Demet ile Emel birbirlerine girdilerHavana'da konsept değişiyor, Paper Moon hep zirvede, Kuruçeşme'de Aşşk Cafe, Zencefil'in başarısı, Nişantaşı'nda Yemek Cafe, Q Jazz Bar, Nepal yemekleri, İstinye'de Cafe Kale...Efendim, sizler bu satırları okurken bendeniz minik bir iş seyahati nedeniyle Bükreş'de olacağım. Geçtiğimiz hafta her zaman olduğu gibi yine çok hareketliydi. Üstelik sevdiğim konuklarım vardı. Miami'den gelen Nurdan Gür, Bodrum'dan eski Dedikodulu, yeni Berdush'un sahipleri Erhan ve Erkan Güler kardeşler... Müşterek bir dostumuzun doğumgününü uzun süredir gitmediğim Havana'da kutladık. Grupta can dostum İzzet Çapa, Bahattin Demir, kız arkadaşı ve birkaç dostumuz daha vardı. Havana mönüyü küçültmüş ve değiştirmiş. Ama yemekler çok lezzetliydi. Keyif aldık. Antre olarak, ben hariç herkes pırasa çorbası içti. 6 milyona. Ben her zaman olduğu gibi ana yemek olarak balığı tercih ettim, füme domates sos ve fırın patlıcanlı ızgara levrek yedim. Grup ise baharatlı patates kızartması ile ızgara antrkot yedi. Bu arada ortaya ara sıcak olarak jumbo karides ve siyah havyar ikramı geldi (bende böyle masraflı şeyleri yiyecek para ne gezer?). Yemek öncesi bar muhabbeti yaptık. Şef İsmail Özdin, barmenler Kazım Aksoy, Ercan Acar, Nevzat Temiz ve Münir Yanmaz her zamanki gibi çok ilgilendiler. Havana, Vouge ve Maçka'daki George'un ortaklarından olan sevgili Levent Büyükuğur ile sohbet ettik. Ağabeyi Rıza ve diğer ortakları Kemal ile bu yaz Havana'yı geniş konseptli düşünmüyorlarmış. Yalnız duyumlarım doğruysa Kuruçeşme'de Q Jazz Bar'ın yerini Esen -Mehmet Ali Açılmış'dan devren almak için pazarlık halindelermiş. Havana'nın başarısında büyük payı olan Ali Ünal da yaz için Emre Ergani'yle flört halinde. Masaya her zamanki gibi Oğuz Türkmenoğlu baktı. Hoş bir geceydi. Rakı ile başladık, ardından Oğuz 'seks on the beach' diye tatlı bir içki getirdi. Fondip yapınca kafalarımız hoş oldu. Bu arada doğumgünü pastası enfesti, Nurdan ile ben ikişer dilim yedik. Havana çıkışı Joy'a gittik. Son günlerin trend yerlerinden biri. Burası da tıklım tıklımdı. Uzun bir süredir görmediğim Burak Türeci ve karısı Müge ile sohbet ettik. Ben Absolute Vodka, Redbul içtim. Burak, Sounthcomfort'u zorla elime tutuşturunca ipler koptu ve üçüncü mekana gitmeden evin yolunu tuttum.
