Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kahve zincirleri, her köşe başına açılan ‘cafe’ler ve üçüncü dalga kahveciler derken iyice değişti kahve tercihlerimiz.
“Sade mi şekerli mi?”den “Sade mi sütlü mü?” sorusuna geçtiğimiz günler çoktan geride kaldı.
Filtre kahveler, americanolar, latteler, mochalar artık soya / badem / fındık sütleriyle tercih ediliyor.
Onların bile sade, light, çikolatalı, çilekli gibi sonsuz seçenekleri var.
Ara öğün olarak tercih edilen kahvelerin yanı sıra sanki öğünleri espressoyla tamamlamazsak bünyede bir eksiklik oluyor, sanki her daim kültürümüzde espresso varmış gibi. Tabii bunda en çok espresso makineleri etkili oldu.
Kapsülleri yerleştirip tek bir tuşla kahve yapmak kolayımıza geliyor, bir cezvenin başında karıştıra karıştıra beklemeye tahammülümüz yok.

Türk kahvesine iade-i itibar


Hayat hızlandıkça kaybedecek vaktimiz de yok. Zaten telefonlar sayesinde bir tuşla neler neler yapabileceğimiz konusunda sınır tanımıyoruz.
İşte o yüzden ilk kapsüllü Türk kahvesi makinesinin ayrı bir değeri var.
İlk kapsüllü Türk kahvesi makinesi
İlk kapsüllü Türk kahvesi makinesini Banu Yentür ve Caroline Koç’un markası Selamlique, Arçelik ile birlikte üretti.
Son yıllarda, Türk kahvesinin geri dönüşünün ilk sinyallerini Kadıköy’de açılan kahvecilerde almıştık.
Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği’nin çalışmaları ve Arzum’un Okka kahve makinesi de Türk kahvesinin önünü açtı. Şimdi ise Selamlique ile İtalyanlara kahve konusunda rakip olacağız.
Espresso makineleri gibi, kapsülü yerleştirip bir tuşa basıyorsunuz, 1 dakika içinde kahveniz bol köpüğü ve kıvamında telvesiyle hazır oluyor.
Geleneksel, okkalı, kafeinsiz, sakızlı, tarçınlı, kakuleli ve çikolatalı seçenekleri var.
Bunlar da sade, az şekerli ve orta olarak üçe ayrılıyor.
Bu kahve makinesi Türk kahvesinin dünyada yaygınlaşması için çok önemli bir adım.
Şimdiden yurtdışı bağlantıları kurulmuş, Londra’dan başlayarak birçok şehirde kahve makinesi ve kapsülleri satışa çıkacak.
Türkiye’de ise şimdilik Selamlique ve Arçelik mağazalarında satılıyor, başka mağaza ve marketlere de girmeyi düşünüyorlar.
Tabii bir de internet sitesinden sipariş verebiliyorsunuz.
Fiyatları da espressolardan farklı değil, geleneksel kapsüllerin tanesi 2.10 lira, farklı tatlardakiler ise 2.40 lira.
‘Fal da bakıyoruz’
Banu Yentür ve Caroline Koç ile kahve tadımı yapıyoruz Divan otelinde, Selamlique’in çikolatalı, bademli, güllü lokumları eşliğinde.
Caroline Koç, laf arasında “Fal da bakıyoruz” deyince şaşırıyorum. Hemen bir tablet bilgisayarda gösteriyor, Selamlique’ın fal aplikasyonunu.
Caroline Koç’un daha önce “2020’de bir hayalim var: Fortune dergisinde bir fincan, içinde fal var ve ‘Gelecek Türk kahvesi’ yazıyor” dediğini hatırlıyorum.
Artık hayal olmaktan çıkmış, gerçekleşmeye başlamış bile, Türk kahvesinin yükselişi.
Çok yakında bütün dünya Türk kahvesi içecek.
Sırada Selamlique Cafeler var
Atatürk Havalimanı’nda BTA ile açtıkları Selamlique Cafe’den sonra Çamlıca’da Emaar Square’de de bir Selamlique Cafe açmayı planlıyorlar.
Pek yakında Londra’da da bir şube açacaklar.
Kapsüllü Türk kahvesi makinesinin tek bir kötü yanı var, onu da söylemeden geçemeyeceğim, kesinlikle daha çok kahve içiyorsunuz.

Haberin Devamı

Ibizalı DJ ile sezonu açtık
Geçen hafta sonu itibarıyla yaza hızlı bir başlangıç yapıldı. En çok konuşulan partinin Nikki Beach’in Esma Sultan Yalısı’ndaki daveti olacağı sanılıyordu, beklendiğinden daha sönük geçti.
Cumartesi gecesi Ayşe Çavuşoğlu - Yaman Erturan’ın Mozaik Ortaköy showroom’unda yaptığı partiydi asıl ses getiren. Tabii bunda Ibiza’dan gelen DJ Jon Sa Trinxa’nın da etkisi büyüktü.
Malum, son yıllarda bol eğlenceli tatil isteyenler Mikonos yerine Ibiza’yı daha çok tercih ediyor, gözlerden daha uzak olması nedeniyle...
Boşuna, Ibiza’nın meşhur gece kulübü Blue Marlin de bu yaz Bodrum’a gelmeye hazırlanmıyor.