Bebek’te bir showroom’dayım. Karşımda Hüseyin Çağlayan, Han Tümertekin, Kadri Soygül-Coşkun Kutbay var. Paris’te birlikte yaptıkları projeyi İstanbul’da ilk defa birlikte anlatıyorlar.
Kadri Soygül ve Coşkun Kutbay, Vizyon Deri’nin kurucuları.
Aklınıza gelebilecek neredeyse bütün havalı yabancı markalara üretim yapıyorlar. Son yıllarda Paris’te kurdukları VSP markasıyla moda dünyasında markalaşmaya doğru emin adımlarla ilerliyorlar.
İlk büyük adım, Paris’in bohem bölgesi Marais’de bir flagship mağaza açmaları oluyor. Mağazanın tasarımını ‘Ağa Han’ ödüllü mimar Han Tümertekin’e emanet ediyorlar. VSP, Peace for VSP koleksiyonlarının yanısıra bir de dünya çapında tanınmış bir moda tasarımcısı ile işbirliği yapmaya karar veriyorlar ve Hüseyin Çağlayan ile anlaşıyorlar. VSP Chalayan kapsül koleksiyonu işte böyle ortaya çıkıyor ve işbirliğinin şimdilik üç sezon devam etmesi planlanıyor.
Koleksiyondaki parçalar çok fonksiyonlu, fermuarlarla şekilden şekile giriyor. Bir anda bambaşka bir parçaya daha kavuşmuş oluyorsunuz.
VSP Chalayan koleksiyonunu Beymen, Harvey Nichols, Brandroom gibi mağazalarda bulmak mümkün. Yine de Paris’e yolunuz düşerse Marais’deki mağazayı görmekte fayda var.
REFİK ANADOL SÜRPRİZİ
Bebek’ten kendimi Karaköy’e zor atıyorum. Tophane-i Amire’de Tek Kubbe’de Zaha Hadid mimarisini andıran bir koridordan içeri giriyorum ve kendimi bir anda sualtında buluyorum.
Rengarenk balıklar, kaplumbağalar ve elinde fotoğraf makinesiyle sis perdesinde Ayşegül Dinçkök süzülüyor ve tam da bu görüntülerin arasından giriyorum içeri.
Açılış gecesinin sürprizi, Los Angeles’ta yaşayan sanatçı Refik Anadol’un bir sis perdesine yansıttığı Ayşegül Dinçkök’ün ‘Derin Tutku Air’ sergisi için çektiği videolar. Artık her alanda olduğu gibi sanatta da işbirliği şart.
Refik Anadol, geçen ay çok önemli bir işe daha imza attı. Frank Gehry’nin, Los Angeles’taki eseri Walt Disney Concert Hall’u Los Angeles Filarmoni Orkestrası’nın konseri için ışık ve videolarla yeniden yarattı. Zaten Refik Anadol artık Los Angeles’ta Türkiye’de olduğundan daha çok tanınıyor.
Tophane-i Amire’de sis perdesinin içinden geçtiğinizde karşınıza sualtı fotoğrafları olduğuna inanamayacağınız kadar ilham verici kareler çıkıyor. Çıkışta ise serginin küratörü Mehmet Turgut’un objektifinden Ayşegül Dinçkök’ün deniz kızı fotoğrafı uğurluyor ziyaretçileri.
Sergideki fotoğrafları alamıyorsanız da üzülmeyin, Derin Tutku Air kitabını alabilirsiniz. Hem bu kitaba bakarak içiniz açılacak, hem de Akdeniz Koruma Derneği’ne katkıda bulunmuş olacaksınız. Sergi 31 Aralık’a kadar devam ediyor.
HÜLYA AVŞAR SHOW
Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) Başkanı Nilüfer Bulut’tan tanınmış avukat Kezban Hatemi’ye kadar TİKAD üyeleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yeni sarayında ziyaret etti.
Peki ama geriye kalan ne oldu?
Hülya Avşar’ın Cumhurbaşkanlığı Sarayı için yaptığı açıklamalar…
“Hiç tahmin ettiğimiz kadar ihtişamlı değil, ben çok ihtişamlı görmedim. Abartıldığı kadar yok. Zaman geçtikçe bugün yapılan tartışmaların ne kadar gereksiz olduğunu anlayabileceğiz. Gezdik, gezdirdiler. Düşünüyorsunuz Putin geliyor, Papa geliyor, böyle bir yerde ağırlamış olmak çok keyifli olsa gerek. Olması gereken bir bina olmuş. Yakına gelip görmek lazım ki abartıldığı kadar olmadığına karar verdim. Neredeyse benim evim daha şaşaalı diyecektim. O kadar diyemedim tabii...”
Yanlış anlaşılmamak için “Kanımca, kendi fikrimdir” diye de ekliyor Avşar. Bir anda Hülya Avşar Show’a dönüşüyor Ak Saray’ın önü.
Türkiye’nin önemli iş kadınları Ak Saray’ı denetlemek için değil, belli ki bir amaç için gittiler ziyarete ama ne yazık ki, Hülya Avşar sağolsun, bu amaç hakkında hiçbir fikrimiz yok. Türkiye’nin iş kadınlarını temsil etmek de, derneğin başkanı yanıbaşında dururken, neden Hülya Avşar’a kaldı, o konuda da hiçbir fikrimiz yok.