Londra’da International Property Awards ödül törenindeyiz Sanayi 313’ün kurucusu
Enis Karavil’in ödülünü kutlarken Türkiye’den birçok inşaat firmasının ve mimarlık ofisinin de farklı alanlarda ödül aldığına şahit oluyorum.
Dünyanın birçok ülkesinden başvuru yapılıyor, ama en çok ödül alanın Türkiye’den çıkmış olması şaşırtmıyor aslında.
Ülkede ne kadar çok inşaat, AVM, otel, rezidans projesi yapıldığı düşünülürse.
Onur ödülü: Sebastian Conran
Ertesi gün International Design Awards’dayım VitrA’nın davetlisi olarak.
Yanımda VitrA’ya tasarım yapan Sebastian Conran oturuyor.
Meşhur Conran Shop’ların ve Habitat’ın yaratıcısı Terence Conran’ın büyük oğlu, uzun süredir Conran Design’ın başında.
Şimdi robot tasarımları üzerine çalışıyor.
Heyecanlı daha birçok projesi var.
Gazeteci olduğumu duyunca kendi projelerini anlatmayı bırakıp annesini anlatmaya başlıyor.
96 yaşındaki annesinin gazetecilik kariyerini anlatıyor.
“Her zaman yazı yetiştirmek zorunda olan bir annem vardı” diyor.
“O yüzden iş yetiştirmek konusunda biz de onun kadar disiplinli olduk” diye ekliyor.
Daha sonra annesinin yazdığı ‘Superwomen’ adlı kitabı anlatıyor.
‘Süperkadın’ kitabında annesi o zamanın ‘çocuk da yaparım, kariyer de...’ temasından yola çıkmış, kadınlara tüyolar vermiş.
Bunları yaparken de iki oğluna erkeklerin de ev işleri yapması gerektiğini öğretmiş.
‘Dikiş dikmekten ütü yapmaya, yemek yapmaktan temizliğe her türlü ev işini yaptık.
Bu, bizim kendimize daha çok güvenmemizi sağladı.
Kimseye muhtaç kalmadan her işimizi kendi kendimize becerebilir hale geldik.
Annemin gazeteciliği sayesinde!” diyor Sebastian Conran.
Sebastian Conran’la sohbete dalıp ben de ilk defa neredeyse yazı saatimi kaçırmak üzereyim.
Kendisi International Design Awards’da onur ödülü alıyor.
“Doğru Conran’a verdiğinize emin misiniz?” diyor sahneye çıkar çıkmaz, herkesi güldürüyor.
Sebastian Conran’la daha konuşacak çok şey var.
Umarım VitrA koleksiyonu öncesi bir röportaj yapabilir ve Conran ailesinin en ilginç üyelerinden birini size daha iyi tanıtabilirim.