Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Barış pankartlarıyla cenazeler taşınırken hissettiğimiz tam da buydu.

Yaşadığımızdan utandık.

Son günlerde kim bilir kaçıncı kez...

Üzgünüz, öfkeliyiz, yastayız, isyandayız...

Canımız ilk defa yanmıyor, katmerlenerek artıyor acımız.

Şimdiye kadar “Hayat devam etmeli mi, etmemeli mi?” diye tartıştık.

Şimdi ise hayat durdu...

İstesek de, istemesek de…

İzin versek de, izin vermesek de...

Dün ve bugün “Hayatı durduruyoruz” desek de, demesek de...

Tek bir gerçek var, değişmiyor.

Şu anda her şey boş ve anlamsız geliyor.

Haberin Devamı

Sadece yasımızı yaşamak istiyoruz.

Düşüncele-rimizden, görüşlerimizden,

inançlarımızdan tamamen bağımsız ve

hep beraber...

Onu bile beceremiyoruz bazen, yastayız diye düğün evini basanlar bile oluyor.

İşin tuhafı, çok da haksız gelmiyor bu isyan, düğün dernek kutlama hiçbir şeye halimiz kalmadı çünkü...

Terörü kınamaktan, hepimize başsağlığı, yaralılara acil şifalar ve geride kalanlara sabır dilemekten başka hiçbir şey yapamıyoruz.

Hayatı durduruyoruz gerçekten.

Hiç olmadığı kadar çok sorgulayarak...

Öyle ölüler vardır ki, ben onların öldüklerini düşündükçe, vakit olur, yaşadığımdan utanırım.
Nâzım Hikmet
“Daha iyi bir dünyada görüşmek ümidiyle…”
Aramızdan ayrılırken bile düşündürüyor Levent Kırca. Aynı görüşler de olsak da olmasak da kabul etmeliyiz, Levent Kırca bizi hep güldürdü, düşündürdü.
1998 yılında Devlet Sanatçısı unvanı aldı, Nisan 2015’te unvanı geri alındı.
Olacak O Kadar ile devleti eleştirdi, bugün hangi TV kanalı bu kadar siyasi mizahı yayınlayabilirdi, bilmiyorum.
“Dik durun... Adil olun, sabırlı olun. Atatürk’le kalın, Cumhuriyet’le kalın, hoşça kalın...” diyor Levent Kırca.
Ama en çok da bir cümlesiyle bizi derinden etkiliyor,
“Daha iyi bir dünyada görüşmek ümidiyle...”