Evet, hep birlikte sosyal hayata ara verdik. Belki de ilk kez böyle hep birlikte hareket ettik. İstanbul Moda Haftası’nda defileler ertelendi, konserler, tiyatrolar, sergi açılışları bir bir iptal edildi, gece kulüpleri kapılarını açmadı.
İptal edilemeyen moda haftası defilelerinde bile Berkin Elvan anıldı. Podyuma Berkin Elvan yazılı tişörtlerle ya da elinde ekmekle çıkan tasarımcılar oldu. Antrepo dışında gerçekleşecek tüm moda etkinlikleri ertelendi. Gamze Saraçoğlu defilesinde ise müzik yoktu.
Gece hayatında da durum farklı değildi. Mekanların bir kısmı müzik çalmayarak, bir kısmı da kapılarını açmayarak ‘yastayız’ mesajı verdi. “Sosyete uyuma, çocuğuna sahip çık” sloganlarıyla inleyen Nişantaşı’nda Atiye Sokak mekanları tamamen kapalıydı.
İzzet Çapa işletmelerinden Biber ve Sess’e şehirde birçok mekan kapalı olduğunu erken saatlerde duyurdu. Kalabalığı her zaman sokaklara taşan Lucca’da bile müzik yoktu.
Sadece sokaklar değil, ünlü isimler de destek verdi, Berkin Elvan için tweet’ler attı, yazılar yazdı. Televizyon dizilerinin setlerinde, bütün çalışanlar hep birlikte Berkin Elvan’ı andı.
Cem Yılmaz “Şakamız bitti, üzgünüz” dedi.
Sezen Aksu ‘Kibir, iktidar ve güç zehirlenmesi’ni yazdı. Sezen Aksu’nun daha önceki ‘Yetmez ama evet’ defterleri açıldı hemen akabinde. Samimi bulursunuz bulmazsınız o ayrı ama böyle bir günde hedef gösterilmesi gereken tabii ki Sezen Aksu değildi. Özellikle de yıllarca herkesi birleştirmeye çalıştıktan sonra.
Tarkan sonsuzluk işaretiyle “Unutmamalı” dedi, retweet rekoru kırdı.
Ferzan Özpetek ‘Kemerlerinizi Bağlayın’ filminin galasını iptal edecekti, son anda Türkiye’de yaşananlara İtalya’da da dikkat çekmek için gala yerine bir basın toplantısı ve film gösterimiyle Berkin Elvan’ı andı.
Sırf cenaze günü tam 14 milyon tweet atıldı Berkin Elvan için. Sonrasında da devamı geldi. Oysa kimsenin telefonuna “Cenazeye gelin!” mesajı gelmedi. Kimsenin cebine 1 lira bile girmedi.
Bu kalabalıkta 5 saat boyunca tek bir gerilim bile yaşanmadı. Ta ki cenazenin hemen ardından herkes evlere dağılmak üzereyken müdahale başlayana kadar.
Tarkan’ın sonsuzluk işaretiyle attığı “Unutmamalı” tweet’i paylaşma rekoru kırdı.
BİBER GAZININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Hâlâ anlamayanlar için biber gazının üzerindeki uyarıları bir kez daha okuyalım.
1- Direkt olarak insanların üzerine atış yapmayınız.
2- Yangın tehlikesi yaratabilir.
3- Sadece iyi eğitimli personel tarafından kullanılmalıdır.
4- Yalnız açık alanlarda kullanılır.
5- En uzak mesafeye atabilmek için 45 derecelik açı ile atış yapılmalı.
6- Son kullanma tarihinden sonra kullanılması tehlike yaratabilir.
7- Gaza maruz kalınan durumlarda etkili alandan uzaklaşıp gözlerinizi bol su ile yıkayınız.
8- Gaza maruz kalan bölgelere kesinlikle merhem uygulamayınız.
Şimdi soralım, biber gazını sıkanlar bu uyarıları hiç okumuyor mu? Yoksa biz artık bu uyarıları nasılsa aştık diye mi kapalı alanlara bile sıkıyorlar? Nasılsa artık bağışıklık kazandık diye mi alışveriş merkezine sığınanlar bile hedef alınıyor? Özellikle de gözlerinin içine sıkılıyor? Peki ama görmüyor muyuz olan biteni?
Pisi pisine çocukları kaybediyoruz. Her cenaze, yeni bir cenaze haberi getiriyor beraberinde. Bir cenazeye üzülüp de diğerine üzülmeyecek değiliz. Hepsine ayrı ayrı üzülüyoruz, her aileye sabır diliyoruz.
Duyarsız kalmak artık mümkün değil. Boşuna Cem Boyner “Vicdanınızı dinleyin” demiyor çalışanlarına. Boşuna Güler Sabancı vakıftaki konuşmasına Berkin Elvan’ı anarak başlamıyor. Berkin Elvan’a rahmet, ailesine başsağlığı diliyor, “Yeni Berkin’lerin olmaması için özen gösterilmesi gerektiğini” söylüyor ve sağduyu çağrısında bulunuyor. “BİZ duygusunu unutmadan bu seçim dönemini atlatmalıyız; bu ülkenin hepimizin olduğu gerçeğini unutmamalıyız; birbirimize ihtiyacımız var” diyor.
Haksız mı?