Bir defile, bir festival açılışı ya da bir sanat fuarı... Hangisi olduğunun bir önemi yok.
Aylar öncesinden tarihi kesinleştirseniz de, organizasyon için hummalı bir çalışmaya kalkışsanız da fark etmiyor.
Bkz. Küçükçiftlik Park’ta gerçekleşecek olan Mamut Art Project 21-24 Nisan’a ertelendi.
Alıştık, son dakika her şey değişebiliyor, ertelenenler de iptal edilenler de olabiliyor.
Hayır, sadece tek bir nedenden değil, birçok farklı neden etkiliyor sonucu. Bkz. Pazartesi gecesi İstanbul.
Teşvikiye’den Taksim’e İKSV’nin İstanbul Film Festivali davetine gitmek mümkün değildi.
İslam Konferansı nedeniyle kapalı olan yollara bir de Vodafone Arena’daki ilk maç heyecanı eklenmişti.
Bikini koleksiyonu
Aynı saatlerde Maçka’da La Petite Maison’da ise Başak Dizer Tatlıtuğ ile birlikte styling yapan ve showroom Room’u kuran Deniz Marşan’ın yeni bikini markası Direct Message’ın ilk koleksiyon lansmanı vardı.
Deniz Marşan, Direct Message’ı İstanbul Moda Haftası’nda tanıtacaktı, ama son anda ülke gündemi nedeniyle defilesini iptal etme kararı almıştı, Moda Haftası’nın devam kararına rağmen.
İstanbul trafiğinin kilit olduğu, Taksim-Nişantaşı kadar kısa bir mesafenin bile gidilemediği bir gecede yapıldı lansman.
“Deniz Marşan’ın şanssızlığı” diyenler oldu, “Böyle olağanüstü hal olan bir gecede organizasyon yapılır mı?” diyenler de...
Oysa bu, ne Deniz’in şanssızlığıydı ne de öngörülebilir bir durumdu.
Sadece bizim artık kanıksadığımız, olağanüstü bulmadığımız bir durumdu.
Sonuç, kim nereye yakınsa, yakından kasıt yürüme mesafesindeyse oraya gitti.
Eskiden bir gecede 3 kapı yapılırdı, artık birine yetişmek bile mesele. Peki ya koleksiyon nasıldı? Deniz Marşan’ın kendi tarzı gibi bohemdi, kuş kondurulmamış ama kolay giyilebilir. Bikinilerden daha başarılı olan ise styling’di.
Türk imzası
Başak Dizer Tatlıtuğ’un kız kardeşi Buket Dizer’in Mardin’den getirdiği takılar ve lensleriyle bilinen Bausch+Lomb’unuzun zaman sonra ilk kez çıkardığı güneş gözlükleri eşlik ediyordu bikinilere.
Hatta birçok davetli gözlükleri kapışmış ve partide güneş gözlükleriyle geziyordu.
Ray Ban’i kuran ve daha sonra İtalyan gözlük grubu Luxottica’ya satan Amerikan asıllı artık Kanadalılara ait olan Bausch+Lomb’un güneş gözlüklerinde ise bir Türk tasarımcının, Can Yalman’ın imzası var. Yalman Design imzalı Bausch+Lomb güneş gözlükleri İtalya’dan sonra Türkiye’de ilk kez sergilendi.
Uluslararası bir markanın bir Türk tasarımcıyla çalışması sevindirici bir gelişme, özellikle de bizim yerli markalarımız hâlâ tasarımdan çok yabancı imza peşinde koşarken.
Bir çağdaş sanatçının başına gelebilecek en iyi şey, sanat fuarlarından ve sanat galerilerinden bağımsız bir müzede işlerinin sergilenmesi.
Bir çağdaş sanatçının kendini kanıtladığı an ise, işte böyle bir müzede kendi kişisel sergisinin açılması.
Post-it ve neon eserleriyle tanıdığımız Ardan Özmenoğlu’nun bugün Almanya’da Hagen Osthaus Müzesi’nde kişisel sergisi açılıyor. 2 Haziran’a kadar devam edecek serginin başlığı ‘Made in Istanbul’.
Malum, günümüzde bir çağdaş sanatçı maddi imkânlarla istediği sanat fuarına girebiliyor ya da uluslararası galeriyle çalışabiliyor.
Ama söz konusu ticari amacı olmayan bir müzeyse durum değişiyor, müze kapılarını açıyorsa, işte gerçek başarı o!