Paper Moon, Sellam'da eğlence tam gaz Tesadüf üç gün üst üste Paper Moon'a gittim. Bana göre ekonomik krizden etkilenmeyen ve müşteri kalitesi pek fazla değişmeyen ender yerlerden biri burası. Bunda da sanırım yemeklerin güzelliği ve personelin başarısı büyük rol oynuyor. Doğan, Doktor, müdür Erol, Volkan Şan, Fahrettin Türkmenoğlu tam üç yıldır yakından tanıyıp sevdiğim isimler. Son gittiğimde saç doktoru Veysel Şenel ve genç tekstilci Vehbi Akman ile yemek yedik. Servise, adı 'sosyete garsonu'na çıkan Sabri Apatarkan baktı. Geç olduğu için antre almadık. Ben fırında ızgara tavuk, ıspanaklı ravioli ile parmezan peyniri, Veysel taze sebzeler ve deniz mahsulleri ile spagetti, Vehbi de yeşil biber taneleri ve biberiye ile ızgara dana eti yedi. Erol'un ikramı olarak ortaya öyle bir tatlı tabağı gönderildi ki, son anda masaya gelen can dostum İzzet bile bayıldı. Hesap, diğer İtalyan restoranlarına oranla tabii biraz pahalı. Ama yemek ve atmosfer on numara. O gece Mustafa
Koç, Ahmet Hotiç, Serdar Bilgili, bir grup arkadaşı ile Eda Modoğlu, Prof. Dr. Nazım Durak, Müge -Burak Türeci, Cem Boyner, Sedat Aloğlu görebildiklerim oldu. Çıkışta yakın bir dostumun evlilik yıldönümünü kutladığı Sellam'a uğradım. Açık büfe başladı, Oryantal Şıvga'nın şovu eklendi, kısacası Sellam eski günlere döndü. Tatlı büfesi diyet yapanı bile yoldan çıkarır bence. Ev yapımı makarna çeşitlerinin görüntüsü de bir harika. Zaten malzemeleri siz söylüyorsunuz, onlar gözünüzün önünde yapıyorlar. Mutfak şefi Hüseyin Yalgın ve Hasan Emre, salon şefi Bahri Sertesen, İbrahim Ömür ve Bayan Rose'un yüzleri gülüyordu. Nilgün -Mehmet Esinli, Recep Yazıcı, Derya Tuna, Beyhan Akbaş, Gürnar Çapa Uğurlu, Nedim Özden o gecenin konukları arasındaydı.
'Aşşk ve Yemek Cafe', Keisa Brown geliyor Bir dergide okudum. Açanlardan birinin hemşerim, yani İzmirli olduğunu öğrenince de gittim. İki kadının, Özge ve Nazan Hanımların başarısına tanık oldum. O şık, minik, sıcak mekanı, 'Yemek Cafe'yi toplam 5, 6 kişi kusursuz bir şekilde yönetiyorlar. Kolite rağmen methini çok işittiğim yoğurtlu fasulye çorbası içtim. Fiyatlar normal. 2.5 -3 milyon lira arasında değişiyor. Bu kez merakımdan uğradım ama bir daha yemeğe gideceğim. İlgilenenler için 'Yemek Cafe'nin telefon numarası (0212) 259 27 33. Havalar biraz ısındı ya, deniz kenarı hoş oluyor. Bu kez de Laila'nın sahibi Şefik Öztek ve Karafaki'nin başarılı işletmecisi Tolga Sezgin ile geyik muhabbeti yapmak için buluştuk 'Aşşk Cafe'de. Sosyetenin genç jenerasyonu burayı buluşma yeri yapmış. Bir de Planet'in devamı ya, spordan çıkan keyif yapıyor. Yalnız bana fiyatları biraz pahalı geldi. Bir bardak çay 1.5, taze sıkılmış portakal suyu 2 milyon 800 bin, cola 1 milyon 800, diğer sıcak içecekler ise 2 -3 milyon lira arasında. Ama mönüdeki pek çok çeşit, özel ve doyurucu. Tavada iri patatesler, hardal sosu eşliğinde 5 milyon. Sızma zeytinyağlı, taze domates ve beyazpeynirden yapılan çömlekte iki yumurta 3 milyon 950 bin lira. Hepsi müthiş lezzetli. Aşşk'da da lavanta, kekik, nane ve papatyadan oluşan 'hoşş çay'ı ve Rus ekmeği arasında sızma zeytinyağlı, kaşar peynirli fesleğen, nane, kekik, taze domatesten oluşan 'aşşk tost'u öneririm. Müşteriye Aşşk Cafe'de pek ihtiyaç yok, ama ilgilenenler için yerini vereyim, Kuruçeşme Makro Market'in altı. Caza bayılıyorum. Sakın yanlış anlayıp da "Bak şu ukalaya" demeyin ama. Özellikle New Orleans'da, sabahlara kadar sokaklardaydım, üstelik alkol almadan eğlendim. Türkiye'de ise caz dinleyeceğim ender yerlerden biri Q Jazz Bar. 27 Mart Salı akşamı Amerikalı vokalist Keisa Brown, Chivas Regal'ın sponsorluğunda Q Jazz Bar'da sahne alacak, işim olmazsa mutlaka gideceğim, zaten organizasyonu düzenleyen sevgili arkadaşım Feyza Fırat'a da sözüm var.
