Hep sosyal medyayı suçladık, haber kirliliği yüzünden.
Nedeni basit, yaşayanları sosyal medyada öldürenler de oldu, olmamış haberleri oldu gibi allayıp pullayıp yutturanlar da oldu.
Bir süre sonra gerçekler ortaya çıktı, sosyal medyada olur böyle şeyler diye çok da ciddiye alınmadı.
Dün yaşanan kriz ise, geleneksel medyayı da sınıfta bıraktı.
Haber ajansından yayılan yanlış haber sadece Huffington Post gibi bir sosyal medya devinde değil, BBC’ye kadar birçok önemli yayında yer buldu.
Üstelik BBC, THY’nin “Düşen kargo uçağı bize ait değildir” açıklamasından sonra da haberi sadece THY uçağı ibaresiyle değil, boy boy THY uçağı fotoğraflarıyla birlikte kullandı.
Dünyanın en iyi servisini de verseniz, en iyi tanıtımını da yapsanız, her şey dönüp dolaşıp algıda bitiyor ne yazık ki.
Siz ne kadar istediğiniz algıyı yaratmak için çalışsanız da başka birileri çıkıp bu algıyı bozabiliyor.
Böyle acı bir haberi, bilgilerin doğruluğunu teyit etmeden yapan başta BBC olmak üzere bütün yayınlar THY’ye büyük bir özür borçlu.
Bir bu eksikti!
Mekân sahipleri, işletmeciler, gazeteciler, Fatih Terim’den Demet Akbağ’a ünlü isimler bir araya geldi: “Hayatına sahip çık!” dedi.
Mekânlar boş kalmasın, sektör bu zor günleri çabucak atlatsın derken yine olan oldu.
İstanbul’un sayılı klasiklerinden kabul edilen bir mekânda bir müşteri silahlı saldırıya uğradı.
Üstelik bu sefer, neyse ki terör saldırısı değilmiş diye avunmamız beklendi.
Evet, gece hayatında böyle korkunç saldırılar, kavgalar, gürültüler olabiliyor.
Ama Reina’da yaşananlardan sonra olağanüstü bir durum söz konusuyken, “Güvenlik önlemlerini çok artırdık, biz elimizden geleni yaptık, hadi artık siz de hayatınıza sahip çıkın” derken hiçbir mekâna silahla girilmemesi gerekmez mi?
Silahla girmeye kalkışan birinin daha kapıda yakalanması ve etkisiz hale getirilmesi gerekirken, nasıl oluyor da bu kişi birini silahla vurup hiçbir şey olmamış gibi olay yerinden rahatça uzaklaşabiliyor?
Gece hayatı bitmez, evde devam eder
İstanbul gece hayatı çeşitli dönemler atlattı.
Daha önce de korkunç olaylar yaşandı, hiçbiri Reina’da yaşananlar kadar korkunç olmasa da...
Sonuç, bir dönem bir yerin popülaritesi azaldı, başka bir yer yükselişe geçti.
Ne olursa olsun, gece hayatı bitmedi, bitmez.
Yemek yemek, uyumak gibi bir ihtiyaç o da.
Deşarj olmak için özellikle.
Ama bu sefer durum farklı, giderek eve çekiliyor İstanbul gece hayatı müdavimleri.
Mekân sahibi ve işletmecilere daha büyük sorumluluk düşüyor.
Müşterileri geri kazanabilmek için bir videodan daha fazlasını yapmaları gerekiyor.
Hem mekânlarında, hem de bir araya geldikleri tanıtım çalışmalarında.