Hepimiz biliyorduk bir gecede hiçbir şeyin değişmeyeceğini.
Ama yine de umutluyduk, 2017 yeni bir başlangıçtı, 2016’da yaşadıklarımızı geride bırakabilmek için bir ümitti.
Gelen gideni arattı daha ilk dakikalarında.
Tesadüfen Reina’da değildik, Kuruçeşme’den geçmiyorduk, kurşunlanmadık ama öldük öldük dirildik TV karşısında.
Artık sadece birer rakammış gibi sayılan kişilere ölü ya da şehit deyip dememek değil önemli olan, giden gittikten sonra.
Artık Noel baba kostümünden TV dizisi senaryosuna komplo teorileri de değil önemli olan.
Artık yılbaşı kutlama, kutlamama meselesi de değil tartışılması gereken.
Artık ABD’den istihbarat alındı mı, alınmadı mı, alındıysa neden yeterince güvenlik önlemi yoktu ya da yılbaşı gecesi böyle bir beklenti varsa neden Reina açık tutuldu gibi anlamını yitiren sorulara da gerek yok.
Bu saatten sonra geri alamıyoruz hiçbir şeyi, giden canlar geri gelmiyor.
700 kişinin olay mahalinde, 75 milyonun her neredeyse yaşadığı acı geçmiyor.
Öldürmeyen acı güçlendiriyor.
Daha çok çalışmak, daha çok üretmek gerekiyor.
En çok da daha çok ve daha doğru duyurmak gerekiyor tüm yaptıklarımızı.
Hem kendimize, hem dünyaya...
Çifte standart
Artık şöyle bir başa çıkma mekanizması geliştirdik, olay mahalli neresiyse orada olabilecekleri yokluyoruz önce Whatsapp’ta.
Cevap gelip gelmemesi bile değil, okundu anlamına gelen mavi tık bile yetiyor, en azından hayatta demek için.
Buna bile şükreder hale geldik.
Eskiden yabancılar arar sorardı, böyle büyük acılarda.
Artık onlar bile alıştı, ne arayıp ne soruyorlar.
Paris’te yaşananlarda yer yerinden oynamış, tüm dünya liderleri bir arada yürümüştü.
İstanbul’da yaşananlarda ise en fazla bir mesaj yayınlanıyor.
Daha da çok canımız acıyor, bu ikiyüzlülüğe.
‘Artık biz bize kaldık’
Unutmamamız gereken çok önemli bir şey var.
Eğlence sektörü diye gördüğümüz turizm ve restoran yatırımları, işletmeleri çok büyük bir pazar.
Sektörün büyüklüğü 2015’te 20 milyar dolarlık bir ciroya ulaşmış. Türkiye çapında yaklaşık 130.000 işletme var.
Turizm ve Restoran Yatırımcıları ve İşletmeleri Derneği (TURYİD) 1.6 milyon kişiye istihdam yaratıyor. Yılda 12 milyon misafir ağırlanıyor ve genelde her sene çift haneli bir büyüme sağlanmış.
Reina’da yaşananlar yüzünden bu kadar işletmeyi, bu kadar çalışanı cezalandırmamamız gerek.
Bu sektörün ayakta kalması, sadece o sektörde çalışanlar ve aileleri için değil, hepimiz için, ülke ekonomisi için önemli.
Canımız bu kadar acırken, bunları konuşmak çok zor ama mecburuz.
Reina’ya desteklerini göstermek için yürüyüş yapmak isteyen ama OHAL için gerekli izinleri olmaması nedeniyle yürüyüşü ertelemek zorunda kalan TURYİD işletmelerine gitmeye devam ederek destek olmak zorundayız.
Bu işletmelerin ayakta kalabilmesi ve çalışanların işlerini kaybetmemesi için.
Geçenlerde Sunset’in sahibi Barış Tansever’in söylediği bir cümle aklımdan çıkmıyor.
“Artık biz bize kaldık, turist gelmiyor.”
Reina gibi Sunset de İstanbul’un en çok turist ağırlayan yerlerindendi.
Şimdi Reina’da yaşananlardan sonra, daha da biz bizeyiz.
Ne olursa olsun, hep birlikte birbirimize destek olarak atlatacağız.
Birlik olamazsak, bizim gibi düşünmeyene hoşgörülü yaklaşamazsak hep birlikte kaybetmeye mahkûmuz.
Doktor tavsiyelerine uymak mümkün mü?
Türkiye’nin en tanınmış doktorlarından biri listelemiş, yeni yıl için yeni sağlık tavsiyelerini.
Daha bol neşe, daha çok iyimserlik, daha güçlü maneviyat, daha sık hava değişimi, daha az yalnızlık...
Ardından da eklemiş, “Gülüp geçin!” Teşekkür ederiz, çok güzel tavsiyeler ama ya aynı ülkede yaşamıyoruz ya da doktor beyden öğreneceğimiz daha çok şey var.