Günlerdir sosyal medyada dolaşan bir Instagram fotoğrafı var, yüzü çamur maskeli bir kadın. Fotoğrafın altına “Ben yüzümde maskeyle 10 dakika duramazken... Allah’ım düşünemiyorum. Kurtulsun artık herkes, n’olur bitsin bu karanlık n’olur...” yazarak kendi çapında isyan etmiş. Bir de bu fotoğraf ve metni like’layanlar var. Artık ne düşünerek like’lıyorlar anlamak mümkün değil.
"Şuursuzlar!" deyip geçecek oluyoruz. Hemen akabinde dizi oyuncuları yüzlerini siyaha boyayıp pozlar veriyor. Sanki yüzlerini siyaha boyayarak bütün meseleyi çözüyorlar. Empati yapmaya çalışıp sempatiden ileri gidemiyorlar.
Sonrasında da yardım haberlerinin ardı arkası kesilmiyor. Birçok ünlü isim açıklıyor; Soma’ya kaç kamyon yiyecek yolladıklarından, Soma’daki acılı ailelere ne kadar para yardımı yaptıklarına kadar her şeyi anlata anlata bitiremiyorlar.
Bardağı taşıran ise İstanbul’un en popüler gece kulüplerinden Reina’nın cumartesi gecesi kapılarını Soma için açtığını duyurması oluyor. Dehşetle izliyoruz, nasıl bu kadar şuursuzlaştık?
Evet, Reina eğlence, yemek ve içki satarak para kazanıyor. Tabii ki herkes gibi Reina da Soma’ya yardımda bulunabilir ama bunu yaparken, ulusal yas nedeniyle 3 gün kapalı kaldıktan sonra, “Kapılarımızı Soma için açıyoruz” diye bir kamuoyu duyurusu yapmasına gerek var mı?
Niyet iyi olabilir ama üslup fena.
İHTİYACI VAR MI?
İlk akla gelen, Reina kadar para basan bir işletmenin Soma’ya yardımda bulunabilmesi için cumartesi gecesi kazanacağı paraya mı ihtiyacı var? Daha önceden kazandıklarından yardım yapamıyor mu?
Cumartesi gecesi kazandıklarından yardım yapsın, o da tamam, yardım yapsın da nasıl olduğu önemli değil. En azından bunu bas bas bağırarak, “Bu gece hep beraber yiyelim, içelim, eğlenelim ama duyarlıyız, ‘Tamamen Soma için’”in arkasına saklanmadan yapılamaz mı?
Tamam Reina böyle bir öneride bulundu... Peki ama dün gece Reina’ya gidenler ne düşünerek gitti?
“Hadi Soma’ya yardım olsun diye daha fazla içmeliyiz” diyerek mi? Soma’da yaşananlardan bihaber olarak mı, yoksa Instagram’daki çamur maskeli şuursuzla aynı iyi niyetle empati yaptığını sanarak mı?
Bu ‘Her şey Soma için’ duyurusunun üstüne Ekşi Sözlük’te “Bir madencinin 3 gün boyunca günde 10 saat yerin 5 km. altında pisliğin içinde çalışarak kazandığı parayı bir bardak içkiye verenlerin koparken yapacağı hayır işidir” yazmasına şaşırıyor muyuz?
Hayır!
MEKANLAR YAŞASIN AMA...
Her konuda özgürlükten yanayım. Kimsenin eğlencesine karışacak halim de yok. İsteyen istediği gibi eğlenir, acısını yaşamak isteyen de istediği şekilde yaşar.
“Ülkede böyle facialar yaşanırken bütün eğlence mekanları kapanmalı” diyenlerden de değilim. Sonuçta, o eğlence mekanlarında da çalışanlar var. O mekanların da yaşaması önemli.
Herkes elinden geleni yapmak istiyor ve ne yapacağını bilemiyor. Böyle zamanlarda yardım kampanyalarında toplanan bağışların bile toplanamadığına ve /veya toplansa da gerekli yerlere ulaşamadığına hep birlikte şahit olmadık mı? Şimdi de yardımlar toplanıyor ama her yardım eden kendini bu kadar öne çıkarmasa olmaz mı? Duyurmadan yardım etmeyi unuttuk mu? Bir gece kulübü bile sosyal sorumluluk sahibi şirketler arasında olduğunu sosyal medyada ilan etmeye gerek duymalı mı?
Evet, yardımın her türlüsü makbul ama böyle bas bas bağırarak yapılanı değil. Özellikle de Soma kadar büyük bir faciayı basit bir PR aracı olarak kullananı, hiç değil.