Kabul edelim, ilkokullara seçmeli dil olarak Fransızcadan Çinceye hangi dil konulursa konulsun tepkimiz böyle olmayacaktı.
Erken yaşta dil öğrenmek iyidir diyecek, çocukların kaç dil bildiğiyle ileride hava atacaktık.
Arapça da pekâlâ bu dillerden biri olabilirdi, özellikle de Türkiye’nin dört bir yanı Arap turistlerden geçilmiyorken.
Hatta Arapça konuşmak, iş bulurken üniversite mezunu olmaktan daha geçerli bir artı bile olurdu.
Peki ama Arapça eğitime neden bu kadar çok karşı çıkılıyor?
Nedeni basit, başka hiçbir dil eğitiminde din eğitimi verilmiyor.
Din eğitimi din dersinde, dil eğitimi dil dersinde veriliyor.
Fransızca öğrenmek için Katolikliğin şartlarını, Çince öğrenmek için Budizmi hatmetmek gerekmiyor.
Arapçadan önce İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, Çince, İspanyolca, Japonca ve Rusça gibi seçmeli dersler de müfredata alınmış ama yeterli öğretmen bulunamadığı gerekçesiyle büyük bir kısmı rafa kaldırılmış.
Eğer her yabancı dil için aynı seviyede ve aynı şartlarda eğitim verilecekse, Arapça eğitimine de karşı çıkan olmaz.
Ama öyle olmayacaksa, durum değişiyor tabii.
Hiçbir şey siyah ya da beyaz değil. Tamamen karşı olabilmek ya da sonuna kadar destekleyebilmek için önce bütün koşulları bilmek gerekiyor.
Eğitim sistemimizde daha önemli sorunlar varken, kendi dilimizi bile hakkını vererek konuşamaz ve yazamazken, en iyi eğitimliler bile cümleye inatla “İlla ki” diye başlarken, yeni bir dile gelene kadar yolumuz daha çok.
Niran Ünsal meselesi
“Günlük hayatımda tesettürlüyüm ama sahneye perukla çıkıyorum. Hande Yener sahneye donla çıkarken sorun olmuyor da ben tesettürle çıkınca mı sorun oluyor? İçkiyi ben içmiyorum. Herkes kendisinden sorumludur. Biz içene nasıl saygı duyuyorsak, içen de bize saygı duysun” diye açıklama yapmış
Niran Ünsal.
Peki ama neden?
30 Ekim Cuma akşamı sahneye çıkacağı meyhanenin afişinde yer alan “açık” fotoğrafına gelen tepkiler nedeniyle...
Peki ama daha önce yaptığı “Açılmak şeytana hizmet etmektir, göz zinasına sebep oluyor” açıklaması ya da itinayla hazırladığı “Çıplaklık raporu” olmasaydı da aynı tepkiyi alır mıydı?
Tabii ki hayır.
Bu gelgitlerle Twitter’da yapılan “Hava Niran Ünsal gibi. 3 gün kapalıydı, bugün açık, yarın yine kapalı” gibi yorumlara da ister istemez çanak tutuyor.