25.03.2025 - 12:05 | Son Güncellenme:
Futbol kariyerine birçok başarı hikayesi sığdıran Gökhan İnler, Fanatik'ten Ethem Sündük'e çarpıcı açıklamalar yaptı. İşte deneyimli futbol adamının sorulara verdiği yanıtlar:
Futbolu bıraktıktan sonra nasıl bir geçiş dönemi oldu?
Benim hedefim her zaman futbol oynamaktı. 39 yaşından sonra 40'a kadar hedef koymuştum. 40'tan sonra Udinese beni çağırdı ve çok gururlandım. Başkanlarla hiç bağı koparmamıştım, çünkü 4 sene orda oynamıştım. Onlar beni isteyince de çok düşünmeden kararımı verdim ve yeni bir kariyer başladı benim için.
'BENİM İÇİN MÜTHİŞ OLACAK'
İtalya'da Udinese'deki sportif direktörlük kariyerin nasıl gidiyor?
Orada herkesi tanımıyorum. Baskı olarak çok başka bir yer. Herkesle irtibatta olmak lazım. Çok yoğun bir dönemdi benim için. Futboldan sonra eğitim almam gerekiyordu. İtalya Federasyonu'ndan lisansıı 2 ay önce almıştım. Öğrenmek gerekiyor sonuç olarak, kolay bir şey değil. Çok şükür aldım. Bu sene de UEFA'da master yapıyorum ve o da çok önemli bir lisans. 1 sene içerisinde 2 lisansı almak benim için müthiş olacak.
'DAUM BENİ F.BAHÇE'YE İSTEDİ'
Türkiye'de ilk kez Fenerbahçe forması giyiyorsun. O dönemde teknik ekip kalmanı istiyorum ama Aziz Yıldırım senin gönderilmeni istiyor. Neler yaşandı o dönemde?
Arka planda olan şeyleri bilemeyiz ama Fenerbahçe'nin eski hocası Daum, beni hep istedi. Türkiye'den ayrıldıktan sonra da konuştuk ve beni hep istedi ama yönetimsel bir karardı. Bir şey diyemem. Benim için çok zordu. Birden bire yolda gördüm kendimi. Hem de yalnız geldim Türkiye'ye. Çok büyük zorluklar yaşadım ama ben hiç pes etmedim. Bu durum beni güçlendirdi ve aslında orada kariyerim başladı. Mental olarak benim için baskı olmuştu. Bayağı gerilme olmuştu.
'HAGI, SENİ DE GÖRMEK İSTEMİYORUM DEDİ'
Galatasaray ve Beşiktaş döneminde neler yaşadın, Fenerbahçe'deki dönemine benzer bir durum mu oldu senin için?
Fenerbahçe'ye ben bir arkadaşımla beraber gittim. Orada ikimizi de almadılar. Daha sonra Galatasaray'a gittik ve çok önemli bir test maçımız vardı. O dönemde Galatasaray'ın hocası Hagi'ydi ve maçı izlemeye sadece bizim için gelmişti. O gün nasıl olduysa benim arkadaşım gelmedi. Ben, yine de kendimi en iyi şekilde profesyonelce maça hazırladım. Sahaya çıkar çıkmaz Hagi bana, 'Arkadaşın gittiyse, seni de görmek istemiyorum!' dedi.
Beni hiç izlemedi aslında Hagi. Oynayamadım bile. Daha sonra Sergen Yalçın'ın sayesinde Beşiktaş'ın altyapısına gidebildim. Beşiktaş'ta daha sonra A takımla idmanlara çıktım. Çıktım 1-2 hafta. Daha sonra benim eski kulübüm beni istedi ve geri gelmem gerektiğini söylediler. Anlaşma olmadı. 4-5 aylık bir süreç oldu benim için. Oynayamadım ve benim için çok zordu.
'BABAM FANATİK FENERBAHÇELİYDİ'
Baban Fenerbahçeliymiş, ancak senin çocukluktan gelen bir Beşiktaş aşkın var.
Babamı 2006 yılında kaybettik. O, fanatik bir Fenerbahçeliydi. Bize Fenerbahçe forması alıyordu. Ancak, benim renklerim hep siyah beyazdı. Siyah ve beyazı gördüğümde çok mutlu oluyordum. Beşiktaş, benim çocukluk hayalimdi. İtalya ve İngiltere'den sonra Beşiktaş'a geldim ve müthiş bir duyguydu bu. O kupayı kaldırmak benim için inanılmazdı. Şampiyonluk kutlaması da gerçekten harikaydı. Denizde, taraftarlarla kutlamalarımız mükemmeldi.