Cafe Kale, Nepal yemekleri ve La NotteMehmet Teoman adını sanırım bilmeyeniniz yoktur. Memo uzun yıllar Taksim Sıraselviler'deki Andon'da çaldı. Teoman'ın asıl özelliği iyi bir müzik adamı olması. Ama biraz serseri ruhlu olduğu için son yıllarda DJ'liğe soyundu. Andon'un ardından yazlık Hammam'da, daha sonra Bodrum Dar Kapı'da eğlendi, eğlendirdi. Salı akşamı ise Nişantaşı'nda Porto Venere'nin alt katında yer alan 'La Notte' adını verdiği gece barında sevenlerine "Merhaba" dedi. Bazı sabahlar,
hava güzelse, erken de kalkmışsam yürüyorum. Erken saatlerde, özellikle Bebek -İstinye arası boş oluyor. Yine böyle bir günde Cafe Kale'de mola verdim. Sahibi Cansın Akoral adlı bir genç. Tanıdı ve "Sizi devamlı okuyor, takip ediyoruz Şenay Hanım. Mertliğinize de inanıyoruz" dediler. Aile İstinyeliymiş. Evleri cafenin üstünde. Yan taraf pastane, sabah olmasına rağmen hareketliydi, kahvaltı yapan insanlar vardı. Müdür Celal Ataman ile biraz sohbet ettik. Halk tipi oldukları için ekonomik krizden pek etkilenmemişler. Gözlemeler muhteşem. Beyaz peynirli, kaşar peynirli, sucuklu, pastırmalı, patatesli, kıymalı ve karışık çeşitler mevcut. Kıymalı ve peynirli çiğ börek, pastırmalı ve kaşar peynirli paçanga, bal, kaymak ve zengin kahvaltı çeşitleri nefis. Ayrıca ızgara, salata ve her türlü içecek çeşitleri var. Yani kilo atmak isteyenler için ideal değil. Ben yürüyüş sonrası acıktığım için acaip saldırdım. Attığım tere değmedi anlayacağınız. Bu akşam saat 19.00'dan itibaren Hilton'da Nepal Yemek ve Kültür Festivali başlıyor. 31 Mart'a kadar devam edecek. Katmandu Crowne Plaza Hotel'den şef Ram Pal Singh ve şef Laxman Manarjan, lezzet düşkünlerine Asya'nın gizemli mutfağını sunacaklar. Tabii bu kadar değil, Nasuh Mahruki'nin Nepal görüntüleriyle yapacağı gösterinin yanısıra ünlü Nepalli Sursudha'nın özgün müziği ve kıvrak dansları sanırım izleyenleri büyüleyecek. İlgilenenler için telefon numarası (0212) 317 54 00.
Televizyon programı yılların dostluğuna nazar değdirdiEmel Müftüoğlu ile Demet Sağıroğlu'nun aralarındaki dostluğu bilmeyeniniz yoktur. Yapışık kardeşler gibiydiler. Dostluklarını ticarete bile dönüştüren ve birlikte Eti's adlı kuaför salonu açan ikili şu sıralar kanlı bıçaklı. Nedeni, Demet Sağıroğlu'nun pazartesi akşamı katıldığı 'Yasemin'in Penceresinden' adlı program. Yasemin Bozkurt'un brt'deki programına konuk olan Demet Sağıroğlu, arkadaşı Emel'i katılmaya son anda ikna etmiş. Yasemin, program sırasında, Emel'e şöyle demiş: "Demet'in evlilik hazırlıkları yaptığı Stelyo Pipis, ondan ayrıldıktan sonra Seda Sayan, Ebru Gündeş gibi isimleri sayenizde tanımış". Soru karşısında şok geçiren, ama belli etmeyen Emel Müftüoğlu, bunun intikamını Demet'den çıkarmış. Telefon açarak "Beni nasıl oralarda pezevenk yerine koydurursun? Bu tarz soruların gelceğini bilmiyor muydun? Bu ne büyük ahlaksızlık" demiş. Şimdilerde ikili, Eti's içinde bile birbirlerinin yüzüne bakmıyormuş. Hatta ortaklıklarını bitirmişler. Yaaa... Efendim, bugünlük de bu kadar. En kötü gününüz benimkinden iyi olsun, kalın sağlıcakla.
Yazara e-mail:
MAGAZİN