“Türkiye bizim ikinci evimiz oldu, bizi burada evimizde gibi hissettiriyorsunuz” dedi Marlborough Galeri’nin direktörü Marcia Levine, Pera Palas’taki konuşmasında.
Tam da aynı saatlerde Tophane’de İtalya’nın önemli galerilerinden Galleria Russo’nun İstanbul’daki yeni şubesinin açılışı vardı.
Kalabalık dışarıya taşmıştı. Marcia Levine’ın söyledikleri aslında söylenmiş bir cümle değildi. Gerçekten de dünya çapındaki galerileri koşa koşa İstanbul’a çekecek kadar başarılı sanatçılarımız ve büyük koleksiyonerlerimiz var.
Contemporary Istanbul öncesinde Ahmet Güneştekin’in Monako sergisindeki başarısını kutlamak için Demet Sabancı ve Cengiz Çetindoğan Pera Palas’ta bir davet düzenledi. Murat Ülker’den Yahşi Baraz’a sanat piyasasının önemli isimleri bu davette bir araya geldi.
Güneştekin’in başarısı Marlborough
Galericileri şaşırtıyor...
Çünkü farklı ülkelerdeki sergilerinde bile koleksiyonerleri Güneştekin’i yalnız bırakmıyor. Daha sergi açılmadan ya da açılır açılmaz eserlerin hepsi satılıyor.
Bu durumda galeri sahipleri de haklı, Türkiye’yi ikinci evleri kadar sevmekte. Çünkü Türkiye’de çağdaş sanata müthiş bir ilgi ve talep var.
E, tabii bunun en önemli nedenlerinden biri de ‘Kapital’in yazarı, ekonomist
Thomas Piketty’yi bile şaşırtan ve hatta ‘dehşet verici’ dedirten gerçek.
Şaşırıyor muyuz? Hayır.
100 DOLARA İMZALI HEYKEL
Ahmet Güneştekin için verilen yemekte Maria Kılıçlıoğlu’yla konuşuyorum uzun uzun. Eşi Yahşi Baraz’la tanışmasından bugün ön izlemesi gerçekleşecek, yarın açılacak olan Contemporary Istanbul’da sergileyeceği heykellerine kadar...
Maria Kılıçlıoğlu, meşhur kırlangıç heykellerinden oluşan bir enstalasyon yapmış. İlk defa bu enstalasyonun bütününü satmak yerine, kırlangıçları tek tek satmaya karar vermiş. “Böylece daha özgür olacaklar” diyor.
Sanat eserlerinin çok yüksek fiyatlara satıldığını ve herkese ulaşamadığını düşünüyor Kılıçlıoğlu. İşte bu yüzden kırlangıçların her birini 100 dolara satmaya karar verdiğini anlatıyor.
Contemporary Istanbul’un yeni bölümü CI Editions’tan sonra, bu da önemli bir gelişme. Artık fuarı müze gezer gibi gezenlerin arasında, sanat eserine sahip olabilme hissini yaşayanlar da olabilecek.
#zeytinimedokunma
“Dağ taş zeytin ağacı olmuş” dedi büyüklerimiz...
“Bizi kandırıp köylülere saldırttılar” diye açıklama yaptı, köylüleri yerlerde sürükleyerek döven acımasız güvenlik görevlileri...
Tabii
işten çıkarılınca, danıştay kararını verdi.
6000 ağaç kesildikten sonra...
Zeytinler için gözyaşları döken
Yırca muhtarı çıkıp,“Biz koruyamadık, bizim hatamız, ancak 52 gün dayanabildik, gücümüz bu kadara yetti” dedi.
Evet, kimin hatası olduğu belli gerçekten de!..