Çocukluk, gençlik, yetişkinlik, orta yaşlılık ve yaşlılık. Belki de bu kadar kelimelere sığdırılabilen aslında sandığımızın aksine gayet de betimlenebilen, kısacık mı yoksa upuzun bir yol mu olduğuna bir türlü karar veremediğimiz ama dünün de, bugünün de, yarının da güzelliklerle dolu olmasını dilediğimiz, farklı yaş evrelerinde farklı ümitlere yelken açtığımız yaşlarımızın toplamıydı hayat. Her ne kadar insan ömrü bu kısa kelimelerle beş evreye ayrılıyormuş gibi gözükse de içlerini dolduran anılar, istekler, amaçlar ve hayaller anlatılmakla bitecek gibi değil. Ancak inanılması gereken tek bir şey varsa, o da; her yaşın ayrı bir güzelliği olduğu gerçeği.
Tam da bu noktadan devralarak konuyu yine cildimize ve güzelliğimize getireceğim, çünkü cildimiz ve onun ihtiyaçları içinde bazı yaş evreleri söz konusu. Nedeniyse malum; cildimiz de bizimle birlikte var olur, gelişir, yaşar ve yaşlanır. Ancak içinde bulunduğumuz yaşı ve buna bağlı olarak cildimizin ihtiyaçlarına doğru karşılıklar verebilirsek, işte o zaman erken yaşlılık belirtilerinin önüne geçebilir, dahası her zaman olduğumuz yaştan daha genç gösteren bir cilde sahip olabiliriz. O zaman sizi daha fazla merakta bırakmıyor ve bilinmeyenleri öğrenmeye davet ediyorum. İşte merak ettiğiniz sorular ve cevapları.
- Cilt neden bu kadar önemli?
Çünkü cildimiz bizi belki de en bakımlı ve sağlıklı gösteren giysimizdir. Gerçekten de yaşımızı herkese ilan ettiği gibi, ona ne kadar iyi baktığımız konusunda da bizi kolayca ele verir.
- Yaşlara göre cilt bakımı nasıl sınıflandırılır?
Her yaşın cildi ve bakımı farklıdır çünkü ihtiyaçlar farklılık gösterir.
Kısaca cildimizin yaş evrelerini şu şekilde sınıflandırabiliriz:
- 20+ Doğru alışkanlıklar edinin.
- 30+ Minik ayarlamalar yapın.
- 40+ Yaşam yönetimi yaparak boşlukları doldurun.
- 50+ Güzelliğine olan güvence.
- 60+ Altın yıllar. Kendinizi şımartmak için en güzel
zaman diliminin keyfini
çıkarın.
- 20-30 yaş arası ideal cilt bakımı nasıl olmalıdır?
Öncelikle söylemeliyim ki, “20’li yaşlardayım” diyorsanız farkında olun ya da olmayın çok şanslısınız. Çünkü tam da bu yaşlarda geleceğe yönelik doğru alışkanlıkları edinirseniz, bir ömür güzel bir cilde sahip olduğunuz için kendinize teşekkür edersiniz. Her ne kadar bu zaman evresinde yaşlılık kavramı hâlâ ütopikliğini korusa da, siz siz olun kendinizi bu tatlı uykuya teslim etmeyin.
Üstelik yapılması gerekenler hâlâ çok basit ve temel ihtiyaçlarken bir an önce geleceğinizin iplerini ellerinize
almayı öğrenin.
Pekala hazırsanız başlıyorum:
- Bu yaşlarda cilt bakımı var olanı korumak üzerinedir. Bunu da 3S faktöründen korunarak gerçekleştirebilirsiniz. Smoking, sun, sleep. Yani sigara kullanımı, güneş ve uyku olarak adlandırılan bu unsurlara dikkat ederseniz, yıllara da meydan okuyabilirsiniz.
- Günde iki kez cilt temizliğinizi yapın.
- Gündüz ve gece olmak üzere hafif yapılı bir nemlendirici uygulayın.
- Günlük UV koruması çok önemli unutmayın.
- Antioksidan kullanımı cilt yaşlanmasını geciktirir. (Ve yukarıda bahsettiğim 3S faktörü hayatınızda yer alıyorsa anti-oksidan desteğini ihmal etmeyin.)
- Maskeler, eksfoliye etme (soyucular) ve besleyici destekler gibi diğer uygulamalar da faydalı olacaktır.
ÖZETLE: Var olanı korumak için; günlük cilt bakımını alışkanlık haline getirin. Yani; temizleyin, nemlendirin, serbest radikallere karşı güneş koruyucu kullanmayı unutmayın ve 3S kuralını kulağınıza küpe edinin.
Haftaya yazımın ikinci bölümünde 30’lu yaşlardan 60’lı yaşlar ve sonralarına dek yapılması gereken cilt bakım uygulamalarından bahsedeceğim. Gerekli özeni kendinize göstermeniz ve her yaşınızın en güzel çağınız olması dileğiyle... Güzelliğiniz daim olsun.