ZİRVEDE BIRAKABİLMEYİ BAŞARDI

Tam 27 yıl önce herkesin peşinde koştuklarının tam tersini yapmaya karar verdi.

O zaman ona tepeden bakanlar, burun kıvıranlar oldu.

Kimse bir fikri hayatı haline getirebileceğini, o fikirle yatıp-kalkıp bu kadar başarılı olacağını, bu kadar büyüteceğini ve bir gün dünya çapında milyarlarca dolar’lık bir iş haline getirebileceğini düşünemezdi o zaman.

Kendisi bile...

Şimdi öyle bir noktaya gelindi ki, bu sektörde her yeni iş kurmak isteyen insan, onun yarattığı fikre örnek veriyor, herkes onun yaptığının bir benzerini yapmak istiyor.

Onun bunu 27 yıl önce yaptığını gözden kaçırarak.

O bunu yaptığında ilkti, farklıydı ve kendi endüstrisinde bir çığır açtı.

Ve işte tüm dünyada birçok insanı etkileyen bir marka yarattı.

Her ne kadar marka kelimesini hiç sevmese de.

Onun için bir marka değil, bir yaşam stiliydi bu.

Onu bu kadar farklı yapan aslında bunu bir işten çok öte görmesi ve tamamen kendi hayatını adamasıydı.

Gecesi gündüzü olmadan çalıştı, bir günde üç ülkeye birden gittiği oluyordu.

Üstelik de bunu özel uçaklarla yapmıyordu.

Havaalanında gördüğünüzde de, kendi yarattığı mekânlarda da her zaman sıradan biriydi.

Özel biri

Hiçbir zaman, “Ben burdayım” diye göze batmadı, hiçbir zaman patron havasında gezmedi.

Ekibiyle birlikte gerektiğinde mutfağa da girdi, servise de çıktı.

Tanımaktan onur duyduğum ve her konuşmamızda, her zaman aynı fikirde olmasak da, kendisinden çok şey öğrendiğim, benim için çok özel biri.

Evet, her ne kadar “Prostat kanseri hayata bakışımı değiştirdi, asıl sevdiğim işi yapmaya geri döneceğim” dese de aslında o bunu hastalık olmadan da yapabilecek güçte, cesarette ve alçakgönüllülükte...

İşte o yüzden de diğer büyük şirket kurucularından farklı.

Soho House’un kurucusu Nick Jones’dan bahsediyorum.

Dünya çapında olabilmiş tek özel üyelik kulübünden otel, kozmetik ve ev eşyasına uzanan birçok ayrı iş de yarattı.

Pandemi sonrası restoranlar ve oteller büyük güçlüklerle mücadele ederken New York Menkul Kıymetler Borsası’nda başarıyla halka açtı Soho House’un ana şirketi Membership Collective Group’u (MCG).

Her şeye rağmen Nick Jones hiç değişmedi, hep mütevazı kaldı.

Onun konumundaki isimler büyük skandallara karışırken o hep sakin duruşunu korudu.

En başa dönüyor

Yarattığı mekanların ‘hot’ olmasını asla istemedi, “Çok sıcak çabuk soğur, ılık kalmak daha iyidir, daha rahat korunabilir” dedi hep...

Tam 27 yıl sonra, şimdi kurucusu olduğu şirketteki CEO’luk görevini bıraktığını açıkladı bu hafta.

Şimdi daha yaratıcı olmaya ve birlikte eğlenebilecek insanları bir araya getirmeye kendini adıyor.

Tam da bu 27 yıllık başarı hikâyesinin en başına dönüyor.

Bir yandan bir devir kapanıyor, bir yandan da hepimize sıra dışı bir örnek oluyor:

Zirvedeyken koltuğu bırakabilme gücü ile...

İşte gerçek başarı tam da bu!