Birkaç gün önce Fazıl Say’ı Japon hayranlarıyla birlikte izlemek üzere Tokyo’dan Kyoto’ya gittim. Onu izlerken; Japonya’da nasıl karşılanıyor, Türkiye’de nelerle mücadele ediyor diye düşündüm.
Henüz Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın programından Fazıl Say eserlerinin çıkarıldığı haberini de almamıştık.
Dün sabah Tokyo’dan İstanbul’a gelmek üzereyken, havaalanında aldım haberi.
Fazıl Say sadece solist olarak programdan çıkarılmamış, eserleri de çıkarılmış. Hatta bu durum Twitter’da Fazıl Say hayranları tarafından “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası repertuvarındaki eserlerdeki Fa sesleri bir daha çalınmayacak. Konservatuvarlarda fa oktavdan çıkarıldı” esprilerinin yapılmasına bile neden oldu.
Böyle bir karar kim tarafından, hangi gerekçeyle alındı bilemiyoruz tabii. Ama
Fazıl Say’ın Türkiye’deki 25 konserinden 15’inin iptal edildiğini de düşünürsek, zamanlama manidar.
Dünya çapında sayılı sanatçımız varken ve bütün dünya onlara sahip çıkarken; bir tek bizim onların değerini bilmememiz ve hayatlarını giderek daha da zorlaştırmamız yazık gerçekten.
YENİ ALBÜM: ‘SAY PLAYS SAY’
Neyse ki her şeye rağmen şanslıyız,
Fazıl Say eserlerini dinleyebileceğimiz başka mecralar da var artık. ‘Say Plays Say’ adlı yeni albümü bütün dünyada geçen hafta çıktı. CD’sini almak da iTunes’dan indirmek de mümkün.
Albümde birçok farklı ülkede dünya prömiyerlerini gerçekleştirdiği eserleri yer alıyor.
Hangi eserler mi?
‘SES’, ‘Kumru’, ‘Kara Toprak’, ‘Nazım’ ‘Sevenlere Dair’, ‘Paganini Jazz’, ‘Alla Turca Jazz’, ‘Bodrum’, ‘Yeni Bir Gülnihal’, ‘Nasreddin Hoca’nın Dansları’ ve ‘Fantezi’...
Albümde ayrıca Bayreuth’da Wagner Festivali’nde dünya prömiyeri gerçekleşen Nietzche und Wagner de yer alıyor.
10 KASIM’DA ENKA’DA
Fazıl Say, dünyanın en önemli senfoni orkestrasıyla birlikte çalıyor ve yeni eserlerinin prömiyerlerine devam ediyor.
16 Ekim’de Tokyo’da yeni eseri ‘Saksafon’ ve ‘Piyano’ için ‘Suit’in dünya prömiyerini saksafon ustası Nobuya Sugawa ile birlikte gerçekleştirdi. Şimdi sırada Belçika Ulusal Orkestrası ile ‘1914’ adlı eserinin dünya prömiyeri var. Nisan 2015’te New York’ta Carnegie Hall’da konseri var.
Peki ama ‘Say Plays Say’ın Türkiye’deki ilk konseri ne zaman?
10 Kasım’da 26. Yıl ENKA Kültür Sanat Buluşmaları kapsamında İstanbul’da. Şimdiden bu tarihi not etmekte fayda var.
ELEKTRONiK UYKU MÜZİĞİ
Japonya’da, Türkiye’den bu kadar çok müzisyeni aynı anda görmeyi beklemezdim.
Fazıl Say ile aynı zamanda Babazula da Japonya turnesindeydi.
Aynı günlerde Başak Günak da (Ah! Kosmos adıyla da tanınıyor) Red Bull Music Academy’de hem eğitim alıyor, hem de Tokyo’nun önemli elektronik müzik festivali EMAF Tokyo’da çalıyordu.
Başak Günak DJ değil, elektronik müzik bestecisi. Boğaziçi’nde kimya mühendisliği okumuş, yetmemiş İTÜ Müzik İleri Araştırmaları Merkezi’nde ses mühendisliği ve tasarımı eğitimi almış. Şimdi müziğiyle dans ve videoları da birleştiriyor.
Festivalde James Holden Kerri Chandler, Violent Onsen Geisha, Luke Vibert, Mala+Coki, Randall ve Mark Pritchard gibi isimlerle peşpeşe çaldı ve çok beğenildi.
Şimdi İstanbul’da da önce Salt’ta, sonra ise Babylon’da performans sergileyecek. Kaçırmamakta fayda var.
Festivalde Başak Günak kadar ilgimi çeken bir başka program daha vardı, elektronik uyku müziği.
Bir gece kulübünde gece yarısı başladı, sabah 5’e kadar devam etti.
Gece kulübünde yere yoga matlarını seriyorsunuz, üstünüze bir şeyler örtüyor ve bu müziği dinleyerek uykuya dalıyorsunuz. Şaşırtıcı ama uyku ilaçlarından daha etkili olduğunu söyleyenler bile var.