Hatırlıyor musunuz ünlülerin sosyal medyayla ilk imtihanını?
Ne kadar memnunlardı artık basına daha az ihtiyaç duydukları için!
Hayranlarıyla bire bir iletişim kurabildiklerini gururla anlatıyorlardı.
Basın toplantıları, açıklamaları yerine kendi hesaplarından duyurularını yapıyorlardı.
Hatta çoğu zaman basında çıkan haberleri sosyal medya aracılığıyla yalanlıyorlardı.
Haberler doğru olsa bile.
Peki ama şimdi ne oldu?
Sosyal medyada kalpsizlikle karşı karşıya kaldılar.
Aldıkları tepkilere önce kendilerini tutamayıp cevap vermeye başladılar, sonra cevap yetiştiremez hale gelince takipçilerine küfür edenler
bile oldu.
Küfredene de kızamaz hale geldik, karşıdakinin o küfrü yemek için ne kadar çaba harcadığını gördükten sonra.
Cem Yılmaz’dan ‘Kapalı’ duyurusu
Dün sabah ise herkesin konuştuğu Cem Yılmaz’ın 2 milyon takipçisine yaptığı ‘Kapalı’ duyurusuydu.
“Twitter ve Instagram hesaplarımdaki yorumların verdiği insanüstü rahatsızlık sebebiyle bu mecralarda paylaşım yapmayı bırakıyorum. Hepinize de tavsiye ederim” dedi Cem Yılmaz.
Aynı saatlerde Ozan Güven de “Ne yazsan olmuyor, en iyisi kullanmamak... Elveda Twitter...” yazdı kendi hesabından.
Zafer Algöz ise “Yazıyorsun, niye yazdın?.. Yazmıyorsun, niye yazmadın? Burası artık sıkıcı oldu. Elveda millet” dedi.
Evet, üç yakın arkadaş belli ki birlikte karar vermişti.
Bergüzar Korel ve Beren Saat de daha önce benzer hareketlerle gündeme gelmişti.
İşlerinin tanıtımı için sosyal medya önemli bir mecra olduğu halde. Sadece Türkiye’de değil, yurt dışında da ünlü isimler zaman zaman sosyal medyayla vedalaşıyor.
Hatta 7 gün 24 saat kameralarla büyüyen Kendall Jenner bile sık sık sosyal medya detokslarıyla gündeme geliyor.
Nedeni basit, sosyal medyada herkes normal şartlarda asla söylemeye cesaret edemeyeceği, altına imza atmayacağı şeyleri rahat rahat paylaşıyor.
Sonra, en kötü tek tuşla siliniyor yazılanlar, hatta like’lar bile.
Peki ama geldiğimiz noktada gözümüzü açar açmaz telefonda like’ları sayar bireyler haline dönüşmüşken sosyal medyaya veda edenler ne kadar süre sosyal medyadan uzak kalmayı başarabilecek?
Yeni filmleri, projeleri piyasaya çıktığı zaman da bu sözlerini tutmayı başarabilecekler mi acaba?
Tabii ki sosyal medyanın nimetlerini diledikleri zaman kullanıp, diledikleri zaman kullanmamayı da tercih edebilirler.
Sadece hepimize tavsiye etmeleri bile bir başlangıç.
Belki arada bir kafamızı telefonumuzdan kaldırıp birbirimizle sohbet edecek vaktimiz olur.
Kim bilir?
Siz de bağımlı mısınız?
Haftada 38 saat internet kullanıyor musunuz?
Eğer soruma cevabınız “Evet”se üzülerek söylemeliyim ki siz bir internet bağımlısısınız.
Tıpkı benim ve daha birçok kişinin olduğu gibi.
Çoğumuz daha hafta ortasında 38 saati tamamlamış oluyoruz.
Sadece bilgisayar başında geçirdiğiniz zaman değil, akıllı telefonunuzla oynadığınız, epostalarınıza baktığınız, Instagram, Twitter ya da Facebook hesaplarınızda geçirdiğiniz zaman da sayılıyor.
Akıllı telefon kullanıcılarının üçte biri sabah yataktan kalkmadan internete bağlanıyor.
50 yaş altındakiler mesajlarını, epostalarını ve sosyal medyayı her 15 dakikada bir kontrol ediyor. Sürekli kontrol edenler de var.
Uzmanlara göre, bunu biz seçmiyoruz ama kısa dönemli ödüller yüzünden buna sürükleniyoruz.
Çünkü basit bir mesajla özel hayatımızda ya da işte istediğimiz anlık bir şeyi elde etmemiz mümkün olabiliyor.
İnternet bağımlılığı davranış bozuklukları arasına resmen alındı, hatta Oxford Üniversitesi Profesörü Susan Greenfield’a göre “İnternet bağımlılığı, iklim değişikliği kadar önemli bir sorun”. Şaşırıyor muyuz?
Hayır.