UBER TARAFINDA NELER OLUYOR?

Hayatımın ilk trafik cezasını Uber’de arka koltukta otururken yediğimi daha önce yazmıştım.

O zaman trafik polisleri ve sürücü, cezayı Uber’in ödeyeceğini bana uzun uzun açıklamıştı.

Sonuç, Uber gerçekten de 319 liralık trafik cezasını ödedi.

Daha sonrasında Uber Türkiye Genel Müdürü Neyran Bahadırlı’yla buluşmak istedik, programların yoğunluğundan ancak dün bir araya gelebildik.

Uber’in dünyada da işi kolay değil, birçok ülkede taksiciler ve devletle sorunlar yaşanıyor.

Ama buna rağmen kullanıcıları konforlarından vazgeçmiyor ve Uber’in yaşadığı sorunlara karşı hep birlikte mücadele veriyor.

Örneğin, Londra’da Uber’in lisansının yenilenmemesi üzere bir imza kampanyası başlatıldı ve 1 milyon kişi bu kampanyaya katıldı.

Gelelim Türkiye’deki duruma, taksicilerle arayı düzeltmek için Uber sarı taksi servisinde taksilerden VIP araçlardan aldığı yüzde 20 komisyonun aksine hiç komisyon almıyormuş.

Taşımacılık kanunlarında henüz teknolojiyle ilgili düzenlemeler yapılmamış ama düzenlemelerin yapılması için dört koldan çalışmalar yürütülüyormuş.

Neyran Bahadırlı’dan öğrendiğime göre, Uber yakında e-fatura uygulamasına geçecekmiş.

Eğer bu uygulamaya geçilirse Uber’den Maliye Bakanlığı onaylı e-fatura alınabilecekmiş.

Bu arada bir de şunu öğreniyorum, şu anda Uber araçlarından inerken fatura istediğinizde fatura kesmek zorunluluğu da varmış.

Ayrıca Uber şoförlerinin temiz sabıka kaydı alabilmeleri de ön koşulmuş.

Hatırlarsınız, kısa süre önce sabıkalı kişilerin okul servislerinde şoför olarak çalışabileceği ortaya çıkmıştı.

Neyse ki bu büyük hatadan kısa sürede dönüldü ve İBB bu konudaki yönetmeliği değiştirdi.

Şimdi Uber için de bir dönüm noktası var.

Eğer e-fatura sistemine geçmeyi başarırlarsa böylece her şey kayıt altında tutulabileceği için sorunlar da çözülecek.

Umalım sorun bir an önce çözülsün ve ceza yeme stresi olmadan Uber araçlardan faydalanabilelim, dünyanın her yerinde olduğu gibi...

Bir dönemin sonu

Tam 20 yıldır dünyada yeni ne çıkmışı takip etmek için tek adresti Paris’teki Colette.

Sadece moda dünyasındaki gelişmeleri değil, en son teknolojik oyuncakları da, en yeni kitapları da burada takip etmek mümkündü.

Üstelik Colette’in sahipleri Colette Roussaux ve kızı Sarah Andelman moda dünyasında o kadar etkiliydi ki Paris Moda Haftası’nda en ön sırada otururken de sırf onları izleyerek moda dünyasında nelerin yükseleceğiyle ilgili ipuçları elde etmek mümkündü.

Ayrıca anne-kız birçok önemli tasarımcı ve markayla işbirlikleri de yaptılar.

Hayatımda lüks bir çantanın üstüne resim çizilerek kişiselleştirilmesini de ilk Colette’te gördüm.

Her güzel şey gibi ne yazık ki Colette’in de sonu geldi, çattı.

Dijital çağın yükselişiyle ve Paris’teki terör saldırılarının şehri olumsuz etkilemesiyle Colette rakipsizliğini ister istemez kaybetmeye başladı.

Colette ne yazık ki yarın itibarıyla kapanıyor.

Şimdi onun yerine yeni bir konsept mağaza çıkar mı, o kadar güçlü başka bir marka yaratılır mı?

Bekleyip göreceğiz.