Uzun zamandır ilk defa bir yılın bitmesini bu kadar çok istedik. Yılbaşı değil, yıl sonuydu aslında kutladığımız. Üstelik bu yılki kutlamalar da farklıydı.
Hepimiz evlerimizde, çoğumuz TV karşısındaydık. Yeni hayaller kuracak hal de kalmamıştı, işte o yüzden geçtiğimiz seneki listemizi bir kez daha gözden geçirdik.
2019’da farkında değildik, 2020’nin bu kadar farklı olacağının. O yüzden dileklerimiz de her zamanki gibiydi, henüz ‘yeni normal’ yoktu aramızda.
Listeyi tamamlayan var mı?
Şöyle bir hatırlayalım geleneksel yeni yıl isteklerini...
1. Kilo vermek
2. Sigarayı bırakmak
3. Spor yapmak
4. Alkolü bırakmak
5. Borçlardan kurtulmak
6. Para biriktirmek
7. Yeni bir hobi edinmek, yeni bir şey öğrenmek
8. Aile ve arkadaşlarla daha fazla zaman geçirmek
9. Hayatı daha iyi organize edip, stresi azaltmak
10. Her ay bir kitap okumak
11. Yeni yerlere seyahat etmek
12. İş değiştirmek
13. Ruh sağlığını iyileştirmek, korkularla yüzleşmek, kaygıları azaltmak
14. Beden sağlığına özen göstermek
15. Ruh ikizini bulmak, aşık olmak
16. Evi, ofisi kullanılmayan eşyalar ve giysilerden temizlemek
17. Bir yardım kuruluşunda gönüllü çalışmak
İşte bu liste, çoğu uygulamaya geçemeyen en popüler yeni yıl kararlarıydı. 2020’de ise bu liste haliyle değişti, ne yeni seyahatler ne arkadaşlarla sosyalleşmek hakkıyla yapılabildi. Ama bir yandan da yeni hobiler edinildi, evler toparlandı, kitaplar okundu, kişisel gelişim önem kazandı. Şimdi 2021’e gerçekleştirebileceğimiz hedefler koyarak başlayalım.
2021, 2020’yi çabucak unuttursun.
Sandalye kapmaca devri devam ediyor
Moda endüstrisinde uzun zamandır konuşulan sorunları pandemi berraklaştırdı, 2020 durup yeniden düşünme ve yeniden başlama zamanı oldu. Evlere kapanılan dönemde alıştık rahat kıyafetlere, taytlar ve eşofmanlar kurtarıcımız oldu. Tabii her gün düzenli ofise gitmek, toplantılara katılmak gerekmeden tamamen çevrim içi çalışmaya başladığımızdan beri iyi giyinmek için neden kalmadı, daha iyi görünme isteğimizi filtreler ve makyajla çözdük. Zoom toplantılarında düz renk bir tişörtün altına ister tayt ister eşofman geçirin fark etmiyor, nasılsa kimse görmüyor. İşte bu durumda eskiden yılda sadece iki sezonken birden dört sezona çıkan, hatta büyük modaevleri için cruise’dan haute couture’e altı sezona kadar hazırlanan koleksiyonlar da tarih olmaya yüz tuttu. Moda haftaları dijital ortama taşındı, defileleri herkes aynı anda izledi, ‘front row’ tarih oldu. Karl Lagerfeld’in ardından Chanel’de bayrağı Virginie Viard devralınca moda dünyasında sandalye kapmaca devri bitiyor mu diye düşünmüştük.
Malum, belli yıldız tasarımcılar, belli büyük modaevleri arasında dönüp dolaşıyor. Oysa Chanel, 2019’da Karl Lagerfeld gibi bir ikonun yerine bir yıldız tasarımcı getirmek yerine, içeriden, Lagerfeld’in ekibinden birini getirerek sandalye kapmacaya da meydan okumuştu. “Bakarsınız bu yaklaşım ileride diğer moda evlerine de örnek olur” demiştik o zaman. Oysa durum hiç de öyle olmadı.
Bir dönem Calvin Klein’ın kreatif direktörlüğünü üstlenen Raf Simons, bu yıl Prada’ya katıldı, Miuccia Prada ile çalışacak. Givenchy’de Claire Waight Keller’ın yerine Matthew M. Williams geçti. Dior Homme’un tasarımcısı Kim Jones, Fendi’de Karl Lagerfeld’den boşalan koltuğa oturdu. Gabriela Hearst, Chloe’nin kreatif direktörü oldu. En çok merak edilen ise Alber Elbaz’ın yeni kurduğu AZ Factory’si...
Aslında, 2020 gibi bir yılda bile moda dünyası yeterince değişmedi, hâlâ aynı yıldız tasarımcılar aynı modaevleri arasında gidip geliyor.