kanamalı kırım kongo ateşinden ise bugüne kadar Türkiye’de 37 kişi öldü.
Riske girmeyin, aort damarınıza baktırın. Aynı olay beyin damarları için de söz konusudur. Onda da beyin damarlarının incelenmesi gerekir.
Travmatize edici spor yapanları da uyarıyorum. Çünkü teyzemin iki oğlunu da kaybettim. Judo milli takımından Cihat Şener ve kardeşi Vedat Şener. Aynı nedenlerle genetik olarak riskleri vardı ve öldüler. Allah rahmet etsin. Daha başka insanlar da bu sessiz ölümü yaşamasınlar. Bir bir hayatlar sönmesin. Çiçekler solmasın. Fethi Naci’nin sözleriyle bitiriyorum: “Hayatta her şey yaşanır. Sevgi, vefa, dostluk... Fakat ölüm yaşanmaz.”