Biliyorum şu an yerimde olmak isteyen çok yelkenci var. Yelkenle az çok ilgili biri, Volvo Ocean Race’in ne kadar önemli olduğunu bilir.
Otomobil meraklıları için Formula 1 neyse, yelkenciler için de Volvo Ocean Race o!
Dile kolay, geçen yarışı tam 1.5 milyar kişi takip etmiş. Her bir takım 20 milyon euro’luk bir yatırım yapmış sırf bu yarış için. Sıfırdan uluslararası bir marka yaratırken, tanıtım için bu rakam makul kalıyor.
4 EKİM’DE BAŞLIYOR
Evet, henüz yarış başlamadı.
4 Ekim’de Alicante’de başlayacak. Öncesinde Southampton’da Volvo Ocean Race CEO’su Knut Frostad ile bir araya geliyor, yarış detaylarını dinliyoruz.
“Türkiye’nin Volvo Ocean Race filosunda yer alması, bu işe başladığımdan beri beni en çok heyecanlandıran katılım oldu. Takımda en kısa sürede Türk yarışçılar görmeyi de çok istiyoruz. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin durak ülkelerden biri olması yarışa renk katacak” diyor.
Yarış 9 ay sürecek. Bu 9 ay süresince yarışçılar sadece 2 haftayı karada geçirecek.
Peki nasıl bir rota izlenecek?
Tam 11 ülkeye; İspanya, Güney Afrika, Birleşik Arap Emirlikleri, Çin, Yeni Zelanda, Brezilya, ABD, Portekiz, Fransa ve İsveç’e uğranılacak.
Daha sonra sözü Alvimedica CEO’su Cem Bozkurt alıyor: “Volvo Ocean Race’te ilk defa bir Türk takımı yarışacak. Gerçi henüz Türkiyeli bir yelkenci yok takımda ama olsun, arayışlar devam ediyor. Bizde iyi yelkenciler olmadığı için değil, yelken yarışlarına katılanların başka kariyerleri olduğu için. İşlerini güçlerini 9 ay bırakıp yarışa gitmeleri mümkün olmuyor.”
Teamalvimedica@alvimedica.com adresinden, takıma katılmak için başvuru yapılabiliyor.
Bilmeyenlere hatırlatalım...
Alvimedica, Alarko Grubu’nun uluslararası medikal markası, kalp stentleri üretiyor. Yönetim Kurulu Başkanı İshak Alaton. Southampton’da Leyla Alaton ile de karşılaşıyoruz. Leyla Alaton, akıllı telefonuyla bol bol fotoğraf çekiyor konuşmaları dinlerken.
NICK YELKENİ SEVDİRİR
Konuşmalardan sonra formlar dağıtılıyor, bir sağlık sorunumuz olmadığına dair imzalar atıyoruz.
Su geçirmez yelken kıyafetlerimizi giyiyoruz, can yeleklerini de tabii. Bunu yaparken de “Ne gerek var bu kadar önleme?” diye söyleniyoruz. Çünkü Alvimedica teknesinin yanına gidip bakacağız sanıyoruz, oysa birkaç dakika sonra öğreniyoruz yarış teknesinde yelken yapacağımızı.
Yarış teknesine gidene kadar rüzgardan saç baş dağılıyor, dalgalarda zıplaya zıplaya bir hâl oluyoruz.
Ne oluyorsa oluyor. Alvimedica teknesine adım atar atmaz Nick karşılıyor bizi. Yelkenciler genelde yakışıklı ve fit oluyor.
Bu arada hatırlatalım, Volvo Ocean Race’te ilk defa bu yıl tamamı kadınlardan oluşan bir takım da yarışıyor.
Konuyu dağıtmadan Nick’e dönelim. Hepsi yakışıklı ama Nick’i alsanız İstanbul’a getirseniz Biscolata reklamlarında rol kapar!
Önce bir tekne turu yapıyoruz. 9 ay boyunca nerede yaşayacaklarını görüyoruz. Malum, yelken konfor sevenlere göre değil. Özellikle de yarış tekneleri hiç değil ama bir takım dolusu yelkencinin yanında kendinizi emin ellerde hissediyorsunuz. Onlarla birlikte dümene de geçiyorsunuz, bol bol selfie de yapıyorsunuz.
Instagram’da fotoğraf paylaştığınızda ne kadar önemli bir ana tanıklık ettiğinizi bir kez daha fark edip değerini daha iyi anlıyorsunuz. Bir otomobil markasının yelken
sporunu desteklemesinin ne kadar doğru olduğunu yerinde görürken, sonunda bir Türk markasının da böyle bir vizyona sahip olması sevindiriyor.