Milano’nun alışveriş caddesi Via Monte Napoleone’de karşılıklı iki pastane var. Biri, 1817’de kurulan ve 2. Dünya Savaşı sonrası şimdiki yerine taşınan Cova, diğeri ise 1824’te kurulan Pasticceria Marchesi.
Cova’yı Louis Vuitton Moet Hennessy grubu alıyor, Pasticceria Marchesi’yi ise Prada grubu...
Bugün, Cova hâlâ eski haliyle aynı yerde, Pasticceria Marchesi ise Prada’nın Wes Andersonvari dokunuşlarıyla yenilenerek yine aynı yerde, aynı aileler tarafından işletiliyor.
Boşuna, Miuccia Prada “Kültürümüzü gençlere daha çekici hale getirmeye çalıştım. Hayatın ne kadar gerekli bir parçası olduğunu görmeleri için...” demiyor.
Bugün, bu iki pastane hâlâ Milanolular ve turistler için en popüler yeme-içme mekânlarından.
Geçmişe, kültürel mirasa böyle bir sahip çıkma hali var İtalyanlarda.
Kuşaktan kuşağa geçiyorSadece moda ve yeme-içme sektöründe değil, aynı durum mimari ve bahçe
tasarımında da geçerli.
23 Nisan’da Antalya’da başlayacak ‘Çiçek ve Çocuk’ temalı EXPO 2016’ya İtalya, 16. yüzyıldan bu yana yeşili, tarihi ve sanatı içinde barındıran eşsiz bahçeleriyle katılıyor.
Mimarlar Marco Servalli ve Giuseppe Lunardini, dev bir bahçe yarattılar EXPO için.
Bu bahçede yer alacak bitki ve çiçekleri de İtalya’ya kadar gitmişken yerinde görme fırsatı oluyor.
Pistoia’dan Garda Gölü-Sirmione’ye her bölgede etkileyici bir bahçe ve tabii beraberinde birçok fidanlık karşımıza çıkıyor.
Bahçelerin hikâyesi, İtalyan sanat tarihine de yön veren Medici ailesine kadar uzanıyor.
Bkz. Pistoia’da Medicilerin av köşkü olarak kullandığı Villa La Magia.
Fidanlıklarda ise durum değişmiyor, en az 3.-4. kuşak işin başında.
Hiçbiri köyden şehre gidelim, daha çok para kazanırız diye düşünmüyor, hepsi köyünde aile mesleğine sahip çıkmayı tercih ediyor.
İşte başarılarının sırrı da bu.
Bizde ise ya genç kuşak aile mesleğine burun kıvırıyor ya da devam etmek istese de önüne bir engel çıkıyor. Bkz. Üç kuşak aynı aile tarafından korunmuş Yedikule Bostanları’nın akıbeti henüz belirsiz, her an bostanların yerine bir rezidans projesi gelebilir.
Kültürel mirasa sahip çıkmalıŞimdi başa saralım, Louis Vuitton ya da Prada gibi moda devleri neden ev yapımı ürünleriyle meşhur butik pastaneleri satın alıyor? Kültürel mirasa sahip çıkmanın değerini bildikleri için, bunu yaparak daha çok kişiye ulaşabilecekleri için...
Bir de bizdeki duruma bakalım, bir dönem hevesle yenilenen ve dönemin popüler mekânı buz’un işletmesine verilen Markiz Pastanesi’nin şimdi geldiği nokta, bir fast food zinciri... Hemen her gün şehrin simgelerinden birini kaybediyoruz.
Neyse ki Rejans gibi hâlâ yaşatılmaya çalışılan markalar var. O da bizim sayemizde değil, Türkiye’de yaşayan yabancılar sayesinde...
360’ın kurucuları Mike Norman ve Sasha Khan eskiyi yaşatmak için çaba gösteriyor, 1924 Rejans ile.
Orada da durum karışık, bir değere sahip çıkmak önemli tabii, ama o değeri yaratanların da onayını alıp onlara da emeklerinin karşılığını verdiğiniz sürece...