Her yıl programını heyecanla beklediğim Marka Konferansı bu yıl benim için ayrı bir heyecan kaynağı.
Çünkü bu yıl katılımcılar arasında ben de varım.
13-14 Aralık’ta Hilton Bomonti’de gerçekleşecek organizasyonda alanlarının önde gelen isimlerinden Nick Jones, Matthew Slotover ve Enis Karavil ile sahnede röportaj yapacağım.
Size biraz içeriden bilgi vereyim.
Hazırlıklar son hızla devam ediyor, ardı ardına toplantılar yapılıyor, her detay ince ince düşünülüyor.
Ayşegül Yürekli Şengör’ün Marka’yı 18 yıldır nasıl zirvede tuttuğunu bu kez yakından deneyimleme şansı buluyorum.
İçerik bizim işimiz fakat sahnede olmak karşındaki insanla birebir röportaj yapmaya ya da bilgisayar başında çalışmaya benzemiyor.
İşte çalışan kadının dramı!
Üç ayrı oturumda ne giyilecek, ne takılacak, saç makyaj nasıl olacak düşün düşün bitmiyor.
Hele de Burcu Esmersoy, Serenay Sarıkaya, Tuba Ünsal gibi başarılı ve güzel kadınlarla aynı konferansta boy gösterecekseniz.
Üstüne bir de sahneye çıkmak için izleyiciler arasında ‘catwalk’ yapma stresi var.
E, buna bir de Cem Yılmaz, Kenan Doğulu, Ozan Güven gibi yıldızlarla sahnede çarpışmayı ekleyin.
Daha yazarken bile strese girdim, kolay değil.
Gelelim konuşacağım isimlere...
Nick Jones, Soho House’un hikâyesini anlatacak.
Frieze sanat fuarının kurucusu Matthew Slotover ile Frieze etkisini ve çağdaş sanat piyasasını konuşacağız.
Enis Karavil ise Maslak Sanayi’de yarattığı Sanayi 313’ü anlatacak.
En merak ettiğim seansların başında ise BJ Cunningham’ın Hakkasan, Wagamama gibi restoranların yaratıcısı Alan Yau ile gerçekleştireceği ‘Restorancılıktan yemek teknolojisine geçiş süreci’ geliyor.
Ayrıca İngiliz tasarım yazarı Emily King’in Hüseyin Çağlayan ile yapacağı konuşmayı kaçırmayacağım.
Londra Tasarım Müzesi direktörü Deyan Sudjic’ten İngiliz GQ dergisi yayın yönetmeni Dylan Jones’a, Çin Vogue’un yayın yönetmeni Angelica Cheung’dan sanatçı Kutluğ Ataman’a, Saha Derneği kurucusu Füsun Eczacıbaşı’ndan sanatçı Ali Kazma’ya daha birçok ufuk açıcı isim var programda.
Milliyet’in de sponsorları arasında yer aldığı konferansın programına bakıp ajandalarınızda yer açmakta fayda var.
Uber cezası ne oldu?
Hayatımın ilk trafik cezasını Uber’de yediğimi salı günü yazmıştım.
Bunun üzerine Uber ve Taksiciler Birliği’nden ve tabii Uber kullanıcılarından email’ler yağdı posta kutuma.
Uber kullanıcıları kendi tecrübelerine dayanarak cezamı Uber’in ödeyeceğini bildirdi.
Taksiciler Birliği Uber’in yasal olmadığını, kullanmamamı tembihledi.
Uber’in iletişim ajansı ise Uber’in tamamen yasal olduğunu söyledi.
Sonuç, ben hâlâ Türkiye’de Uber kullanımının yasal olup olmadığını anlayamadım.
Sanırım taraflarla yüz yüze konuşup, belgelerini görmek gerekecek.
Şimdilik ceza ödendi, ama konu hakkında hâlâ aydınlatılmayı bekliyorum, sizi de aydınlatabilmek için.