Geçenlerde bir e-posta geldi. Sağlık sisteminin en iyi ve en bilimsel olduğu iddia edilen ülkeden. Sizlerle paylaşmak istiyorum. Vatandaşımız bir sorun yaşamış diye ismini vermeyeceğim...
Hocam, dokuz ay önce yüksek lisans amacıyla ABD’ye geldim, Orlando’dayım şu anda. İngilizce kursuna gidiyorum, Türkiye’de bankacıydım, gelmez olaydım buraya. 4 Şubat 2010’da ışıklarda beklerken arkadan bir cip vurdu arabama, avukata verdim. Sırtımda çok az bir ağrı vardı. Sıradan bir ağrıdır diye düşündüm, doktora başvurdum ama avukat tavsiyesiyle ileride bir şey çıkma ihtimaline karşı kayroterapiye gittim. Anlayacağınız elektrikli masaj yapıyorlardı. Birkaç kez yaptılar. Güvenmedim çünkü sırtımda ağrılar biraz artmıştı. Onun yerine sıcak torbalar koydular, sonra da masaj yaptılar. Masajı sert yaptırmadım birkaç kez dışında. Onun haricinde ultrason masajı yani bir kremle bir makine eşliğinde masaj yapıldı ara sıra ve de jimnastik egzersizleri. Bisiklet, büyük plastik top üzerinde kalça ve elinizde küçük topla, sağa sola kol ve kalça çevirme hareketleri egzersizler. Tedavinin başında ben kendim röntgen istedim ama onlar direkt tedaviye geçtiler ve röntgen sonucunda doktor Sprain Strain dedi. 4 Şubat’tan bugüne kadar da haftada iki kez gittim tedaviye. Doktor, kafamı eliyle sağa sola çevirdi ve son iki haftadır, birkaç kez boynumu kıtlattı, arada kafamı eliyle yukarıya doğru esnetti sert bir şekilde ve de crack hareketi yaptı. İlk başlarda su yatağı denen bir yatağa yattım ve alttan serte yakın darbeler geldiği için istemediğimi söyledim. Son bir aydır kolumda uyuşma başladı. İlk başta gece üzerine yatıyorum ya da ters yatıyorum diyerek geçecek sandım. Ama gece bu yüzden uyandığım zamanlar oldu. Boynumda sürekli bir ağrı var. Arada sağ bacağımda da çok rahatsız edici uyuşmalar oluyor, çok nadir de olsa sol bacağımda da. Hocam şu anda ağlamaklıyım, buradaki doktorlara güvenmiyorum.
Hepsi paranın derdinde, avukatlar da öyle. Ve iki ayda hemen hemen 10 bin dolarlık sigorta limitimi bitirdiler. Avukat doktora devam etmemi, ne kadar çok gidersem dava için iyi olacağını ve tazminat davası açacaklarını söylüyor. Anladığım kadarıyla iki tarafın da bu işten menfaati var. Danışıklı dövüş anlayacağınız. Doktor sürekli “Bana güven” diyor. Avukatın yardımcısı da “Doktor iyi oldun diyene kadar gitmen lazım, davayı açabilmemiz için” diyor. Davadan üç yada beş bin dolar alacağım varsa bile sağlık masrafını limitini geçti deyip, o paraya da el koyacaklar ve de ben de boyun fıtığımla baş başa kalacağım. Ben para falan istemiyorum, sağlığıma kavuşmak istiyorum. Hocam sizi internetten buldum. Benim boyun fıtığım var, felç de olabilirmişim bu işin sonunda. Ne yapacağımı bilmiyorum. Gerçekten kazada mı oluştu yoksa daha önceden var mıydı, yardımcı olabilirseniz sevinirim’.
‘Hasta olmayanı hasta etmek’
Bu e-postayı okuduğum zaman fazlasıyla üzüldüm. Çünkü yapılan gerekli ve gereksiz işlemlerle bir insanda sağlık sorunu yaratılmıştı. İşin en kötü yanı da bu mağdur olan insanın başka sorunlar yaşamamak için bunları gizlemek istemesi. Hem de özgürlükler ülkesi Amerika’da. Bu yazıyı okuduğumda ABD Başkanı’nın sağlık reformunda bu kadar dayatmasının anlamını daha iyi kavradım. Birkaç kez de okurumla telefonla görüştüm. Yaşadığı sorunları kendi ağzından dinledim. Yapılan yanlış sağlık girişimleri boyun fıtığı yaratmıştı. Şimdi de bununla uğraşmak durumunda. Bu bana ulaşan bir feryat, bir çığlık. Daha binlercesi vardır, eğer sistem böyle işliyorsa.
Avukatlarla doktorlar arasında kalmış bir sağlık sistemi
Amerika’da avukat da, doktor da alacağı paranın peşinde. Hiç kimse bu insanın sağlığı ne olacak onun peşinde değil. Zaten sorun olmasa avukatın ve mahkemenin orada ne işi olabilir?