Bir postane memuruyla bir kütüphane görevlisi dünyada hatırı sayılır bir sanat koleksiyonuna sahip olabilir mi?
Maaşları dışında geliri olmayan bir çift, daha ilk günden karar veriyor ve bir maaşla geçinip diğer maaşla sanat eseri toplamaya başlıyorlar.
Hem de New York gibi pahalı bir şehirde.
Manhattan’da tek odalı bir evde oturuyorlar.
Ressamların gittiği mekânlara gidip onlarla arkadaş oluyorlar.
Pablo Picasso’dan John Chamberlain’e birçok önemli sanatçının eserini zaman içinde topluyorlar.
4782 parçalık bir koleksiyonları oluyor.
Tabii evlerinde yer kalmıyor.
Yatağın altında eserler biriktirdikleri için yatak giderek yükseliyor.
Sonunda eserlerin zarar görmesine daha fazla dayanamıyor ve koleksiyonlarının 2500 parçasını Washington’daki National Gallery of ART’a bağışlıyorlar.
Herb - Dorothy Vogel çiftinden söz ediyorum.
Onlar hakkında yapılmış müthiş bir belgesel de var.
“Koleksiyonerlik sanılanın aksine sadece zenginlere özel değil” diye bu çifti örnek veriyor İngiliz sanat yazarı Louisa Buck.
“Ne topluyorsan o sensin” diyor.
Louisa Buck’ı SPOT’un çağdaş sanat panelinde dinliyorum.
“Bill Gates ya da Warren Buffet gibi dünyanın en zengin isimleri servetlerinin yarısını bağışladı.
Neden hepsini değil de, yarısını bağışladınız diye kimse sormadı.
Ben 2000 parçalık koleksiyonumun 1463 parçasını bağışladım.
Yine de neden hepsini bağışlamadınız diye soruyorlar” diyor 163 milyon dolar değerinde bir koleksiyonu Hong Kong’daki M+ Müzesi’ne bağışlayan İsviçreli sanat koleksiyoneri Uli Sigg.
Uli Sigg ile İstanbul’da SPOT’un bir panelinde tanışıyorum.
Çağdaş sanat fuarlarının önemini Londra Frieze’in direktörü, ArtReview’a göre çağdaş sanatta en güçlü 41’inci isim olan Matthew Slotover’dan dinliyorum SPOT’un bir başka panelinde.
SPOT nedir? SPOT, Tansa Mermerci Ekşioğlu, Laura Carderera ve Zeynep Öz’ün kurduğu bağımsız bir güncel sanat platformu.
Carderera, Londra’da Victoria & Albert Müzesi’nde çalışmaya başladı, Ekşioğlu ve Öz ise Türkiye’de sanatçıların üretim sürecini desteklemeye devam ediyor.
Bunun için de güncel sanat seminerleri ve üyelik etkinlikleri organize ediyor, elde edilen gelirleri SPOT üretim fonuna aktarıyorlar, bu yıl tam 7 sanatçıyı destekliyorlar.
Ünal Bostancı, Ah! Kosmos, Eda Gecikmez, Sena Başöz, Yaprak Kırdök, Çiçek Kahraman, torna’nın (Charlie Coffey, İrem Günaydın, Merve Kaptan ile) ürettiği eserleri 21-26 Nisan’da Domates Biber Patlıcan Festivali kapsamında, ‘Tipik Bir Orta Saha Mücadelesi Şeklinde Geçen Karşılaşma’ başlığıyla sergileyecekler.
Festivalde sergilerin yanı sıra film, tiyatro, performans ve konuşma programı da var.
Peki ama nerede?
Elhamra Han, Adahan -1 Galeri, Alt Sanat Mekanı, Bilsar Arka Bina, Aynalıgeçit ve Kenter Tiyatrosu.
İşte, SPOT üretim fonuna ve festivale destek amaçlı ‘Ektik, Biçiyoruz’ gecesi bu akşam Karaköy Colonie’de.
Katkıda bulunmakta fayda var.