Paris Moda Haftası’nda Çağlayan’dan giyilebilir teknolojili defile

Paris Moda Haftası denince akla ilk gelen teknoloji olmuyor aslında.
“Sadece teknolojiyle modada yeni bir şeyler yapabilirsiniz. Başka her şey daha önce yapıldı” diyor Hüseyin Çağlayan.

Rihanna’dan Lady Gaga’ya birçok yıldızı giydiren tasarımcı, 2000 yılında sonbahar-kış defilesinde sehpayı eteğe çevirdiği koleksiyonuyla moda tarihinde kendine yer edindi. 2005’te Venedik Bienali’nde ‘Olmayan Varolma’ adlı video çalışmasında Tilda Swinton’ı oynattığında Türkiye’den kimse daha Tilda Swinton’ı tanımıyordu bile. Defilelerinde, koleksiyonlarında hep değişen formlarla dikkat çekti. Paris Moda Haftası’ndaki önceki defilesinde podyumda trençkotlarla yürüyen mankenler bir anda tazyikli bir duşla ıslandı, trençkotlar eriyip yok oldu, üstlerindeki ise 3D aplikeli, işlemeli elbiselere dönüştü.
İşte bu an sosyal medyada paylaşma rekorları kırdı. Dün ise yine şaşırttı, ‘front row’da oturanları.



İlkbahar-yaz 2017 koleksiyonu için Intel ile işbirliği yaptı. Mankenler podyumda yürüdükçe, giyilebilir teknoloji ürünü olan gözlük ve kemerlerdeki sensörlerle stres seviyeleri yanlarındaki duvarlara yansıtıldı.
Mankenlerin beyin dalgalarından nabızlarına birçok bilgiyi defileyi izleyenler anında gördü.
Bu bilgiler, Bluetooth bağlantısıyla mankenlerin bellerindeki akıllı kemerlere gönderildi ve bu sayede stres ölçümünü görsel hale getirdi, görüntüyü ve animasyonları duvara yansıttı. Böylece, Hüseyin Çağlayan, bir Paris Moda Haftası defilesinde daha farkını ortaya koydu.

Festivalcilerden ‘Türkiye’ye gelin’ çağrısı


Bu hafta konser ve festival organizasyonlarıyla ilgilenen sanatçılardan yöneticilere birçok kişiyi ilgilendiren bir buluşma vardı Londra’da. Uluslararası Festival Forumu’nda Türkiye’den ve dünyadan müzik dünyasının önemli temsilcileri, 300 festivalden 200 yönetici, bir araya geldi ve bu forumda ‘Türkiye 2016’ paneli gerçekleşti. Konu, Türkiye’deki kültür-sanat sektörünün 2016 yazının yoğun gündeminden nasıl etkilendiği ve sektörün farklı aktörlerinin karşılarına çıkan durumlara nasıl adapte olduğuydu. İstanbul Kültür Sanat Vakfı’ndan (İKSV) İstanbul Caz Festivali Direktörü Pelin Opcin, Pozitif’in kurucularından Ahmet Uluğ ve Biletix, Ticketmaster Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Karaoğlan Taşçı birer konuşma yaptı. BKM, Zorlu PSM, GNL Entertainment ve Biletix’in de organizasyon komitesinde yer aldığı panelde aynı zamanda 2016 yılındaki etkinliklerden kesitlerin yer aldığı bir video gösterimi de yapıldı.
Bu, aslında sadece bu sektörü değil hepimizi ilgilendiren bir gelişme.
Çünkü bu tür uluslararası etkinlikler Türkiye’nin ekonomisi ve turizmi için çok önemli. İstanbul Caz Festivali Direktörü Pelin Opcin ile Londra’dan canlı telefon bağlantısı yaptık.
“Dünyada gündem çok hızlı değiştiği için, bizim gibi düşünenler aynı fikirde, her yerde eşit oranda risk olduğu ile ilgili” diye başladı anlatmaya.
“Tabii konserlerin gerçekleşmesinde sanatçının ne düşündüğü asıl önemli olan” diye ekledi. “Katılım çok iyiydi, birçok sanatçıyı temsil eden önemli ajansların temsilcilerine ulaştık. Bu girişimimiz, bu katalogda yer almamız bile özgüvenimizi gösterdi, gerçekleştirdiğimiz etkinlikler hakkında farkındalığı artırdı. Bizi zorlayan, radikal sorular gelmedi” dedi.
Pozitif’in kurucularından Ahmet Uluğ ise “Sadece yıllardır Türkiye’nin değil, bugün tüm dünyanın karşı karşıya olduğu terör olayları nedeniyle geliştirdiğimiz, etkinlik, mekan, sanatçı ve seyirci güvenliği, sanatçı tarafını ikna etme reflekslerimiz gibi kritik konularda edindiğimiz tecrübeleri uluslararası partnerlerimizle paylaşmak istiyoruz. Ülkemizde kültür sanat ve eğlence her zaman olduğu gibi kitlelerin yaşamındaki önemini devam ettiriyor” dedi.
Umalım, çabalar işe yarasın, Türkiye’ye güvenlik nedeniyle gelmeyeceğini duyuran dünyaca ünlü sanatçılar bir an önce bu kararlarından dönsün.

En çok konuşulan marka işbirliği



Birçok beğendiğimiz mekânda imzası var Zeynep Fadıllıoğlu’nun.
Şimdi yeni bir alanda karşımıza çıkıyor, iç mekân tasarımından mücevher tasarımına uzanıyor.
Geleneksel kültür miraslarımızdan Osmanlı tombak ve tezhip sanatında sıkça karşımıza çıkan damla formu ile Türk motiflerini günümüze uyarlayarak, Atasay için ‘Nefes’ adlı bir koleksiyon yarattı.
‘Nefes’in devamı da gelecek.